Katoliklerin ruhani lideri Papa Francis’in vefatının ardından, yeni Papa seçiminin süreci başladı. Kardinaller, inzivaya çekilerek yoğun bir oylama sürecine ilerleyecekler. Yeni Papa’yı seçmek için, 3’te 2 çoğunluğa ulaşan bir aday belirlenmesi gerekiyor. Bu seçimde, en yakın adayların kimler olduğuna ve oylama sürecinin büyüsüne dair sorular gündeme geliyor. Katolik dünyasının yeni liderinin, Latin Amerika kökenli bir isim mi olacağı yoksa Avrupa menşeli bir aday mı olacağı merak ediliyor. Ayrıca, kilisenin bir siyah ya da Asyalı bir kardinali Papa olarak seçme ihtimali de tartışma konusu.
Katolik Kilisesi, ruhani liderini seçme yöntemini son 800 yıldır büyük ölçüde korudu. Papalığın nasıl olacağını belirleyen kurallar çerçevesinde, Papa olarak seçilen kişi ölene kadar görevde kalıyor. Papa’nın vefatı veya 2013’teki istifası gibi durumlar söz konusu olduğunda “Papalık Seçimi” veya “Konklav” düzenleniyor. “Konklav” kelimesi, Latince kökenli olup “anahtarla kapatılmış” anlamına geliyor ve bu, kardinallerin oylama sırasında kapalı kapılar ardında bir araya gelmesine işaret ediyor.
YÜZYILLARDIR KARDİNALLER SEÇİLİYOR
Papa adaylarının sadece erkek ve Katolik olması yeterli görülse de, tarihsel olarak Papalar genellikle Kardinaller arasından seçilmiştir. Kardinaller, Katolik Kilisesi’nde Papa’dan sonraki en yüksek din adamı pozisyonundadır. Bu süreçte, yalnızca 80 yaşın altındaki kardinaller oylama hakkına sahiptir. Ancak Papa olabilecek kimseler için herhangi bir yaş sınırlaması bulunmamaktadır. Örneğin, Papa Francis görevi devraldığında 76 yaşında iken, ondan önceki Papa 78 yaşındaydı ve emekli olmadan önce sekiz yıl boyunca papalık yapmıştı.
SEÇİM SÜRECİ NASIL İLERLİYOR?
Papalık seçimine katılabilecek en fazla 120 kardinal, Sistine Şapeli’nde toplanır. Seçim süreci, yaş kuralına uyan kardinalin sabah ayininde bir araya gelmesiyle başlar. Ardından, “extra omnes” yani “herkes dışarı” çağrısı yapılır. Bu noktadan sonra, gizlilik yemini eden kardinaller dış dünyadan tamamen izole olarak bir halef seçkin birini belirleyene kadar oylama yaparlar. Oy pusulalarında kardinaller sordukları isimler üzerinden tercihlerini belirtirken, ardışık oylamalarda aday sayıları azalıyor. 34. oylamadan itibaren, yalnızca en çok oyu alan iki aday arasında yeniden oylama gerçekleştiriliyor. Oyların üçte ikisini kazanan aday, yeni Papa olarak belirleniyor. Seçilen kişi, papalık görevini kabul edip etmediği sorusuyla şapelin önüne çağrılır. Kabul edilen cevapla birlikte yeni Papa, ismini belirler.
DÜNYAYA DUMANLA DUYURULUYOR
Yeni Papa’nın belirlenmesinin ardından, sonucun dünyaya nasıl duyurulacağı da özel bir yönteme sahiptir. Oy pusulaları Sistine Şapeli içinde küçük bir ateşte yakılırken, ateşten çıkan siyah duman, halkı yeni bir Papa seçilmediği konusunda bilgilendirir. Seçim tamamlandığında ise, pusulalar beyaza dönüştüren bir katkı maddesiyle yakılır ve böylece yeni Papa’nın seçildiği duyurulur. Aynı zamanda yeni Papa, Sistine Şapeli’nin bitişiğindeki Gözyaşı Odası’na götürülerek burada beyaz cübbesini ve kırmızı terliklerini giyer ve Vatikan’da toplanan kalabalığa tanıtılır. Geçmişte en uzun süren papalık seçimi, 13. yüzyılın sonlarında üç yıl sürdü ve bu süreçte birçok kardinaller arasında siyasi çekişmeler yaşandı.
YENİ PAPA KİM OLACAK?
Papa olabilecek adaylar medyada gündeme gelmeye başladı. Bu isimlerden biri, Marsilya Başpiskoposu Jean-Marc Aveline’dir. Aveline, Katolik Kilisesi içinde önemli bir figür olup, ideolojik olarak Papa Francis’e yakınlığıyla dikkat çekmekte. Seçilmesi durumunda, 14. yüzyıldan sonra Katolik Kilisesi’nin başına geçen ilk Fransız olacaktır.
Diğer bir güçlü aday 72 yaşındaki Macar Kardinal Peter Erdo’dur. Kendisi, göç konusundaki milliyetçi yaklaşımlarıyla öne çıkmaktadır. Ayrıca, diplomatik becerileri nedeniyle Ukrayna Savaşı sonrası Katolik ve Rus Ortodoks kiliseleri arasındaki ilişkilerin yeniden kurulmasına katkı sağlayabileceği söyleniyor.
Maltalı Kardinal Mario Grech de 68 yaşında olup, küçük bir ülkenin temsilcisi olduğu için daha az diplomatik sıkıntıya neden olabileceği düşünülmektedir. Barcelona Başpiskoposu Kardinal Juan Jose Omella, Papa Francis’e en çok benzeyen isimlerden biri olarak gösterilebiliyor. 79 yaşındaki İspanyol Kardinal, gelişmekte olan ülkelerde yoksulluk ve hastalıkla mücadele eden biri olarak dikkat çekiyor.
Bahislerin favorileri arasında, Vatikan diplomatı olan Kardinal Pietro Parolin de var. 2013 yılından bu yana devlet sekreteri olarak görev yapmaktadır. Seçilmesi durumunda, İtalyan Katolik Kilisesi’nin başına geçecek.
Filipinli Kardinal Luis Antonio Gokim Tagle, “Asya’nın Francis’i” olarak tanınmaktadır. Seçilmesi durumunda Asyalı ilk Papa olma unvanını taşıyacak.
Amerikalı bir adayın seçilmesi beklenmiyor, ancak eğer bu durum gerçekleşirse, 72 yaşındaki Newark Başpiskoposu Kardinal Joseph Tobin’in adı geçiyor. 76 yaşındaki Ganalı Kardinal Peter Turkson ise bir dönem için papalık görevine talip olduğu düşünülüyor.
Bolonya Başpiskoposu Matteo Maria Zuppi de favoritler arasında yer alıyor ve kendisi, Papa Francis’in gerçek ismine atıfta bulunularak “İtalyan Bergoglio” olarak anılmakta. Zuppi, toplumsal meseleleri önemseyen bir rahip olarak biliniyor.