Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, “Spor Dostu Kampüs” sertifikalarının takdim edildiği törende, üniversitelerin dinamik yapısını ve enerjisini görmekten büyük mutluluk duyduğunu ifade etti.
Sporun iyileştirici ve birleştirici yönü üzerine düşüncelerini paylaşan Bak, öğretim üyelerinin öğrencileriyle birlikte spor etkinlikleri düzenlemesinin gençlerin enerji ve dinamizmini yakalamaları açısından büyük önem taşıdığına dikkat çekti.
Bakan Bak, Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde devrim niteliğinde yatırımlar gerçekleştirdiklerini belirterek, Türkiye genelinde inşa edilen stadyumlar, kapalı spor salonları ve yüzme havuzları ile birlikte büyük bir tesis devriminin yaşandığını ifade etti. Ayrıca, bu yatırımların Türkiye’de spor lisans sayısının artmasına, uluslararası etkinliklere katılımların çoğalmasına ve başarıların elde edilmesine olan katkısını vurguladı.
“Türkiye, bu alanda büyük bir sıçrama gerçekleştiriyor”
Türkiye’deki spor federasyonlarının uluslararası organizasyonları başarıyla gerçekleştirdiğini dile getiren Bak, 2032 Avrupa Futbol Şampiyonası’nın Türkiye ve İtalya tarafından düzenleneceğini, UEFA Ligi finalinin gelecek yıl İstanbul’da, 2027 Konferans Ligi finalinin ise Türkiye’de yapılacağını açıkladı. Bu bağlamda, Türkiye’nin hızla büyüyen spor etkinliklerine ev sahipliği yapmaya devam ettiğini kaydederek, üniversitelerin bu süreçte aktif roller oynamasını temenni ettiğini ifade etti.
Öğrenci topluluklarına destek veren Üniversite Öğrenci Toplulukları İş Birliği ve Destek Programı (ÜNİDES) hakkında bilgi veren Bak, 5 bin başvuru arasından 3 bin 400’üne destek sağladıklarını ve bu destek miktarının yaklaşık 300 milyon liraya ulaştığını aktardı.
“12 milyona yakın gencimize yüzme eğitimi verdik”
Sporun hayatın bir parçası olduğuna değinen Bak, üniversite dönemi boyunca sporla iç içe olmanın önemini vurguladı. Ayrıca, “Yüzme bilmeyen kalmasın” kampanyası kapsamında 12 milyona yakın gencin yüzme eğitimi aldığını belirtti.
Üniversitelerin spor etkinliklerine daha fazla katılım göstermesini teşvik ettiklerini ifade eden Bak, gençlerin spor yaşamına katılmalarını sağlamak için desteklerin artarak devam edeceğini belirtti. Bu süreçte, gençlerin sporla yakın ilişkiler kurmalarının önemine dikkat çekti.
Bakan Bak, Spor Toto’nun katkılarıyla üniversitelerdeki eksiklikleri gidermeye çalıştıklarını da belirterek, gençlerin barınma hizmetleri, burslar ve diğer desteklerle yanlarında olduklarını ifade etti.
Üniversitelerde bilim, sanat ve spor alanındaki başarıların artırılması gerektiğine dikkat çeken Bak, rektörlere ve akademisyenlere aktif olmaları çağrısında bulundu. Ayrıca, toplumda obezite tehdidi karşısında tüm kesimleri harekete geçirme gerekliliğinin altını çizdi.
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar ise, kısa süre önce 19 Mayıs Üniversitesi’nde “Spor Dostu Kampüs Projesi”ni başlattıklarını hatırlatarak, bu unvana sahip üniversitelerin önemli bir yere sahip olduğunu belirtti. Sporun eğitsel değerinin fiziksel güçlenme ile kalmayıp, hayatın birçok alanına yayılması gerektiğine dikkat çekti.
“48 kampüse ‘Spor Dostu Kampüs’ unvanı verildi”
Erol Özvar, 98 kampüsün Spor Dostu Kampüs unvanı için başvuru yaptığını ve 66 üniversitenin inceleme aşamasını başarıyla geçtiğini belirtti. Bağımsız bir panel tarafından gerçekleştirilen değerlendirmeler sonucunda 48 kampüsün bu unvana hak kazandığını aktardı.
Spor Dostu Kampüs unvanının bir ödül olmanın ötesinde, sürdürülebilir bir spor kültürünün temeli olduğuna dikkat çeken Özvar, üniversitelerin bu süreçte her yıl gelişim raporu sunacağını da ekledi.
“Spor alanında ciddi ilerlemeler kaydedildi”
İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde spor altyapısında ciddi ilerlemeler kaydedildiğini vurguladı. Türkiye’nin başarıyla ev sahipliği yaptığı uluslararası organizasyonlar sayesinde dünya çapında tanınır hale geldiğini belirtti.
Geleneksel sporların güçlenmesi adına yapılan çalışmalara da değinen Erdoğan, geleneksel okçuluk ve diğer disiplinlerde kaydedilen gelişmelerin halkın spora olan ilgisini artırdığını ifade etti.
Geleneksel Türk Okçuluk Federasyonu’nun son yıllarda hızla büyüdüğünü ve bunun spora mesafeli olan kesimlerin yeniden sporla ilişki kurmaları için bir fırsat sunduğunu dile getirdi.
