🎧 Radyo Daldal Hemen Dinle 🎶
  1. Haberler
  2. Siyaset
  3. Bahçeli’den CHP’ye Yolsuzluk ve Terör Vurgusu

Bahçeli’den CHP’ye Yolsuzluk ve Terör Vurgusu

featured

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TÜRKGÜN gazetesine verdiği demeçte, İBB’deki yolsuzluklarla ilgili olarak CHP ve Terörsüz Türkiye sürecine dair önemli açıklamalarda bulundu.

TERÖRSÜZ TÜRKİYE

Bahçeli, Terörsüz Türkiye sürecine dair yaptığı değerlendirmede, “Bu mesele benim şahsi memnuniyetimden ziyade, makul ve sonuç odaklı çalışmaların süreklilik içinde uygulanmasıyla ilgilidir. TBMM’de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun 18’inci toplantısı gerçekleştirilmiştir. Artık dinleme ve istişare aşaması geride kalmıştır. Komisyonun üç değerli milletvekili, İmralı’da PKK’nın kurucu önderi ile görüşmeler gerçekleştirmiştir. Şu anda geçiş sürecini ilgilendiren Komisyon raporunun yazımı aşamasındayız. Bu bağlamda, yasal düzenlemelerin TBMM’de ortak bir irade ile hayata geçirileceğine inanıyorum. Sürecin siyasi, demokratik ve hukuki boyutlarının hızlı bir şekilde ilerlemesi için bugüne dek gösterilen özverinin sürdürüleceğini umut ediyorum. Silaha ve şiddete dayalı terör döneminin son bulması için milli irade güçlü bir konumda ve destekleyici bir rol üstlenmiştir. Geniş ve gerçekçi bir mutabakat zeminine sahibiz. ‘Terörsüz Türkiye’ hedefi doğrultusunda görüş belirten herkesin dinlendiği bir ortam oluşmuştur. Demokratik mekanizma eksiksiz biçimde işlevini yerine getirmiştir. Belirlenmesi gereken yol haritası ile 2026 yılından itibaren Terörsüz Türkiye gerçekliğinin sağlanması gerekmektedir. Zaman daralmaktadır. Artık son aşamaya geçilmiştir. Milletimizin barışa kavuşacağına inanıyorum.” ifadelerini kullandı.

YÜZYILIN YOLSUZLUĞU AYDINLIĞA KAVUŞMALI

Bahçeli, CHP’nin tarihsel bir hatanın içinde olduğunu vurgulayarak, “CHP’nin mahkeme süreçlerine düşmesi, esasen bir hukuk meselesidir. Ancak bu partinin iç denge ve düzenine kavuşmasını umuyorum. Ne yazık ki CHP’de durum giderek kötüleşiyor. CHP yönetimine karşı bir yolsuzluktan arınma çağrısının yapılması doğru bir yaklaşım. Önceki gün Sayın Kılıçdaroğlu’nu coşkulu bir kalabalıkla uğurlayanlar, şimdi kapı gösteriyorlar. Net bir şekilde görülüyor ki, CHP üç temel sorunla karşı karşıya: Rüşvet, yolsuzluk ve irtikap. Aziz Atatürk’ün partisi bu sorunlarla mücadele edememektedir. CHP yönetiminin her eleştireni suçlaması omurgalı bir yaklaşım değildir. Eğer ayna karşısında bir değişim istiyorlarsa, aynayı değil, kendilerini değiştirmeleri gerektiği açıktır. CHP’nin tutarsızlığı, onun tarihsel çizgisinden derin bir kopuş göstermektedir ve bu durum Türk siyasi hayatını olumsuz etkileyebilir. Partideki iç kargaşa kendi sorunlarıdır. Bu meseleleri eleştirmek bizlerin işi değildir. Ancak CHP’nin yanıt vermesi gereken ciddi bir rüşvet ve yolsuzluk iddiası söz konusu. Hazırlanan iddianamenin içeriği son derece ciddidir. Yüzleşmek için özgüven ve siyasi ahlak gerekmektedir. Yüzyılın en büyük yolsuzluğunun aydınlatılması ve adaletin sağlanması gereklidir.” şeklinde konuştu.

“ATATÜRK’TEN GERİYE NE BIRAKTILAR?”

