Zagklis, internet üzerinden düzenlediği basın toplantısında uluslararası medya temsilcileriyle bir araya gelerek düşüncelerini paylaştı.
NBA Avrupa projesine olan inancını vurgulayan Zagklis, “NBA Avrupa projesi hakkında en ufak bir kuşkum yok. Elbette NBA ve FIBA Merkez Kurulu’ndan gerekli onayların alınması şart, ancak Ekim 2027’nin ulaşılabilir bir hedef olduğunu düşünüyorum. Doha 2027 Dünya Kupası’ndaki kapanışımızın ardından Avrupa kulüp basketbolunda olumlu bir değişim yaratacak yeni bir projeye geçiş için bu, mükemmel bir zaman olacak.” şeklinde ifade etti.
Projenin sadece üst seviye lig organizasyonlarıyla sınırlı olmadığını belirten Zagklis, Basketbol Şampiyonlar Ligi (BCL) ve sezon sonunda düzenlenecek eleme turnuvası ile Avrupa’nın en üst ligine takımlar çıkaracak bir yapı üzerinde de çalıştıklarını kaydetti.
-“FIBA, 1950’lerden Bu Yana Kulüp Organizasyonları Düzenliyor”
Yeni kurulacak ligin “NBA projesi” olarak adlandırılmasına itiraz eden Zagklis, “Bu bir NBA organizasyonu değil, FIBA’nın da bunun içinde yer alacağını belirtmek istiyorum. Turnuva, önemli ölçüde NBA’den gelen uzmanlar tarafından işletilecek, elbette ama insanların rolünün yalnızca organizasyon onayları vermekle sınırlı olmadığını vurgulamak istiyorum. FIBA’nın amacı organizasyon yürütmek ve FIBA, 1950’lerden beri kulüp organizasyonları düzenliyor.” ifadelerini kullandı.
Zagklis, Basketbol Avrupa Ligi’nin çatı şirketi ECA ile yapılan görüşmelerin olumlu sürdüğünü aktardı ve “2022-23 sezonundan itibaren Avrupa Ligi ile milli takım pencereleri arasında bir çakışma olmaması bir gelişme. Elbette tamamen memnun değiliz, ancak bu, doğruyü olana bir adım.” dedi.
Projenin Avrupa Ligi’ne karşı olmadığını belirten Zagklis, yıllar boyunca mevcut olan kopuk ilişkileri onarma çabalarını vurgulayarak, kulüplerle yeniden bağlantı kurduklarını ve tamamen tatmin edici olmasa da doğru yolda bazı ilerlemelerin kaydedildiğini dile getirdi.
Avrupa Ligi Üst Yöneticisi Paulius Motejunas ile olan ilişkilerine de değinen Zagklis, karşılıklı anlayışın bunun için sağlam bir zemin oluşturduğunu belirtti.
“Yeni Bir Bölünme Riski Görmüyorum”
Olası bölünme eleştirilerine karşı çıktığını vurgulayan Zagklis, “Zaten parçalanmış durumda olduğumuzu düşünüyorum, bu nedenle yeni bir bölünme riski görmüyorum. Yaklaşık 10 yıl önce bir anlaşma sağlayamamış olmamız ve bunun sonucu olarak BCL’in kurulması bu durumu ortaya koyuyor. Bu sebeplerden ötürü kaygım yok. ‘Bir turnuva daha istemiyoruz’ ifadesini doğru bulmuyorum çünkü her şeyi tek çatı altında toplayacak bir organizasyona ihtiyacımız var. Ve tekrar belirtmek gerekirse, bu çatı FIBA’dır. Bu, FIBA’nın her şeyi kontrol edeceği anlamına gelmiyor. Görev sürem boyunca böyle bir istek hiç dile getirilmedi; bu sebeple ayrılma korkum yok.” dedi.
Mevcut bölünmüş yapıdan memnun olmadığını ifade eden Zagklis ise şunları açıkladı:
“BCL kurulduğunda, yani 10 yıl önce bir anlaşmaya varamamıştık. FIBA, basit bir turnuva yapısı için mücadele ediyor. Ve bu yüzden Münih ve Brüksel’de mahkemelerde bizim aleyhimize davalar açıldı. Hem güçlü kulüplerimiz hem de Avrupa Ligi tarafından. Onlar bu bölünmenin iyi olduğunu savundular çünkü ‘bu iş’ dediler. Münih’te davayı kazandık ve o zamandan beri ligler, BCL’de bizimle birlikte olmak istediklerini belirttiler. Brüksel’dense, ‘basketbol bir iştir ve açık bir pazarda rekabet edilebilir’ dediler. ECA’nın o dönemde mücadele ettiği şey buydu. Şimdi ise, daha güçlü ve daha büyük bir finansal yapıya sahip bir organizasyonun yeniden bir araya gelmesi gerektiğini tartışmak zorunda kalmamızı garip buluyorum. FIBA, hala her şeyin aynı çatı altında olmasını istiyor. Şu an hangi seviyeler arasında netlik var? Neden başkalarının tekelini koruma yükümlülüğünde bulunmak zorundayız bunu anlamıyorum.”


