ABD basınında yer alan haberlere göre, Trump yönetiminin eski ve mevcut yetkilileri arasında Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff hakkında çeşitli hoşnutsuzlukların bulunduğu iddia ediliyor.
Başkan Donald Trump’ın yönetiminde İran ve Rusya ile yapılan görüşmeleri yöneten Witkoff konusunda, bazı kaynaklar rahatsızlık belirtilerini dile getirdi. The New York Post’un özel haberine göre, Witkoff’un Rusya’daki Devlet Başkanı Vladimir Putin ile gerçekleştirdiği ve İran ile yapılan dolaylı nükleer müzakerelerde Türkiye’yi temsil ederken, Kremlin’in kendi çevirmenlerine güvenmesine de dikkat çektiği ifade edildi. Böylelikle, “uzun süredir benimsenmiş olan diplomatik prosedürlerden” sapmanın yaşandığı öne sürüldü.
“KREMLİN’İN ÇEVİRMENLERİNİ KULLANIYOR”
Witkoff’un Rusya’daki görüşmelerde dikkat çeken bir diğer unsur ise, Trump’ın temsilcisinin Putin ile tek başına, yanına danışman ya da uzman almadan görüşmesiydi. Cuma günü Kremlin Sarayı’ndaki toplantıya Putin’in yanında iki danışmanı Yury Ushakov ve Kirill Dmitriev ile katıldığı belirtildi.
Trump’ın ilk döneminde görev yapmış bir yetkili, Witkoff hakkında, “İyi bir adam ama lanet olası beceriksiz bir aptal” yorumunda bulundu. Witkoff’un Rusya’ya giderken çevirmeni olmadan gitmesi ise dikkat çekti. Ukraynalı-Estonyalı çevirmen Jaanika Merilo, “Çevirmene güvenmiyorsanız müzakerede bulunmak imkansızdır” şeklinde bir değerlendirme yaptı. Witkoff’un Rusça bilmediğine ve bu nedenle çevrilen konuşmaların doğruluğunu teyit edemediğine dikkat çeken Merilo, “Her bir nüansın doğru bir şekilde ve bağlamı içinde tercüme edilmesi hayati öneme sahip” dedi. Merilo, “Düşmanca bir ortam” açıklaması ile böylesi bir yere çevirmen olmadan gitmenin alışılmış olmadığını vurguladı.
“ELİNİ ÇOK FAZLA İŞE ATIYOR”
Haber kaynağında geçen bilgilere göre, Trump yönetimindeki bazı isimler, Witkoff’un sorumluluğunda olan bölgelerin çeşitliliği ve sayısının çokluğu dolayısıyla “aynı anda aşırı iş yükü” altında olduğunu endişe ile karşılıyor. Trump göreve başladığında, Rusya-Ukrayna savaşı konusundaki özel temsilci Keith Kellogg’u Ukrayna Özel Temsilciliği’ne atamıştı. Witkoff’a ise Moskova ile Ukrayna savaşının sona erdirilmesi konusunda yetki verildi.
Witkoff’un göreve başlarken, İsrail ile Hamas arasında olası bir ateşkes sağlama çabasında olduğu belirtildi. Bu noktada, Witkoff’un çabaları övülse de, “Hamas’ın sözüne fazla güvenmekle” ve “diplomatik deneyim eksikliği” ile eleştirildiği ifade ediliyor.
“WITKOFF’UN GÖRÜŞMELERİ OKSİJEN İSRAFI”
New York Post’un haberinde, İran ile ABD arasında bir nükleer anlaşmanın sağlanması için Witkoff’un aslında “en kolay işlerden biri” ile karşı karşıya olduğu iddia ediliyor. Ortadoğu uzmanları, Tahran yönetiminin 20 yıl aradan sonra “en zayıf anında bulunduğunu” belirtiyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı, Tahran’ın nükleer programını sona erdirmesi gerektiğini savunurken, Witkoff, İran ile dolaylı müzakerelerinde, Tahran’ın uranyum zenginleştirme seviyesini silah yapımı için gerekli düzeyin altında tutması durumunda nükleer tesislerini koruyabileceğine dikkat çekti. Gazeteye göre bu, Barack Obama döneminde imzalanan ve Trump’ın ABD’yi çektiği nükleer anlaşmaya benzer bir yaklaşım sergilemektedir.
Trump’ın eski ulusal güvenlik danışmanı John Bolton, pazar günü İran ile Umman’da gerçekleşen üçüncü tur görüşmelerinin ardından X hesabında, “Witkoff’un görüşmeleri oksijen israfı. İranlılar yeniden ordularını inşa ederek, ekonomik yaptırımlardan kurtulmak için zaman kazanmayı hedefliyor” ifadelerini paylaştı. Bolton, “Trump, Obama’nın 2015’te yaptığı hataların aynısını tekrarlıyor” dedi.