🎧 Radyo Daldal Hemen Dinle 🎶
  1. Haberler
  2. Gündem
  3. Erdoğan’dan İnsan Hakları İçin Güçlü Türkiye Mesajı

Erdoğan’dan İnsan Hakları İçin Güçlü Türkiye Mesajı

featured

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi’nde düzenlenen “İnsanlık İçin Güçlü Türkiye” programına katıldı.

Erdoğan’ın programda yaptığı açıklamalardan bazı önemli noktalar şu şekildedir:

Aziz milletim, İnsan Hakları Başkanlığımızın değerli mensupları, kıymetli dostlarım ve saygıdeğer misafirler, hepinizi en içten duygularımla selamlıyorum. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabulünün 77. yıl dönümünü kutlamak amacıyla düzenlenen bu anlamlı programa katılmaktan büyük mutluluk duyuyorum.

“İnsanlık İçin Güçlü Türkiye” programının, ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Bu önemli etkinliği düzenleyen AK Parti İnsan Hakları Başkanlığını tebrik ediyor, katkıda bulunan tüm kardeşlerime teşekkürlerimi sunuyorum.

“Gazzeli ve Sudanlı kardeşlerimize selam gönderiyorum”

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabul edilişinin yıl dönümünü kutlarken, tüm mazlum ve mağdurlara dayanışma mesajlarımı gönderiyorum. Gazzeli ve Sudanlı kardeşlerimizi selamlıyor, Afrika’dan Asya’ya tüm uzak coğrafyalardaki acılarını paylaşarak onlara destek olduğumuzu bir kez daha ifade ediyorum.

Birçok savaşın, çatışmanın ve yoksulluğun yükünü omuzlarında taşıyan masum çocukları ve onların fedakar ailelerini de kalpten selamlıyorum. Özellikle Filistinli kardeşlerimin onurlu mücadelesini saygıyla anıyor, sabır diliyorum. Türkiye olarak her zaman yanlarında olacağımızı tekrar belirtmek istiyorum.

“Tek parti faşizmi, beyannamenin ruhunu zedelemiştir”

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, 10 Aralık 1948’de önemli bir kararla kabul edildi. 30 maddeden oluşan bu beyanname, insanlığın yeni bir düzen kurma çabasının bir aracıdır. Beyannamenin ilk üç maddesini burada hatırlatmak istiyorum: Tüm insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar, akıl ve vicdana sahiptirler ve bu beyanla ilan edilen haklardan herkes yararlanabilmelidir.

Bu tarihi beyanname, altı ay sonrası Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilmiştir. Ancak, vesayet dönemlerinde insan haklarına yönelik uygulamalar çok da etkili olmamıştır. Tek parti faşizminin, beyanın ruhunu zedelediği aşikardır. Bu zihniyetin, demokrasimize ağır zararlar verdiği unutulmamalıdır.

“Doğruları söylemekten çekinmeyeceğiz”

Bu zorbalıkların tekrarı her on yılda bir yaşandı. Yassıada’dan, 12 Eylül’e kadar olan her darbeyi biliyoruz. 2002’den bu yana, bu ihlallerin yarattığı travmaları onarmak için çalışıyoruz. Şükürler olsun ki, bu süreçte önemli mesafeler kat ettik. Ancak, insan hakları ihlallerinin bedelini hala ödüyoruz.

Doğrularımızı ifade etmekten, geçmişle hesaplaşmaktan kaçınmayacağız. Ana muhalefet liderinin her köşeye sıkıştığında ne yapacağını da biliyoruz. Suç örgütlerine çanak tutanların geçmişleriyle yüzleşmeye cesaret göstermeleri gerekiyor.

“Her kriz anında, muhalefet topu taca atıyor”

CHP Genel Başkanı’nın her zor durumda paniklemesi ve başka konulara yönelmesi dikkat çekiyor. Bu tarz bir yaklaşım hiç samimi değildir. Kendisine akıl vermesini, strateji geliştirmesini diliyorum. Tarihimize, kültürümüze ve inanç değerlerimize bakmak, insan hakları anlamında bizim ne kadar zengin bir geçmişe sahip olduğumuzu gösteriyor.

Peygamber Efendimiz (s.a.v), 1400 yıl önce insanlara insana dair önemli mesajlar verdi. Bu mesajlar, tarihin her döneminde rehber olmuştur. İnsan onuru, değerlerin korunması ve herkesin eşit haklara sahip olması, medeniyetimizden miras aldığımız önemli ilkelerdir.

