1. Haberler
  2. Siyaset
  3. Erdoğan: Terörsüz Türkiye İçin Yeni Dönem

Erdoğan: Terörsüz Türkiye İçin Yeni Dönem

featured

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Arnavutluk ziyareti sonrası Star Gazetesi yazarları Esra Elönü ve Yakup Köse ile TürkMedya Ankara Temsilcisi Melik Yiğitel’in de aralarında bulunduğu gazetecilerin sorularını yanıtladı ve çeşitli değerlendirmelerde bulundu.

GENEL DEĞERLENDİRME

Sayın basın mensupları, en içten selamlarımı sunuyorum. Bir süre önce Arnavutluk’ta gerçekleştirilen Avrupa Siyasi Topluluğu’nun 6. zirvesine katıldık. Tiran’daki zirveye 50’den fazla devlet ve hükümet yetkilisi ile uluslararası kuruluş temsilcisi katıldı. “Yeni bir dünyada, yeni Avrupa” teması altında Avrupa’nın mevcut sorunlarını masaya yatırdık. Ekonomik ve askeri güvenlik, rekabetin sürdürülmesi ve göç gibi ortak meseleler üzerinde durduk. Bilindiği üzere, Avrupa Siyasi Topluluğu’nun 2022’de Prag’da ve geçen yıl Budapeşte’de düzenlenen zirvelerine de katıldım. Bu toplantılarda bölgesel ve küresel sorunlara dair çözüm önerilerimi sundum. Tiran Zirvesi’nde, Türkiye’nin Avrupa güvenliği, refahı ve istikrarındaki kritik rolünü vurguladım. Son günlerde Rusya-Ukrayna savaşının sona ermesi amacıyla yürüttüğümüz temasları da paylaştım. Avrupa’da barış ve istikrarın sağlanabilmesi için iş birliğinin önemine bir kez daha dikkat çektim. Türkiye’nin Avrupa’nın geleceğindeki vazgeçilmez rolünü ifade ettim.

Değerli basın mensupları, bu konularda daha derin iş birliğinin önündeki siyasi engellerin aşılarak, ön yargılı tutumların geride bırakılması gerekmektedir. Aksi takdirde, Avrupa’nın ihtiyaç duyduğu dönüşüm mümkün olamayacak ve rekabet gücü önemli ölçüde azalacaktır. Ukrayna’da barış için yürüttüğümüz çabalara, Avrupa Birliği dâhil tüm tarafların desteğini bekliyoruz. Bugünkü açıklamalarımda ve ikili görüşmelerimde Gazze’deki insanlık dramı ve Batı Şeria’daki saldırılara karşı Avrupa’nın kayıtsız kalma lüksü olmadığını vurguladım. Netanyahu hükümetine karşı baskı artırma yönünde gereken tüm araçları kullanmaya devam edeceğiz. Suriye’nin terörden temizlenmesi ve yaptırımların kaldırılarak yeniden inşa çalışmalarına başlanabilmesi için Avrupa’nın sorumluluk alması gerekmektedir. ABD Başkanı Trump’ın Suriye’ye yönelik yaptırımları kaldırma kararını bu bağlamda önemli görmekteyim. Bu kararın, Avrupa Birliği başta olmak üzere ilgili tüm taraflara örnek olmasını umuyorum. Bu düşüncelerle, ziyaretimizin ve istişarelerimizin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Teşekkür ediyorum.

SORU: Sayın Devlet Bahçeli’yle birlikte 50 yıllık bir kâbusu bitirdiniz. Bu, aslında Nobel Barış Ödülü gerektiren bir adım, bir devrim. PKK, tarihinde ilk kez fesih ile ilgili silah bıraktığını açıkladı. Bu noktada beklentilerimiz neler?

