Konut sektöründeki belirsizlikler devam ediyor. Merkez Bankası’nın faiz indirimleri konut pazarında bir canlanma yaratmasına karşın, artan faiz oranları nedeniyle sektör yeniden bir duraklama sürecine girebilir.
Konut fiyatlarının yavaşlayarak stabil kalması ve ilanların uzun süre piyasada asılı kalması, yüksek mevduat faiz oranlarının etkisiyle konut talebini azaltıyor. Mevduat faizlerinin yüzde 50 seviyelerine çıkması ise potansiyel alıcıların konut edinme isteğini olumsuz yönde etkiledi.
Konut sahipliği oranındaki düşüş, kiralık konutlara olan talebin artmasına neden oldu ve bu durum kiraların yükselmesine yol açıyor.
Konut Alımı Zorlaştı
Konut satın almak isteyenlerin iki seçeneği bulunuyor: peşin veya kredili ödeme. Peşin alım durumunda nakit ödeme yapılırken; kredili alımda ise yüksek faiz oranları alıcılar için zorluklar yaratıyor. Günümüzde konut kredisi faizleri yüzde 2.5 seviyelerinden başlamakta ve bu da alıcının maliyetini artırarak satın alma işlemlerini zorlaştırıyor.
Kiralarda Yükseliş Devam Ediyor
Kiralık konutlara olan talebin artması, yeni konut üretiminin azalması ve arz-talep dengesinin bozulması nedeniyle kiralar hızla yükseliyor. Murakbelere rağmen kiralar, yüzde 50’lere varan artışlarla karşımıza çıkıyor.
Konut Almanın Kazancı Sorgulanıyor
7 milyon liraya bir konut almayı hedefleyen bir kişi, bu konutu kiraya vermek istediğinde alabileceği maksimum kira 40 bin lira seviyelerinde kalıyor. Fakat bu miktarda bir parayı mevduata koyduğunda, aylık getirisi yaklaşık 250 bin lira civarında gerçekleşiyor. Yüksek faiz oranları korunursa, bir yıl boyunca bu durumda kalınırsa, mevduat getirisi toplamda 3.5 milyon liraya yaklaşabiliyor. Ancak konut kiraya verilseydi, toplamda sadece 480 bin lira gelir elde edilecekti.
Uzmanların Görüşleri
Haluk Sert, As Yapı Yönetim Kurulu Başkanı, konut alımının şu anda avantajlı olduğunu belirtiyor. Sert, 7 milyon lira değerindeki bir konutun yıl sonunda yüzde 40 enflasyon varsayımıyla 10 milyon TL’ye kadar çıkabileceğini öngörüyor. Bu, yatırımcılar için önemli bir kazanç potansiyeli sunuyor.
Sert ayrıca kentsel dönüşümün bir zorunluluk olduğunun altını çizerken, bu süreçte yerel yönetimlerle işbirliğinin önemine değiniyor.
Kredi faizlerinin yıl ortasında düşebileceği tahminleri, konut sektörüne bir nefes aldırabilir. Aynı zamanda tapu harçlarının yüksekliği, vatandaşı eksik beyanlara yönlendirebiliyor. Bunun çözümü olarak tapu harcı oranlarının düşürülmesi gerektiğini savunuyor.
Kira Artışlarının Sınırları
Kiralarda yaşanan yüksek artış oranları, büyükşehirlerde yaşam maliyetlerini etkiliyor. Önümüzdeki dönemde kira artışlarının hız kesmesi beklenirken, kiralık konut üretimindeki azalma bu durumu etkiliyor.
Engin Keçeli ise, konut fiyatlarının maliyetlerle orantılı şekilde ilerlediğini ve ekonomik rahatlamalarla birlikte fiyatların yükselebileceğini öngörüyor. Kiralık konutlardaki talep durumu da kiraların düşmesini engelleyen faktörler arasında.
Sonuç olarak, tüm bu dinamikler konut sektöründe ne kadar karmaşık bir yapının var olduğunu gözler önüne seriyor. Yüksek faizler, talep ve arz dengeleri ile enflasyon, müteahhitlerin ve alıcıların kararlarını etkileyen önemli unsurlar arasında yer alıyor.
