İstanbul Medeniyet Üniversitesi’nin Güney Kampüsü’nde gerçekleştirilen programa, üniversitenin Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sadrettin Pençe’nin yanı sıra çok sayıda doktor, tıp öğrencisi ve yazar katıldı.
Programın moderatörlüğünü üstlenen MASAM Başkanı Prof. Dr. Orhan Alimoğlu, MASAM aracılığıyla düzenlenen tıpta uzmanlık eğitimlerine dair bilgi vererek şimdiye dek genel cerrahi, kardiyoloji, çocuk sağlığı ve hastalıkları ile kadın hastalıkları ve doğum alanlarında toplamda 59 hekimin mezun olduğunu belirtti.
Alimoğlu, programda genel cerrahi ve acil tıp branşlarında 45 asistan doktorun eğitimlerinin devam ettiğini de sözlerine ekledi.
Prof. Dr. Alimoğlu, Afrika’da bu kadar geniş kapsamlı bir program yürüten başka bir devlet veya kurum bulunmadığını vurgulayarak, “Havaalanında ‘Nereye gidiyorsunuz?’ diye sorduklarında çoğu kişi şehir belirtmeden ‘Berlin’e’ ya da ‘Londra’ya gidiyorum’ der. Ancak Africa’ya giderseniz genelde ‘Afrika’ denir, şehir veya ülke ismi verilmez. Biz bugün bunu değiştirip şehirleri de belirtmeye başlayacağız.” dedi.
Alimoğlu, eğitim için beraber gittiği doktorlar Şurahbil Yağbasa, Ayşenur Özcan ve Ahmet Aydın Taşğın ile Gambiya’nın Banjul kentinde verdikleri eğitimler, deneyimlerini ve ülkeye dair gözlemlerini paylaştı.
“BİZ ORAYA GİDİYORUZ, GÜLÜMSEMEYİ ÖĞRENİYORUZ”
Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sadrettin Pençe de Somaliland ve Hargeisa’daki gözlemlerini aktardı. Pençe, “Bilimsel çalışmalarda mutluluğun %50’sinin genetik, %40’ının hayattaki deneyimlerden, %10’unun ise motivasyondan kaynaklandığı söyleniyor. Afrika’da bunun gerçekliğini gözlemliyoruz. Ne kadar zorluk çekerlerse çeksin, sürekli gülümsemeyi başarıyorlar.” ifadelerini kullandı.
Afrika insanının ağır baskılara maruz kaldığını dile getiren Pençe, şu şekilde devam etti:
“Senegal’in karşısında köle adası bulunuyor. Orada insanlar, hayvanlar gibi toplanıp köle adasına gönderiliyor. Köle evlerinde 15-20 metrekarelik alanlara yaklaşık 50 insan konuluyor ve odalara ‘genç erkek odası’, ‘genç kız odası’ ve ‘erişkin odası’ adı veriliyor. Bu odalarda yaklaşık 3 ay tutulan insanlar, günde bir öğün yemek alıyor ve sadece bir kez dışarı çıkmalarına izin veriliyor. Eğer 3 ay boyunca hayatta kalırlarsa denize açılan gemiye bindiriliyorlar. Geminin kapısında ‘dönüşü olmayan kapı’ yazıyor, yani bir daha Senegal’e dönme şansları yok. Bu kişiler, Avrupa veya Amerika’ya götürülüyor.”
Senegal’den yıllar içinde ortalama 20 milyon insanın alındığını belirten Pençe, “Biz oraya almak için değil, vermek için gidiyoruz. Onların bize, bizim de onlara ihtiyacımız var. Çünkü biz de maalesef kendi içimizde gülümsemeyi unutmuş durumdayız. Oraya gittiğimizde gülümsemeyi ve selam vermeyi öğreniyoruz. Onlardan öğreneceğimiz çok husus var.” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Abdülkadir Turgut ise Afrika’daki insanların kaygı taşımadığını, her şeyi son derece sakin bir şekilde yürüttüklerini ifade etti.
Program, çevrim içi bilgi yarışması ve kitap çekilişi ile sona erdi.
Her yıl tekrarlanan “Afrika Sağlık Buluşmaları”, eğitim çalışmaları çerçevesinde gerçekleştirilen faaliyetleri tıp camiası ve sağlık sektörüne tanıtma, bu çalışmalara gönüllü katılan doktor ve sağlık çalışanlarının deneyimlerini genç öğrencilere aktarma ve konu hakkında farkındalık oluşturma amacı taşımaktadır.