Terörsüz bir Türkiye’nin nihai hedefi bellidir: Silahları gömmek. Terör örgütünün silahları tamamen bırakması, fesih kararlarının tam olarak uygulanması ve illegalitenin terk edilmesi şarttır. Bu kararların uygulanışını yakından takip edeceğiz. Şehitlerimizin manevi hatırasına ve gazilerimizin haklarına zarar vermeden terörsüz bir Türkiye’ye ulaşacağız. Terörün tamamen Türkiye’nin gündeminden çıkmasıyla yeni bir dönem başlayacaktır. Unutmamalıyız ki, terör yıllarca ülkemizin ayağına vurulmuş bir prangaydı. Artık bu zincirleri kırmaya başladık. Terör örgütünün bulunduğu bölgeleri terk etmesiyle birlikte Güneydoğu’da sevinç gösterileri başladı. Bu halkın huzurunun geri gelmesi, benim için bir kişisel kazanım değil, ülkemiz için bir kazanım. Doğudaki ve Güneydoğudaki vatandaşlarımızın yaşam tarzı çok daha iyi hale gelecek. Ticari hayat canlanacak, insanlar sokaklarda rahatça nefes alacak. Yaylalar hayata dönecek, çobanlarımız güvenle hayatına devam edecek. Ülkemizin dört bir yanında huzurun tam anlamıyla tesis edilmesi gerekiyor. Küçük sesler çıkabilir, ancak vatandaşlarımız sürece sahip çıktıkça bu sesler kaybolacaktır. Beklentimiz, terör defterinin sonsuza dek kapanmasıdır.

SORU: Bu sürecin devamı için Suriye’de Şam yönetimi ile yapılan anlaşmanın sonuçlarına mı bakılacak? Bağdat ve Erbil yönetimlerinin teröristlerin silah bırakma sürecindeki rolleri ne olacak?

Örgütün fesih ve silah teslimi ile ilgili çalışmalar, devletimizin güvenlik birimlerinin takibindedir. Sınır dışındaki teröristlerin silahlarıyla ilgili muhataplarımızla görüşmeler yürütülüyor. Bağdat ve Erbil yönetimlerinin bu süreçte nasıl bir rol üstleneceğine dair planlamalar yapılmaktadır. Silahların teslimi ve örgütün tamamen tasfiyesi gerçekleştiğinde birlik ve beraberliği güçlendiren adımlar atılacaktır. Şiddetin tamamen ortadan kalkması, sivil siyasetin güçlenmesine yol açacaktır. Bu, Türkiye’nin hedeflerine ulaşmasını kolaylaştıracaktır. Aynı zamanda Irak ve Suriye’nin de huzuruna ve istikrarına katkı sağlayacaktır. Suriye yönetimi ile şu anda iyi ilişkilerimiz mevcut. Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, Türkiye’ye iki kez geldi ve bu görüşmeler verimli geçti. Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan, İstihbarat Başkanı İbrahim Kalın ve Savunma Bakanımız Yaşar Güler bu konularda görüşmeler yapmaktadır. Umuyoruz ki, hedeflerimize ulaşacağız.

SORU: Sayın Cumhurbaşkanım, son grup toplantınızda Terörsüz Türkiye ile ilgili gelinen noktayı çok başarılı bulduğunuzu ifade ettiniz. Bu başarıda milletin rolü nedir?

Milletin olmadığı bir zafer düşünmek mümkün mü? Bugün Türkiye’nin dört bir yanında, en doğusundan en batısına, en kuzeyinden en güneyine vatandaşlarımız bu süreçte etkin. Bu kararlılığında milletimin büyük payı bulunmaktadır. Allah hepsinden razı olsun. Bu gelişmeleri, büyük bir coşku ile Doğu ve Güneydoğu’da halaylar çekilerek kutluyorsa, bu durum onların içten gelen bir heyecanıdır. Bu coşku, caddelerdeki halaylarla ifade edilmektedir. Teröre karşı milletimiz tek ses oldu. Terörle mücadelede elde edilen başarılar yalnızca devlet politikalarıyla değil, milletimizin kararlılığı ile mümkündür. Bu mücadelenin sonucunda Terörsüz Türkiye inşa sürecine geçiş yaptık. Bu başarı, milletin ortak başarısıdır ve hiçbir ayrım gözetmeden elde edilmiştir. Terörle mücadeledeki başarımızda, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da devletinin yanında yer alan bölge halkımızın payı büyüktür. Karadeniz halkının teröristlerin girmesine engel olmasında ve İç Anadolu insanının da şehit cenazeleri kaldırmasından büyük payları bulunmaktadır. Marmara, Ege ve Akdeniz’in de bu çözümde katkı sağlaması önemlidir. El birliğiyle, Malazgirt ruhuyla geleceğimizi birlikte inşa ediyoruz. Gençlerimizin, çocuklarımızın artık terörün gölgesinde değil, özgür bir ortamda yaşamaları için, güvenli bir Türkiye bırakma amacındayız.

