SDG’nin Suriye ordusuna entegrasyonu süreci dikkatle izleniyor. Türkiye’nin stratejik kırmızı çizgileri arasında yer alan bu entegrasyon, SDG’nin kolordu şeklinde yapılanmasının beklenen karşılığı bulmaması nedeniyle yeni bir yön almış durumda. Artık tümen olarak yapılacak olan birimler, ülkenin farklı bölgelerinde görev almak üzere planlanıyor. SDG, Haseke, Rakka ve Deyrizor’da üç ayrı tümen halinde kalma talebinde bulunuyor ve bu konu üzerinden pazarlıklar yürütüyor. Ancak bu talebe yönelik olumlu bir yanıt alınamadığı belirtiliyor. Gazetecilere bilgi veren kaynaklara göre, petrol ve su zengini bu topraklarda yoğun Arap nüfusu bulunuyor. Kürt unsurlar ise Kobani, Hama ve Afrin gibi alanlarda varlıklarını sürdürüyor.
Sabah gazetesinde yer alan habere göre; Suriye’deki gelişmelerin Türkiye’deki durumu doğrudan etkilediği ve bu bağlamda entegrasyon sürecinin tamamlanmasının Türkiye’deki süreçlerin hızlanmasına katkı sağlayacağı ifade ediliyor.
Ayrıca, Türkiye’den tamamen çekilen terör örgütü PKK’nın saha içindeki durumunun yakından takip edildiği aktarılıyor. Silahlarını bırakan PKK mensuplarının gelişmeleri tek tek izleniyor. Bu kapsamda, silah bıraktıktan sonra Suriye’ye geçerek SDG’ye katılanların listesi Milli İstihbarat Teşkilatı’nın elinde yer alıyor. Ayrıca, PKK’nın bazı silahlarının SDG’ye aktarılmasıyla ilgili olarak güvenlik birimlerinin saha içindeki tespit ve takipleri de devam ediyor.
Türkiye, SDG’ye katılan PKK’lıların Şam ordusuna katılmasına göz yummayacağı ve Kandil-SDG oyununu bozma kararlılığı taşıdığı konusunda net bir mesaj veriliyor. Türkiye, tüm uyarılara rağmen bu tür katılımların gerçekleşmesi durumunda gerekli adımları atmaya hazır olduğu belirtiliyor.


