Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Trafik Denetleme Şube Müdürlüğünde görevli polis memurları Mehmet Ö., Okan A., Okan Y., Sare Y. ve Yasemin K. müşteki olarak yer alırken, otobüsün şoförü Gökhan Gülyurt şüpheli sıfatıyla belirtilmiştir.
İddianamede yer alan bilgilere göre, CHP’li milletvekilleri ve genel başkan yardımcılarının bulunduğu 06 CHP 66 plakalı makam otobüsü, 23 Nisan tarihinde Hipodrom Caddesi’nden Talatpaşa Caddesi yönüne giderken, polisler Sare Y. ve Okan A. tarafından durdurulmak istenmiştir. Bu iki polis, otobüsün hangi yöne gideceğini öğrenmek amacıyla “dur” ikazında bulunmuştur.
Gökhan Gülyurt, aracı polislerin üzerine doğru sürdükten sonra Talatpaşa Bulvarı’ndan Altınsoy Caddesi’ne dönerek Ankara Adliyesi yönünde ilerlemeye devam etmiştir. Adliye önünde bulunan müşteki polis Mehmet Ö., şüpheliye “dur” dediği halde, araç durmayınca yolun kenarına atlamak zorunda kalmıştır.
Gökhan Gülyurt’un kullandığı otobüs, Atatürk Bulvarı’nda seyir halindeyken, müşteki polisler Yasemin K. ve Okan Y. tekrar aracı durdurmak istemiştir. Ancak şüpheli, “dur” çağrısına uymayarak polislerin üzerine aracı sürmekte ve yoluna devam etmektedir.
Otobüs silah olarak değerlendirildi
İddianamede yer alan ifadesinde Gülyurt, içinde 17 milletvekili ve 2 genel başkan yardımcısının bulunduğu otobüsle Ulus’taki eski Meclis’e gitme amaçlarını dile getirmiştir. Program akışına yetişmek için adliye önündeki yolu kullandıklarını belirtirken, “Polisler otobüsü durdurmak istedi, fakat otobüsün ağırlığından dolayı fren mesafem uzun olduğu için duramadım. Milletvekilleri ve genel başkan yardımcılarımız, programa geç kalmamak için yola devam etmemi söylediler.” demiştir.
Gülyurt’un “silahtan sayılan otobüsü”nü polislerin üzerine sürmesinin cebir niteliğinde olduğu ve “görevi yaptırmamak için direnme” suçunun unsurlarını tamamladığı belirtilmiştir. İddianamede şu ifadelere yer verilmiştir: “Şüpheli, Hipodrom Caddesi’nde müştekiler Sare Y. ile Okan A.’nın üzerine otobüsü sürdükten sonra, Altınsoy Caddesi’nde müşteki Mehmet Ö.’nün üzerine, ardından Atatürk Bulvarı’nda da müştekiler Okan Y. ile Yasemin K.’nin üzerine ilerlemiştir.”
Müştekiler arasında mekân birliği olmaksızın, şüpheliye ayrı ayrı “dur” ihtarında bulundukları, ancak her defasında “dur” ihtarlarını görmesine rağmen, şüphelinin bu eylemleri çeşitli suçlar olarak işlemeye devam ettiği anlaşılmıştır. Bu nedenle, şüpheli hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği belirtilmiştir.
İddianamede yer alan taleplere göre, Gökhan Gülyurt’un zincirleme şekilde “görevi yaptırmamak için direnme” suçundan 13 yıl 6 aya kadar hapis cezası ile cezalandırılması talep edilmiştir.