Bu bağlamda, büyük Türk düşünürlerinin insanlara dair öğretileri, bu topraklardaki sevgi ve hoşgörü anlayışını daha da derinleştirmiştir. Hazreti Mevlana’nın öğütlerini hatırlatmak istiyorum; insanların faydasına hizmet etmeyi, paylaşmayı ve yardımlaşmayı teşvik etmiştir.

“İnsan, yaradılışı gereği hürmete layıktır”

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nden yüzyıllar öncesinde ortaya konan bu değerler, bizim essafta bir medeniyetin mensupları olduğumuzu gösterir. Her insan, yaradılışı itibarıyla değerlidir ve hürmete layıktır. İnsan merkezli bir düşünce yapısına sahip olan bu değer sistemimiz, sadece insanın değil, doğanın ve tüm canlıların haklarını gözetmeyi de emretmektedir.

Ecdadımız hayvanlar için hastaneler, bakım ve barınma yerleri inşa etmiştir. Dönemin sefirlerinden biri, Anadolu’daki merhameti hayranlıkla ifade etmiştir. Bizim toplumumuzun özellikleri arasında olan bu şefkat, saygı ve hoşgörü, farklı inançlara karşı hoşgörü göstermek konusunda da kendini göstermektedir.

“Tarihimizde hiç çiğ süt içmedik, şükür ki karnımız ağrımıyor”

Tarihimizde insana olan bakış açımızı ifade eden birçok örnek bulunmaktadır. İnsan odaklı bir devlet anlayışımız vardır ve bu anlayışla “İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın.” prensiplerini benimsemişizdir. Üzerinde durulması gereken önemli bir nokta, insan haklarına dair geçmişimizde hiçbir leke yoktur. Aksine, temiz bir sicile ve kuşatıcı bir zihniyete sahibiz.

“Zalimin karşısında dimdik duruyoruz”

Bizler, nerede bir zulüm varsa mazlumun yanındayız; zalimin karşısındayız. Hakkı, adaleti, barışı ve insan onurunu tüm dünyada destekliyoruz. Türkiye, sadece topraklarını korumakla kalmayıp, barışın kurulması ve diplomasinin şekillendirilmesinde de önemli rol oynamaktadır.

Türkiye, yüzyıllar içinde dost ve kardeş ülkelere güven vermeyi başarmıştır. Ay yıldızlı bayrağımız, dünyanın dört bir yanında dalgalandıkça, kardeşlerimiz kendilerini güvende hissetmektedirler.

“Türkiye’nin duruşu, insan hakları dersidir”

Türkiye, Gazze’den Suriye’ye ve diğer kriz alanlarında “İnsanlık İçin Güçlü Türkiye” mottosuyla üzerine düşeni yapmaya çalışmaktadır. Ülkemizin vicdanlı duruşu, insan hakları konusundaki en somut örneklerden biridir. Başından beri, zulmü durdurmak için her türlü çabayı gösteriyoruz.

“Şehitlerimizin ailelerine hürmetlerimi sunuyorum”

Suriye Devrimi’nin birinci yıldönümü vesilesiyle, Suriye halkının direnişini selamlıyorum. Hem Esad rejimi hem de terör örgütleri tarafından şehit edilen Suriyeli kardeşlerimizi rahmetle anıyorum. Devletimizin güvenliği ve milletimizin huzuru için can veren kahramanlarımızı yâd ediyor, ailelerine hürmetlerimi sunuyorum.

Rabbimiz, Suriye’de de zaferin ve özgürlüğün mevcut vehimlerin üzerinde tezahür etmesini sağlayacak, umudumuzu kaybetmeyeceğiz. Her zorluğun sonrasında yeni bir başlangıç inşa edecek olan bu kardeşlik bağını güçlendireceğiz.

“Yeni dönemde de desteğimiz sürecek”

Suriye’nin inşa ve toparlanma çabalarını destekleyeceğiz. Suriye devrimi, en zor zamanlarını geride bırakacaktır; buna inanıyorum. Yeni bir dönemde kardeşlerimizi asla yalnız bırakmayacağız ve birlikte daha güçlü bir gelecek inşa edeceğiz.

“Birlikte mücadele edeceğiz”

Tüm bu hedeflere birlikte ulaşacağız ve bu dayanışmayı, yalnızca korkularla değil, güvenle, inançla ve kararlılıkla gerçekleştireceğiz. Değerli dostlarım, korkmamak ve birbirimize güvenmek elimizdedir. Çünkü bizler, geçmişten ders alarak geleceğimizi şekillendireceğiz.

Bu programın tekrar hayırlara vesile olmasını diler, emeği geçenleri tekrar kutlarım. Hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Sağlıcakla kalın.

Erdoğan’dan İnsan Hakları İçin Güçlü Türkiye Mesajı
Yorum Yap
Bizi Takip Edin