ABD Başkanı Donald Trump’ın Körfez ülkelerini ziyaret ettiği dönemde, Türkiye’nin Ankara-İstanbul-Antalya hattında yaşanan diplomatik gelişmeler dünya genelinde dikkat çekti.
Trump, Körfez ülkeleri turunun ardından ülkesine dönüş hazırlıkları yaparken, Türkiye’daki diplomatik hareketliliğin de manşetlere taşındığı görüldü.
14-15 Mayıs tarihlerinde Antalya, NATO Dışişleri Bakanları Gayriresmi Toplantısı’na ev sahipliği yaparken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, dün Ankara’da bir araya geldi. Bugün ise İstanbul, Rusya-Ukrayna savaşı çerçevesinde gerçekleştirilen iki önemli toplantıya ev sahipliği yapıyor.
Dünya basınında yer alan yorumlarda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın barış çabalarındaki rolü ön plana çıkarıldı. “BÜYÜK BİR OYUNCU OLARAK GERİ DÖNDÜ” başlıklı analizinde The Washington Post’tan Ishaan Tharoor, Erdoğan’ın 20 yılı aşkın iktidarı boyunca yaşanan müzakerelerin dalgalı gidişatına dikkat çekerken, son gelişmelerin bu süreçte yeni bir ivme kazandırdığını ifade etti. PKK’nın kendini feshetme kararı ve Suriye hükümeti ile SDG arasında sağlanan anlaşmalar gibi olaylar da yazıya eklendi. Ayrıca, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması ve sonrasındaki protesto olayları hatırlatıldı.
Brookings Enstitüsü’nden Aslı Aydıntaşbaş, Tharoor’a yapmış olduğu açıklamada Erdoğan’ın dünya sahnesine yeniden dönüşünü vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: “Daha birkaç ay önce Türkiye’nin, seçimli bir otokrasi olarak tanımlandığı söyleniyordu. Mayıs ortasına geldiğimizde, Erdoğan’ın Suriye’de ve Ukrayna-Rusya bağlamında önemli bir aktör olarak geri döndüğünü görüyoruz.”
“TRUMP’IN BEYAZ SARAY’A DÖNÜŞÜ ETKİLİ OLDU” konulu yorumda ise Tharoor, Erdoğan’ın bu geri dönüşünün ABD Başkanı Donald Trump’ın Beyaz Saray’a geri dönüşü ile mümkün olduğunu savundu.
Trump’ın Erdoğan ile olan yakın ilişkisi ve onun siyasi düşüncelerine hayranlığına dikkat çeken yazıda, Carnegie Uluslararası Barış Vakfı’ndan Alper Coşkun’un değerlendirmelerine yer verildi. Coşkun, “Erdoğan, Trump’ın düşüncelerinde kendisini fazlasıyla görmekte” diyerek iki lider arasındaki uyumu öne çıkarıyor. Yazıda, Türkiye’nin bölgede bir istikrar sağlayıcı güç olarak algılandığına da vurgu yapıldı.
Ortadoğu Enstitüsü’nden Gönül Tol ise, son 15 yılda ABD ve Türkiye arasındaki gerilimlerin karşılıklı güvensizlik yarattığını belirtti. Tol, mevcut tartışmaların ve farklı savaş stratejilerinin iki ülke arasındaki güvenin zedelenmesine yol açtığını, buna rağmen “Türkiye’nin sıfırlamaya giden kapının açık olduğunu ve bu kapıdan geçerek ilişkilere yeni bir yön vermeye hazır olduğunu” ifade etti.
“DİPLOMATİK BİR DÖNÜM NOKTASINA DAİR UMUT IŞIKLARI” başlıklı bir değerlendirme yayımlayan Bloomberg haber kaynağı, Erdoğan’ın Trump’ın “barış yapıcı vekili” olarak rolüne dikkat çekerek son gelişmeleri yorumladı. Haberde, Türkiye’nin, Trump’ın ikinci başkanlık döneminde, uzun süredir devam eden gerginliklerden sonra ABD ile ilişkilerini geliştirmesi yönünde “bahse girdiği” vurgulandı. Ayrıca, ABD’nin Ukrayna’daki savaşı sona erdirmek ve Suriye’yi uluslararası sisteme entegre etmek gibi hedefleri doğrultusunda, Erdoğan’ın bölgesel bir güç odağı olarak yeniden öne çıktığı belirtildi.