Bahçeli, “Bu sorunun muhatabı ve yanıt vermesi gereken, CHP’nin mevcut yönetimidir. Son iki yıl içinde gerçekleştirilen 4. Kurultay’da Genel Başkanlığa seçilen Sayın Özgür Özel’i tebrik ediyor, siyasi mücadelesinde aklıselim ve temkinli olmasını temenni ediyorum. Bu temennimi kendisine ilettim. Hukukun bağlayıcılığına saygı duymalıdır. 39’uncu Kurultaylarında, ‘Cumhuriyet’in muhafızı, Atatürk’ün askeriyiz.’ dediler. Ancak sormak lazım: Atatürk’ten geriye ne bıraktılar? Cumhuriyet’in asıl gücü olan millete ne zamandan beri saygı duydular? İmralı’ya gitmekten korkarak kaçtılar ve eleştirilerini geçiştirdiler. Türkiye’nin en önemli sorunlarından birinin çözümünde kaçak güreştiler. Umarım ki gerçekleri görecek basirete ulaşırlar.” ifadelerini kullandı.

GAZZE’DE İSRAİL SALDIRILARI

Bahçeli, “Filistin’i tanıyan ülke sayısı 159’a ulaştı. Bu önemli bir gelişmedir. Soykırımcı İsrail tecrit edilmiştir. Bu yıl yapılan Genel Kurul’da birçok ülke Filistin’i tanımış durumda. Akan kanın durması, Gazze’nin Gazze’lilere ait olduğunun kabul edilmesi elzemdir. İki devletli çözümden başka bir alternatif kalmamıştır. 1967 sınırlarına sahip, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen bir Filistin devleti kabul edilmeli ve Birleşmiş Milletler’e tam üyeliği sağlanmalıdır. Soykırım uygulayanlar hesap vermelidir. Gazze’deki bebeklerin, çocukların, kadınların ve yaşlıların haklarını savunmak insani bir görevdir. Gazzeli mazlumların sesine ses olan ve insani felaketin yüzünü dünyaya duyuran Türkiye, bu konuda önemli bir ses tonu olmuştur. 10 Ekim 2025’teki ateşkes kararının aksine İsrail’in saldırılarına devam etmesi, Suriye’yi karıştırma çabaları ve Lübnan’a yönelik müdahaleleri kabul edilemez. Devlet kisvesi altında gerçekleştirilen terör eylemleri derhal son bulmalıdır.” diye ekledi.

PAPA’NIN ZİYARETİ

Bahçeli, “Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, Milliyetçi Hareket Partisi adına görüş bildiren Genel Başkan Yardımcımız Sayın Edip Semih Yalçın’ın açıklaması resmi tutumumuzdur ve bu konuda tam destek vermekteyim. Papa, Vatikan Devlet Başkanı ve Katolik dünyasının ruhani lideridir. Ülkemize yapılan ziyareti Sayın Cumhurbaşkanımızın davetiyle olmuştur. Bu ziyarete dair herhangi bir olumsuz görüş bildirmiyorum. Görüşmelerde Türkiye-Vatikan ilişkileri ile Filistin başta olmak üzere bölgesel ve küresel meseleler ele alınmıştır. Papa’nın Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde, “Türkiye’nin tarihi ve coğrafi konumunun barışın sağlanmasında merkezi bir rol oynadığını” ifade etmesi manidardır. Ancak eleştirimiz, Papa’nın Vatikan Devlet Başkanı olarak yürüttüğü temaslar değil; Katolik dünyasının ruhani lideri olarak gerçekleştirdiği ve ülkemizde rahatsız edici sonuçlara yol açan dini seremonilerdir. İznik’teki ayinlerden tutun, İstanbul’daki programlara kadar devam eden gizli propagandaya karşı itirazımız vardır. 1700 yıl önceki konsilin tekrar canlandırılma çalışmalarına karşı çıkıyor ve bu topraklardaki Müslümanların inanç onuruna saygı gösterilmesi gerektiğini vurguluyoruz. Biz büyük bir milletiz ve asırlardır devam eden oyunları gözetmek zorundayız.” dedi.

Bahçeli ayrıca, “M.S. 325 yılında toplanan İznik Konsili, Hıristiyanlığın devletleşmesinde önemli bir dönüm noktasıdır. 1700 yıl sonra yapılan ikinci konsil ise egemenlik üretme çabasına dönüşmektedir. ABD’nin Ankara Büyükelçisi’nin 2026 yılında Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılacağını söylemesi bir yetki aşımıdır. Böyle bir kararı ne bir büyükelçi ne de başka bir yabancı müdahale edemez. Bu tür dayatmalar ve tekliflerin, Türkiye’nin bağımsızlık onurunu hiçe saydığı aşikardır. Bizim meselemiz Papa’nın diplomatik temasları değil, tarihsel hafızanın tekrardan canlanmasıdır.” ifadelerini kullandı.

Bahçeli’den CHP’ye Yolsuzluk ve Terör Vurgusu
Yorum Yap
Bizi Takip Edin