SORU: PKK terör örgütünün son açıklamasında Lozan’a yapılan vurguya yönelik muhalefet partilerinden sert tepkiler gelmekte. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu dil böyle devam mı edecek?

Benim hiçbir konuşmamda bu gelişmelerin Lozan’la ilişkilendirilmesine dair bir ifade yoktu. Ne genel konuşmalarımda ne de kapanık toplantılarda böyle bir beyanım olmadı. Bu konunun Terörsüz Türkiye ile bir ilişkisi yok. Bu yorumları yapanlar maalesef gerçekleri duymak istemiyor ve yanlış yola sapıyorlar. Doğu ve Güneydoğu’daki halkımın yaklaşımını çok önemsiyorum. Onlar da gereken cevabı verdi. Bizim muhatabımız, milletimizdir. Devletimizin birliği, bütünlüğü ve resmi dili gibi konuların tartışılması söz konusu olamaz. Cumhur İttifakı olarak tamamen dayanışma içerisindeyiz.

SORU: İstanbul’da Rusya ve Ukrayna liderleri arasında gerçekleşmesi beklenen görüşme tarihi bir fırsat olarak görülüyordu. Ancak bu görüşmeler neden gerçekleşmedi? Sürecin olumlu bir noktaya ulaşması için ne yapılmalı?

Burada sorun bizden kaynaklı değil. Sayın Putin, Sayın Trump ve Sayın Zelenskiy, bu süreçte aktif roller üstlenen liderlerdir. İstanbul’da iki ülke heyetlerinin bir araya gelmesi, savaşın sona ermesi açısından önemliydi. Savaşın sona ermesi için çaba sarf ederken, diyalog kanallarının açık tutulması ve barış müzakerelerinin başlaması gerekmektedir. Diplomasi, savaşın sonucuna ulaşabilmesi için esastır.

SORU: Gazze’deki durumu hangi yardımlarla destekliyorsunuz? Bölgeye müjdeli haber ulaşma ihtimali var mı?

Kızılay aracılığıyla Gazze’ye gıda yardımlarını sürdürüyoruz. Orada açlıkla mücadele eden bir millet var. Kurban Bayramı vesilesiyle gıda yardımlarımızı arttırmanın peşindeyiz. Bu noktada Kızılay, önemli bir görev üstleniyor. Gazze halkının dayanışmasına destek vermek için elimizden geleni yapıyoruz. Gazze, gerçekten çok mağdur, yardım ihtiyaçları acil. İleride Gazze’ye yönelik daha fazla yardım iletme umudundayız. Gazze’nin kaybedecek bir günü dahi yok. Her platformda bu durumu dile getiriyoruz. Barışın sağlanması için en etkin yol, 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devletinin kurulmasıdır.

SORU: Keşmir meselesinde Türkiye herhangi bir arabulucu rolü üstlenecek mi?

Bu konuda da gereken yardımları sunmaya hazırız. Pakistan Başbakanı ile yaptığımız görüşmelerde, nasıl yardımcı olabileceğimizi planladık. Gerilimi azaltmak ve sükunetin sağlanması için sorunun itidalli ele alınması gereklidir. Türkiye olarak insan haklarını gözeten bir çözüm arayışını destekliyoruz. Eğer taraflardan talep gelirse üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Amacımız, iki komşu ülke arasında gerginliğin olmamasıdır.

SORU: ABD’nin Türkiye’ye 300 milyon dolarlık füze satışına onay vermesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu bir yeni dönemin habercisi mi?

CAATSA yaptırımlarında bir yumuşama süreci yaşanıyor. ABD Başkanı Trump ile bu konuları görüşüyoruz. CAATSA sürecinin daha hızlı aşılacağına inanıyorum. İki müttefik NATO üyesi olarak savunma alanında engeller olmaması gerektiği kanaatindeyim. Bu karar, stratejik ortaklığımıza uygun bir gelişmedir. İlişkilerimizdeki olumlu ilerlemelerin devam edeceğine inanıyorum. Türkiye-ABD ortaklığı, bölgemizde ve dünyada istikrar sağlamak açısından kritik önemdedir.

Erdoğan: Terörsüz Türkiye İçin Yeni Dönem
Yorum Yap
Bizi Takip Edin