Dünya ve Avrupa şampiyonu milli okçumuz Mete Gazoz, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nde (AYBÜ) gerçekleştirilen bir söyleşide öğrencilerle bir araya geldi.
Etkinlik, üniversitenin Milli İrade Yerleşkesi’ndeki konferans salonunda yapıldı. Mete Gazoz’un yanı sıra Türkiye Okçuluk Milli Takımlar Teknik Direktörü Yusuf Göktuğ Ergin de katılımcılar arasında yer aldı.
2020 Olimpiyat, 2023 Dünya ve 2024 Avrupa şampiyonu olan Mete Gazoz, spor hayatı ve mental yaklaşımıyla ilgili düşüncelerini paylaşarak, “Sahaya çıktığımda herkes beni geçmeye çalışıyor. Ben kimseyi geçmekle uğraşmıyorum. Anın tadını çıkarıp antrenmanda yaptığımızı orada sergilemeye çalışıyoruz. Bu sayede bizde kaygı oluşturabilecek bir unsur olmuyor. Ancak rakip için durum böyle olmuyor. Çünkü ne yaparsa yapsın karşısında gülen, eğlenen iki kişi var. Bizden başka bu kadar üst seviyede antrenör-sporcu samimiyeti olan ülkeler yok.” şeklinde konuştu.
Okçuluk ekipmanları hakkında bilgi veren Gazoz, “Kullandığım yayın ağırlığı 6 kilo civarında, çekme ağırlığı 24 kilo. Herkes, ‘Mete bu zayıflıkla bu yayı kullanabiliyorsa ben de çekerim’ diye düşünüyor ama öyle olmuyor. Günlük hayatımda kullanılmayan kas gruplarını kullanarak ok atıyorum; bu nedenle tekniğini bilmeyen birinin yayımı çekmesi pek mümkün değil.” ifadesini kullandı.
“NASIL KAZANILACAĞINA DAİR BİR FORMÜLÜMÜZ VAR”
Mete Gazoz, hedef odaklı çalışma yöntemlerini de aktardı. 26 yaşındaki sporcu, “2018’den beri olimpiyatların ve dünya şampiyonalarının olduğu tarihlerde şampiyon oluyoruz. Elimizde nasıl kazanılacağına dair bir formül var. Bir nevi olayın hilesini bulmuş gibi oluyor. Bu da bana güven veriyor. Elbette her gittiğim yarışmada şampiyon olmak isterim ama bu her zaman olmuyor. Çünkü uyguladığımız program buna uygun değil. Yılın başında yavaş başlıyoruz, hedef yarışma zamanı maksimum performansı gösteriyoruz.” şeklinde konuştu.
Ulaş Berkim Tümer ve Muhammed Abdullah Yıldırmış ile birlikte Paris 2024 Olimpiyatları’nda Türkiye’ye takım sporlarında tarihinin ilk madalyasını getiren Erkek Klasik Yay Takımı’nın üyesi olan Mete, başarısının sırrının “disiplin” olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Motivasyon bence geçici bir kavram. Son zamanlarda çok fazla kullanılıyor ama bunun sürdürülebilirliği yok. Sabah 06.30’dan 22.00’ye kadar antrenman yapmak için ne kadar süre motive olabilirim ki? Hedeflerimle ve hayallerimle ilgili olan şeylerden ziyade, bunlara ulaşmak için disiplini kullanıyorum. Motivasyonu ise yeri geldiğinde Göktuğ ağabeylerim devreye sokuyor.”
“2020 VE 2024’TE OLİMPİYAT MADALYASI ALABİLEN 3 ÜLKEDEN BİRİYİZ”
Dünya Okçuluk Ödülleri’nde 2024’ün en iyi antrenörü seçilen Yusuf Göktuğ Ergin, Mete’nin performansına duyduğu hayranlığı ifade ederek, “Mete, başarılarıyla okçuluk ailesine ilham veren bir sporcu. Onun bizi zorlayıcı değil, gelişmeye yönlendiren özellikleri var. Sürekli öğrenmeye ve sormaya çalışan bir yapısı bulunuyor. Mete’den istediğiniz şeylerin nedenlerini açıklamanız gerekiyor. Bu, onun itaatsiz olmasından değil, bilgiye olan açlığındandır. Keşke herkesin Mete gibi bir sporcusu olsa.” şeklinde değerlendirdi.
Türk okçuluğundaki son yıllarda elde edilen başarıların arkasında “antrenman bilimi” bulunduğunu dile getiren Ergin, “Okçuluk literatürü genellikle biyomekanik bilimi ile ilgilidir. Ancak antrenman biliminin okçuluğa uyarlanması konusunda yeterli çalışma yapılmamış. Biz 2013’ten beri biyomekaniği antrenman bilimi ile birleştirmeye çalışıyoruz. Sporcularımızı daha atletik bir yapıda yetiştirmeye gayret ediyoruz.” dedi.
Ergin, Türk okçuluğunun geleceğinin parlak olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Önümüzdeki 8 yıl için müthiş bir potansiyel var. Mete, bu ekibin görünen yüzü ve muhtemelen Türk okçuluğunun reklam yüzü. Ama arka planda çalışmaya devam eden, başarıları artan birçok iyi sporcu var. Hem 2020 hem de 2024’te olimpiyat madalyası kazanabilen 3 ülkeden biri Türkiye’dir. Bunu güvenle ifade ediyoruz. Türk okçuluğu, Los Angeles’ta (2028) ve Brisbane’da (2032) da podyumun en üst basamağına adaydır.”
Söyleşinin sonunda AYBÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Abdullah Yıldız, Mete Gazoz ve Yusuf Göktuğ Ergin’e plaket ve çiçek takdim etti.


