Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Küresel Yeniden Kurulum: Eski Düzenden Yeni Gerçeklere” teması çerçevesinde uluslararası düzeyde liderleri ve uzmanları İstanbul’da bir araya getiren Başkent World Forum 2025’te, “Yüksek Riskli Diplomasinin Dönüşü: Orta Güçler ve Yükselen Çok Kutuplu Düzen” başlıklı oturumda konuşma gerçekleştirdi.
Fidan, küresel platformların sorunların yapıcı bir şekilde tartışılmasına olanak tanıdığını belirterek, “Bu Forum bize önyargısız tartışma imkanı sunuyor ve bu tür tartışmalara bugünlerde çok ihtiyacımız var. Burada olmak benim için büyük bir ayrıcalık.” şeklinde ifadeler kullandı.
Geçtiğimiz yıl düzenlenen Başkent World Forum 2024’teki verileri hatırlatan Fidan, stratejik ve jeopolitik rekabette artan gerilimleri vurguladı. “Uluslararası sistemindeki belirsizlik durumu geçen yıl şahit olduğumuz gibi daha da kötüleşiyor.” dedi.
Mevcut dengelerin değiştiğini dile getiren Fidan, “Daha önceki siyasi dinamikler artık belirsizlik içinde büyüyüyor. Küresel devletler işlevselliğini kaybediyor ve bölgesel stabiliteyi koruyacak kurumlar bu karmaşık krizlerle etkili bir şekilde baş edemiyor.” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin açık bir vizyona sahip olduğunu kaydeden Fidan, “Kurumlarla işbirliğine önem veriyoruz; diyaloğa ve çok yönlülüğe açığız. Bu zor zamanlarda birliği koruma arzusundayız.” ifadelerini kullandı.
Fidan, uluslararası sistemin reformu için güçlü bir uluslararası işbirliğine ihtiyaç olduğuna dikkat çekerek, bölgesel sahiplik alanında işbirliğinin artırılmasının önemini vurguladı.
Birleşmiş Milletler’in etkinliğinin artırılması gerektiğini söyleyen Fidan, “Sorunlar kuralların eksikliğinden değil, uygulamalardaki eşitsizlikten kaynaklanıyor.” bilgisini verdi.
Türkiye’nin daha demokratik bir yaklaşıma yöneldiğini aktaran Fidan, Güvenlik Konseyi’nde herkesin temsil edilmesi gerektiğini ifade etti. Yeni güçlerin ortaya çıktığını ve uluslararası sistemdeki hiyerarşinin yeniden şekillendiğini belirtti.
Fidan, uluslararası topluluğun hala dengesini bulmaya çalıştığını belirtirken, “Yeni yönlü işbirliklerine ve kurumlara ihtiyacımız var.” dedi.
“Krizler boşlukta ortaya çıkmaz”
Çok taraflılığın kritik bir çerçeve olduğunu ifade eden Fidan, “Krizler genellikle bölgesel bağlamlardan kaynaklanır ve çözüm süreçleri de bu bağlamda geliştirilmelidir.” dedi.
Bölgesel aktörlerin inisiyatiflerinin güven, meşruiyet ve sürekli bir etki oluşturduğunu kaydeden Fidan, Türkiye’nin bu ilkeyi pratiğe dökme çabalarının örneklerini paylaşarak, Balkanlar’da arabuluculuk faaliyetlerini öne çıkardı.
Türkiye’nin Güney Kafkasya’da bölgesel işbirliğini teşvik etmekte olduğunu, Orta Doğu’da güvenlik ve insani meselelerle ilgili ortaklarla etkileşimde bulunduğunu ve Türk devletleri arasındaki işbirliğini artırdığını belirtti.
Afrika’daki ortaklık çalışmalarına da değinen Fidan, “Tüm bu örnekler, istikrarın zorla değil, diyaloğa dayanan güvenle geliştirileceğini gösteriyor.” ifadelerini kullandı.
Fidan, ulusların kendi bölgelerindeki barış ve refah sorumluluğunu üstlendiğinde küresel düzenin daha da güçlendiğini belirterek, “Bu mekanizmalar aksadığında, hesap verebilirlik kaybolduğunda insanlık dramları kaçınılmaz hale gelir.” dedi.
Gazze Temas Grubu’nun çabalarının katkısı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, Türkiye’nin Gazze’deki durumu iyileştirme çabalarına vurgu yapan Fidan, “İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliği Temas Grubu’nu oluşturma girişimimiz, uluslararası farkındalığın artmasına katkı sağladı.” dedi.
Fidan, bu Temas Grubu’nun Filistin Devleti’nin tanınması bakımından önemli bir rol oynadığını savundu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın girişimlerinin bu tür çözümler için örnek teşkil ettiğini belirtti.
Gazze’deki ateşkesin tam anlamıyla uygulanması gerektiğini vurgulayan Fidan, “Ateşkes önemli bir fırsat sunuyor ancak tahakkuk etmesi için ilgili tüm tarafların katılımı ve kararlılığı elzem.” dedi.
“İstanbul’da dördüncü bir tur görüşmeye ev sahipliği yapmaya hazırız”
Fidan, Türkiye’nin Rusya-Ukrayna Savaşı’na çözüm bulma çabalarına da değinerek, taraflarla kurulan yapıcı diyaloğun İstanbul süreci aracılığıyla başarılı sonuçlar doğurduğunu belirtti.
“Ukrayna’da barışlı bir çözüme giden yolda diplomasinin geçerliliğini kabul ediyoruz. Bu anlayışla, İstanbul’da bir dizi görüşmeye ev sahipliği yapmaya hazırız.” şeklinde bir ifade de kullandı.
Fidan, Türkiye’nin eylemlerinin, bölgesel ve küresel düzeyde istikrar, adalet ve refah sağlamak adına kritik bir öneme sahip olduğunu ifade etti. “Bu bağlamda, Türkiye dış politikasının temelini diyaloğa ve diplomasiyi savunmaya devam edecektir.” dedi.
Fidan, daha adil ve dengeli bir uluslararası düzen için ortaklarla işbirliğini sürdüreceklerinin altını çizerek, kararlılık ve sorumlulukla barış, istikrar ve işbirliğini yaygınlaştırma çabalarının süreceğini belirtti.


