Asya Pasifik Seyahat Birliği (PATA) CEO’su Noor Ahmad Hamid, Türkiye’nin tarihi ve kültürel zenginliklerini öne çıkararak, “Gördüklerim ve duyduğum hikayelerle Türkiye’nin değerini hissettim. Bir Asyalı olarak Türkiye’yi Asya’nın bir parçası olarak düşünüyordum, ancak Türkiye adeta bir dünya gibi.” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.
Hamid, Anadolu’nun çeşitlilikleri ile dolu turizm ürünlerini, kültürünü ve mutfağını vurgulayarak, Türkiye’nin hem tatil amaçlı hem de iş seyahati yapan turistler için cazip bir destinasyon olduğunu ifade etti.
Türkiye’nin en popüler destinasyonu olarak İstanbul’a dikkati çeken Hamid, bu şehrin ulaşılabilirliği, geniş otel seçenekleri, zengin mutfağı ve farklı kültürlerden insanları ile dikkat çektiğini belirtti.
İstanbul dışında da keşfedilmeyi bekleyen birçok şehrin olduğunun altını çizen Hamid, “Turistlerin ilgi alanlarına göre değişir. Örneğin, balonla uçmayı sevenler Kapadokya’yı tercih ederken, golf meraklıları için Antalya daha uygun.” dedi.
“TÜRKİYE’NİN MERKEZİ KONUMU, TURİZMDEKİ EN BÜYÜK AVANTAJLARDAN”
Noor Ahmad Hamid, Türkiye’nin yüksek erişilebilirliğini vurgulayarak, “Turizmde ulaşım son derece önemlidir. Ne kadar etkili tanıtım yapsanız da ulaşım güçse turist gelmez.” yorumunda bulundu.
Asya’nın farklı bölgelerinden pek çok kişinin tatil için Türkiye’yi tercih ettiğini belirten Hamid, “Bazıları buradan Avrupa’ya geçerek seyahatlerini genişletiyor. Türkiye’nin merkezi konumu, turistler için büyük bir avantaj.” dedi.
Hamid, Orta Doğu ve Hindistan pazarlarının Türkiye’ye coğrafi olarak yakın olduğunu ifade ederek, Türkiye’nin turizmdeki asıl büyüme potansiyelinin Japonya, Çin, Kore ve Hong Kong gibi Kuzey Asya ülkeleriyle Güneydoğu Asya’da yattığını söyledi.
Türkiye ile ilgili en çok “gizem unsurunu” sevdiğini dile getiren Hamid, ülkenin mimarisine, özellikle de Sultanahmet Camisi ve Ayasofya-i Kebir Camii gibi tarihi yapılarına hayran kaldığını aktardı.
“TÜRKİYE, TARİH VE KÜLTÜR AÇISINDAN ÇOK ZENGİN”
PATA CEO’su Noor Ahmad Hamid, Türkiye’nin kültürel derinliğini daha da vurgulayarak, “Gördüklerim ve duyduğum hikayeler bu zenginliği bana hissettirdi. Bir Asyalı olarak Türkiye’yi Asya’nın bir parçası olarak görüyordum ama burası sadece Asya değil, adeta dünya gibi. Asya ile Avrupa arasında bir köprü. Türkiye’nin sadece Türklerden oluştuğunu düşünürdüm, ancak burada yüzlerce farklı etnik grup ve mutfak olduğunu keşfettim.” şeklinde konuştu.
İlerleyen dönemlerde, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) ile olan temaslarını sürdürerek, mevcut başarısını daha da ileriye taşıyacak ortak projeler ve etkinlikler üzerinde çalışmayı hedeflediklerini sözlerine ekledi.