🎧 Radyo Daldal Hemen Dinle 🎶
  1. Haberler
  2. Teknoloji
  3. Zaman: Bilimsel Gizemlerin Derinliklerinde Keşif

Zaman: Bilimsel Gizemlerin Derinliklerinde Keşif

featured

Zaman, fizik alanında hâlâ en büyük sırlarından birisi olarak kalıyor. Günlük yaşamımızda saatler ilerlerken zamanın sürekli olarak sabit bir şekilde aktığını düşünmeyi alışkanlık haline getirmiş olsak da, bilim camiasında zamanın ne olduğu konusunda kesin bir görüş birliği mevcut değil. Üstelik, fizik disiplinleri zamanı birbirinden farklı üç biçimde tanımlıyor.

 

Fizikçi Jim Al-Khalili’ye göre, zaman üzerine odaklanılması gereken üç ana sorun hakim. Kuantum mekaniğinde zaman, bir “parametre” niteliğinde; yani bir denklemdeki bir etiket. Einstein’ın Genel Görelilik teorisinde ise zaman, uzayla entegre bir biçimde dört boyutlu bir “zaman boyutu” olarak tanımlanıyor.

 

Bu iki temel kavramı birleştirmek, kuantum kütleçekimi teorisine ulaşmak, son elli yıldır fizikçilerin en büyük hedeflerinden biri olmuştur. Ancak, ilk birleşim denemeleri, örneğin 1967’de ortaya konan Wheeler–DeWitt denklemi, zamanın evrende görünmediği, dolayısıyla evrenin esasen “zamansız” olduğu sonucunu vermiştir. Bu durum, bazı fizikçilerin “zaman, aslında bir yanılsama olabilir” tezini desteklemesine yol açtı.

 

Günümüzde, bazı teoriler zamanı çok boyutlu bir uzay-zaman yapısının bir parçası olarak yeniden tanımlamaya çalışırken, diğerleri zamanın daha temel bir kaynaktan “doğduğunu” savunuyor.

 

ZAMAN NEDEN YALNIZCA İLERİ AKAR?

 

Fizik alanındaki temel denklemler, zamanın geriye doğru akmasına da imkân tanırken, günlük yaşantımızda zaman her zaman ileri yönde akmaktadır.

 

Zamanın bu yönlülüğü, termodinamikten kaynaklanır; entropi (düzensizlik) sürekli olarak artar. Ancak bu açıklama, fizik yasalarının zaman simetrisi ile tam bir uyum içinde değildir.

 

Bu nedenle fizikçiler, zamanın yönü ile kuantum mekaniği arasında bir ilişki arayışına girmiş durumdalar. Bazı teoriler, kuantum dolanıklığının zaman anlayışımızı şekillendiren temel bir olgu olabileceğini öne sürüyor.

 

Örneğin, bir “kuantum saat” çevresiyle dolanık hale geldiğinde, saatin okunması evrenin o andaki halini belirler. Böylelikle evrende bir “akış” hissi meydana gelir.

 

NEDEN-SONUÇ İLİŞKİSİ BULANIKLAŞIYOR

 

Kuantum mekaniği ve genel göreliliğin birleştiği noktada, olayların sırasının bile belirsizleşebileceği senaryolar ortaya çıkmaktadır.

 

İki olayın (örneğin, iki ışık parlamasının) hangisinin önce gerçekleştiği veya birbirleriyle etkileşip etkileşmeyeceği durumları bazı zamanlar belirsizleşir.

 

Kuantum süperpozisyonu sayesinde olaylar, hem “A önce oldu” hem de “B önce oldu” biçiminde olabilir. Genel Göreliliğin devreye girmesiyle bu belirsizlik daha da derinleşir.

 

Bazı fizikçiler, bunun geleceğin geçmişi etkileyebileceği anlamına gelen “geriye doğru nedensellik” ihtimalini gündeme getirdiğini savunuyor.

 

Mevcut araştırmaların ortaya koyduğu genel çerçeve ise şöyle: zaman, bir boyut olabilir (görelilik çerçevesinde); başka bir yandan bir parametre de teşkil edebilir (kuantum mekaniği ile); ve ayrıca geri döndürülemez bir ok olarak da düşünülebilir (termodinamik açısından). Tüm bu farklı anlayışlar, evrene “yakından bakıldığında” çelişkili görünebilir, ancak insan deneyimi açısından hepsi bir arada geçerli birer gerçeklik oluşturabilir.

Zaman: Bilimsel Gizemlerin Derinliklerinde Keşif
Yorum Yap
Bizi Takip Edin