Ankara Atatürk Sanatoryum Eğitim ve Araştırma Hastanesi Girişimsel Radyoloji Uzmanı Doç. Dr. Emin Çakmakçı, diz ağrısındaki yenilikçi yöntemlerden biri olan “Genikulat Arter Embolizasyonu” (GAE) tekniğinin, özellikle 65 yaş altındaki ve uygun hasta grubunda yüzde 80’in üzerinde başarı sağladığını ifade etti.
Çakmakçı, diz kireçlenmesinin başlangıç aşamalarında diyet, kilo kontrolü, eklem sıvısı enjeksiyonları ve kolajen destekleri ile yönetilebildiğini, ancak hastalığın ilerlemesi durumunda bireylerin günlük yaşam aktivitelerini bile gerçekleştirilemez hale geldiğini belirtti.
Yaşlanma ile İlişkili Kireçlenme Süreci
Diz kireçlenmelerinin yaşlanmanın doğal bir sonucuyla ilerleyebileceğini dile getiren Çakmakçı, “Zamanla yürüme fonksiyonu kısmen kısıtlanırken, eğilme veya yerden bir şey alma gibi basit eylemlerde bile zorluklar yaşanabiliyor. Bu durum kişinin oturarak namaz kılması gibi alternatiflere başvurmasına yol açıyor. Dolayısıyla, hasta kendi ihtiyaçlarını karşılayamaz duruma gelebiliyor” şeklinde konuştu.
Çakmakçı, diz kireçlenmelerinde daha ileri aşamalarda “Genikulat Arter Embolizasyonu” yönteminin öne çıktığını belirterek, “Eğer hastada orta veya ileri evrede kireçlenme mevcutsa ve buna eşlik eden menisküs yırtığı, kemik kırığı ya da şiddetli kıkırdak travması yoksa, bu teknikle müdahale edebiliyoruz” dedi.
Diz anjiyosu adıyla bilinen işlemin süreci hakkında bilgi veren Çakmakçı, “Öncelikle hastanın röntgen ve MR’ı titizlikle değerlendiriyoruz. Eğer hasta 65 yaş altındaysa ve kontrol edilemeyen sistemik hastalık veya kanama sorunları yoksa, işlem için uygun olup olmadığını belirliyoruz. Ultrason ile diz eklemindeki ödem, yıpranma durumu, kireçlenmenin derecesi gibi faktörleri değerlendirerek tedavi planı oluşturuyoruz” diye ekledi.
Doç. Dr. Çakmakçı, işlem sırasında hastanın kasıktaki atar damarından anjiyo cihazı ve ultrason yardımıyla ilerlediklerini belirterek, “Anjiyoda kullandığımız kataterlerle ilaç vererek dizdeki kireçlenmeye bağlı ödemin kaynaklandığı damarı tespit ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“Yüzde 80 Hasta Memnuniyeti”
Dizleri besleyen dört damar bulunduğunu ve bunlardan birinin genellikle ödem oluşturduğunu açıklayan Çakmakçı, ödem yaratan damarı bulup kapatarak, eklem içindeki sıvıyı oluşturan kaynağı ortadan kaldırdıklarını belirtti. İşlemin en fazla bir saat sürdüğünü ekleyen Çakmakçı, “Uygun hastaları yerinde tedavi ettiğinizde hasta memnuniyeti yüzde 80 ve üzerinde oluyor” dedi.
Ayrıca, romatoid artrit gibi ağır sistemik hastalıkları ya da eklemleri etkileyen rahatsızlıkları bulunan ve 65 yaş üzerindeki bireylerin tedavi sürecinde zorluklar yaşandığını ifade eden Çakmakçı, “Kireçlenmenin türü de önemli. GAE yöntemi, özellikle eklemde ödem ve sıvı artışının görüldüğü yaş tip diz kireçlenmesinde daha etkilidir” şeklinde konuştu.
