Beşar Esad rejiminin devrilmesi üzerinden bir yıl geçtiği Suriye’de, bu süreçte yaşanan olaylar hem ülke hem de Ortadoğu’da yeni bir dönemin başlangıcını simgeliyor.
13 yıllık iç savaşı sonlandıran silahlı ayaklanma, Suriye’de olduğu kadar bölgenin genelinde de önemli bir dönüşüm yarattı.
Ülkenin kuzeyinden başlayarak hızla yayılan ve sadece 11 gün süren bu etkileyici ayaklanma, 24 yıllık Baas rejiminin çöküşüne neden oldu. Beşar Esad, 8 Aralık’ta Rusya’ya kaçarken, rejimin çöküşüyle birlikte Şam’da yeni bir yönetim mümkün hale geldi.
Bu ayaklanmanın sonucunda, Şara, Suriye’de Ocak 2025 itibarıyla resmi olarak cumhurbaşkanlığı görevine başladı.
Ancak Şara’nın liderliğindeki bu silahlı ayaklanma, Heyet Tahrir Şam (HTŞ) ile olan ilişkileriyle birlikte birçok soru işaretini de beraberinde getirmiştir.
NASIL BAŞLADI?
Şu an ülkenin başkanlığını yürüten Şara, 2003 yılında ABD’nin Irak’ı işgali sırasında El Kaide’nin saflarına katılmak üzere Irak’a gitmiştir. 2006 yılına kadar burada Amerikan askerleriyle çatıştıktan sonra, yakalanıp ABD hapishanesine gönderilmiştir. Hapiste beş yıl geçirdiği bu süreçte, DAEŞ’in lideri Ebubekir El Bağdadi ile tanışmıştır.
Sonrasında DAEŞ’e katılmış; ancak pragmatik görüşlere sahip olduğu gerekçesiyle, bu örgütle olan bağlantısını sonlandırmıştır.
Bağdadi, 2011’de Şara’yı Nusra Cephesi’ni kurması için Suriye’ye yönlendirmiştir. 2012 yılında Nusra Cephesi, rejim güçlerine karşı en etkili örgütlerden biri haline gelirken, Şara, DAEŞ’in radikal tutumuna karşı yeniden El Kaide ile ilişkilerini güçlendirmiştir.
2015 yılında Nusra Cephesi, İdlib’in kontrolünü ele geçirirken, 2016’da ismini Heyet Tahrir Eş-Şam olarak değiştirmiştir; Şara da bu örgütten bir parça olmuştur.
ABD İLE ARAYI DÜZELTTİ, BATI YAPTIRIMLARI KALKTI
Ülkenin lideri olduktan sonra, Şara, Suriye’nin diğer ülkelerle olan ilişkileri ve birçok alanda değişimlerin sinyalini vermiştir.
Washington ile Şam arasındaki ilişki düzelmeye başlamış, Şara 10 Kasım’da Beyaz Saray’da ABD Başkanı Donald Trump ile tarihi bir görüşme yapmıştır. Bu, bir Suriye devlet başkanının Beyaz Saray’daki ilk ziyareti olarak kayıtlara geçmiştir.
Genç lider, Arap ülkelerinden de destek edinmiştir. Ancak bu süreç, Esad’ın müttefikleri olan İran ve Rusya ile olan ilişkilerin zorlanmasına yol açmıştır. Suriye’ye yönelik Batı yaptırımları büyük ölçüde kaldırılmıştır.
DÖRT YIL SONRA SEÇİM VAR
Şara, Esad’ın “zalim polis devletini” adil bir yönetimle değiştireceği sözünü verirken, yeni yönetimin kurulmasında yaşanan silahlı çatışmalar nedeniyle binlerce insan hayatını kaybetmiş ve birçok Suriyeli yerinden olmuştur. Gruplar arasındaki çatışmalara son bir yıl içerisinde sıkça rastlanmıştır.
Şara, yaşanan sorunları kabul ettiğini ve faillerin adalet önünde hesap vereceğini belirtmiştir. Ayrıca, ülkenin dört yıl sonra seçimlere gideceğini de duyurmuştur.
İSRAİL İŞGALİ SÜRÜYOR
Suriye’deki önemli gündem konularından biri de İsrail’le olan ilişkidir. Şara, Suriye’nin uluslararası aktörler ile iş birliği içinde, İsrail’in 8 Aralık 2024 sonrası işgal ettiği bölgelerden çekilmesi için mücadele ettiğini ifşa etmiştir.
Öte yandan, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail ordusunun Suriye’nin güneyindeki işgal altındaki topraklardan çekilmeyeceğini savunmaya devam etmektedir.


