Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Özvar, 261. Üniversitelerarası Kurul Toplantısı’nın açılışında yaptığı konuşmada, ülke genelinde düzenlenen “2030’a Doğru Türk Yükseköğretim Vizyonu Bölgesel Toplantıları”nın oldukça verimli geçtiğini ifade etti.
Özvar, bu toplantılardan elde edilen kazanımların kalıcı olmasını sağlamak amacıyla bir rapor hazırlama kararı aldıklarını ve oluşturulan eylem planının gelecek ay üniversitelerle paylaşılacağını duyurdu.
Elde ettikleri temel hedeflerin, üniversitelerin rekabet gücünü artırmak, sürdürülebilir bir yükseköğretim sistemi oluşturmak ve ulusal ile uluslararası itibarlarını pekiştirmek için atılacak somut adımları içeren stratejik bir çerçeve oluşturmak olduğunu belirten Özvar, yapay zeka temelli programlar sunan üniversite sayısını 80’e çıkarmayı planladıklarını, bunun içinde vakıf üniversitelerinin de yer alacağını vurguladı.
Siber güvenlik alanında ön lisans ve lisans programlarının sayısının artırılacağını aktaran Özvar, dijitalleşme ve bilişim teknolojileri odaklı bir anlayışla sağlık eğitimi alanında da dönüşüm hedeflediklerini söyledi. Özvar, bu konudaki çalışmaların koordine edilmesi amacıyla bir çalışma grubu oluşturduklarını ve yeni ön lisans programlarını belirlediklerini, bunların bu yıl üniversitelere teklif edileceğini açıkladı. Lisans programları üzerinde de çalışmalara devam edileceğini kaydetti.
Tarım sektörünün, yapay zeka, hassas tarım uygulamaları, nesnelerin interneti ve büyük veri analitiği gibi teknolojilerin hızla entegre edilmesi gereken alanların başında geldiğine dikkat çeken Özvar, dijital teknolojilere dayanan lisans ve ön lisans programlarının geliştirilmesi, mevcut programların güncellenmesi ve sektörle ortaklıkların güçlendirilmesinin Türkiye’nin tarımsal üretim kapasitesini ve küresel rekabet oranını artırma hedefinin bir parçası olduğunu belirtti.
“Bilim Kafe uygulamasını üniversitelerimizin hayata geçirmesini bekliyoruz”
Özvar, üniversitelerin yeşil ekonomi doğrultusunda ihtiyaç duyulacak uzmanları yetiştirmek amacıyla ön lisans, lisans ve lisansüstü programlar açmalarını planladıklarını ve mevcut müfredatların yeşil dönüşüm perspektifi ile entegre edilmesini beklediklerini ifade etti.
Nisan ayında istihdamına onay verilen araştırmacı sayısının Ek 34 kapsamında 313, Ek 46 kapsamında ise 166’ya ulaştığını duyuran Özvar, doktora programı açmak isteyen üniversitelerin akredite program sahibi olma şartına tabi tutulacağını, ayrıca fakülteler, yüksekokullar, enstitüler ve araştırma merkezleri gibi akademik birimlerin kurulması için de akreditasyon şartı aranacağını söyledi. Tüm üniversitelerin 2027 yılına kadar akreditasyon süreçlerini tamamlamalarının beklendiğini ifade etti.
Özvar, mezuniyet belgelerinde Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi (TYÇ) logosunun bulunmasının yükseköğretim mezunlarına uluslararası alanda avantaj sağladığını ve bu logoya sahip programlardan mezun olanların diplomalarının yurt dışında daha hızlı tanındığını vurguladı. Bu durumun, istihdam olanaklarını artırdığını da ekledi.
Toplantıya katılan rektörlere seslenen Özvar, “Bilim İletişim Ofislerine katkı vermenizi bekliyoruz. Bazı üniversitelerimizin başarılı faaliyetlerini yakından takip ediyorum. Ayrıca, Bilim Kafe uygulamasının hayata geçirilmesini bekliyoruz.” dedi.
Geçen yıl 19 Mayıs’ta duyurulan Spor Dostu Kampüs Projesi’nin bu yılki başvurularının şubat ayında alındığını hatırlatan Özvar, projeye başvuran 83 üniversiteden 66’sının ön değerlendirmenin olumlu geçtiğini belirtti. Bu üniversitelerin 77 kampüsünün panellere geçmeye hak kazanmış olduğunu ifade eden Özvar, değerlendirme sürecinin mayıs ayının ilk haftasında tamamlanmasını ve sonuçların 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı haftasında kamuoyuna açıklanmasını beklediklerini ekledi.
