Göktaş, RTÜK tarafından düzenlenen “Güçlü Medya, Bilinçli Toplum Zirvesi”nde, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ve RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’in yanı sıra çeşitli kurum temsilcilerinin bulunduğu bir ortamda, medyanın yaşamın her alanında var olduğunu belirtti.
Medyanın sadece toplumu yansıtan bir ayna değil, aynı zamanda toplumu etkileyen bir unsuru olduğunu ifade eden Göktaş, “Medya, doğru kullanıldığında büyük bir iyilik aracı olabilir. Ancak yanlış ellerde, bu güç, toplumsal değerleri aşındıran, ayrıştırıcı ve zarar veren bir hale gelebilir.” şeklinde konuştu.
Göktaş, gündüz kuşağı televizyon programlarının aile yapısı ve çocukların değer yargıları üzerinde olumsuz etkiler yarattığını vurguladı ve bu içeriklerin yalnızca birer televizyon programı olarak değerlendirilmemesi gerektiğini ifade etti. Göktaş, “Bu içerikler, aile yapımıza ve çocuklarımızın değer dünyasına doğrudan etki eder.” dedi.
Dizilerdeki şiddet, ihanet ve lüks yaşamın yüceltilmesinin gençlerin yaşam algısını bozduğuna dikkat çeken Göktaş, çocuk programlarında kullanılan dil ve tutumların da kişilik gelişimlerini doğrudan etkilediğini söyledi.
“Sorumluluk bilinciyle hazırlanması elzem”
Kadın temsili açısından kullanılan dil ve kalıpların bazı ön yargıları yeniden ürettiğini dile getiren Göktaş, “Ne yapabiliriz?” sorusunu yöneltti. Aile dostu bir medya yaklaşımının teşvik edilmesi gerektiğini belirten Göktaş, “Topluma sağlıklı, değerlerimizi yaşatan, umut ve sorumluluk aşılayan içerikler sunmalıyız. Medya içerikleri, reyting kaygısıyla değil, sorumluluk bilinciyle hazırlanmalıdır.” ifadelerini kullandı.
Göktaş, “Şiddeti reyting skalasından çıkarmayı önemsiyoruz. 2025 yılını, Cumhurbaşkanı’mızın takdirleriyle Aile Yılı olarak ilan etmemizin temel amacı da bu bilinçtir.” şeklinde ekledi. Ayrıca, kadınların güçlü temsiline yönelik içeriklerin artmasına katkı sağlamayı da amaçladıklarını aktardı.
Medyanın sunduğu haberlerin, dizilerin, reklamların ve sosyal medya içeriklerinin sadece bilgi aktarmadığını, aynı zamanda toplumun ortak duygularını ve davranış kalıplarını şekillendirdiğini belirten Göktaş, bu nedenle medya konusunda büyük bir hassasiyetle hareket ettiklerinin altını çizdi.
“Koruyucu ve önleyici tedbirler alıyoruz”
Göktaş, RTÜK ile birlikte geliştirdikleri “Medyada Kadına Yönelik Şiddetle Mücadeleye İlişkin Etik İlkeler Rehberi”nin, sorumlu yayıncılık anlayışını daha da güçlendireceğini açıkladı. Dijital dünyanın aileler ve çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak amacıyla kalıcı çözümler üretmeye odaklandıklarını ifade etti. “Sosyal Medya Çalışma Grubumuz aracılığıyla koruyucu ve önleyici tedbirler alıyoruz.” dedi.
Çocukların sosyal medya kullanımına yönelik Türkiye’ye özgü bir model geliştirmek için çalışmalar yürüttüklerini belirten Göktaş, dijital bağımlılıkla ilgili farkındalık artırıcı projeler üzerinde durduklarını dile getirdi.
Medya ve yapay zekanın yaşamın ayrılmaz bir parçası olduğunu vurgulayan Göktaş, bir yapay zekaya “Bir medya mecrası olsan, aile bağlarını nasıl zayıflatırdın?” sorusunu yöneltti. Elde edilen cevapların, aile içindeki bağları zayıflatmanın yollarını gösterdiğini ifade etti.
Aile bağlarına ilişkin risklerin her an yanımızda olduğunu belirten Göktaş, “Bu risk, evimizin içinde, yan odada ve çocuklarımızın ekranlarında sessizce büyüyor. Bunu durdurmak tamamen bizim elimizde.” diyerek sağlıklı bir toplumun temelinin güçlü aile yapılarında yattığını belirtti.
