Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından yayımlanan veriler, gıda ürünlerinin uluslararası fiyatlarındaki aylık değişimi gözler önüne seriyor. FAO Gıda Fiyat Endeksi, nisanda mart ayına kıyasla yüzde 1 artış göstererek ortalama 128,3 puana ulaşmış durumda. Bu durum, endeksin artışını art arda üçüncü ayına taşıyarak, Mart 2023’ten bu yana gördüğü en yüksek seviyeyi işaret ediyor.
Geçtiğimiz yılın nisan ayına kıyasla artış oranı ise yüzde 7,6 olarak belirlenirken, küresel gıda fiyatlarının, tahıl, et ve süt ürünlerindeki artışların, şeker ve bitkisel yağlardaki düşüşleri gölgede bırakması dikkat çekiyor.
Döviz kuru dalgalanmaları, küresel piyasalardaki fiyat hareketlerini etkilemeye devam ederken, gümrük tarife politikalarındaki değişiklikler de piyasalardaki belirsizliği artıran bir faktör olarak öne çıkıyor.
Tahıl Fiyat Endeksi, buğday fiyatlarının yükselmesi etkisiyle aylık bazda yüzde 1,2 artarken, yıllık olarak yüzde 0,5 düşüş göstermiştir. Bu yükselişin arka planında, özellikle Rusya’daki arz sıkışıklığına dair endişelerin yatmakta olduğu ifade ediliyor. Ayrıca, dünya mısır fiyatlarının, ABD’deki mevsimsel olarak daha sıkı stok seviyeleri nedeniyle artış göstermesi de gözlemleniyor.
Bitkisel Yağ Fiyat Endeksi, palm yağı fiyatlarının Güneydoğu Asya’daki ana üretici ülkelerdeki mevsimsel olarak artan üretimin önemli ölçüde azalmasıyla birlikte aylık yüzde 2,3 düştüğünü gösteriyor. Yıllık bazda bu endekste de yüzde 20,7’lik bir artış kaydedilmiştir. Ayrıca, ayçiçek yağı fiyatlarının büyük ölçüde sabit kalması dikkat çekmektedir.
Şeker Fiyat Endeksi ise, belirsiz küresel ekonomik görünüm ve bunun, içecek ve gıda sektöründen gelen talep üzerindeki potansiyel etkileri ile ilgili endişelerle birlikte yüzde 3,5 düşüş göstermiştir.
FAO Süt Ürünleri Fiyat Endeksi, Avrupa’daki düşen stoklar nedeniyle uluslararası tereyağı fiyatlarının tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşmasının etkisiyle yüzde 2,4 artmış, yıllık bazda ise yüzde 22,9’luk bir artış kaydedilmiştir.
Et Fiyat Endeksi, büyükbaş hayvan eti fiyatlarının, özellikle Avustralya ve Brezilya’da, istikrarlı küresel ithalat talebi ve sınırlı ihracat mevcudiyeti nedeniyle yüzde 3,2 artış göstermesiyle dikkat çekmiştir.
