ABD’nin ticaret ortaklarıyla sürdürdüğü tarife müzakereleri ve Rusya-Ukrayna Savaşı’na yaptığı arabuluculuk, yatırımcılar tarafından dikkatle izlenirken, jeopolitik risklerin azalması beklentisi varlık fiyatları üzerinde olumlu bir etki yaratıyor.
ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı telefon görüşmesinin olumlu geçtiğini ve Rusya ile Ukrayna arasında müzakerelere yakında başlanacağını açıkladı.
Trump, görüşmenin başarılı bir atmosferde gerçekleştiğini belirterek, Rusya’nın savaş sona erdiğinde ABD ile büyük kapsamlı ticaret yapmak istediğini ve bu sürece kendisinin de katılacağını vurguladı.
Analistler, Trump ve Putin arasındaki görüşmenin yatırımcılar üzerinde önemli bir etki yarattığını ifade ederek, dünya genelinde çatışmaların azalmasının risk iştahını artırabileceğini ve savaştan etkilenen bölgelerin yeniden inşasının beraberinde büyük ticari ve ekonomik fırsatlar doğuracağının altını çizdi.
Rusya’nın ABD ve Avrupa ile finansal ilişkilerini tekrar geliştirmenin enerji fiyatlarındaki düşüşü destekleyebileceği değerlendirmesi yapılırken, imalat maliyetleri ve enerji giderlerindeki azalmaların küresel enflasyonu düşürme potansiyeline sahip olduğu ifade edildi.
Fed yetkililerinden “bekle-gör” yaklaşımı
Bu arada, tarifelerin ABD ekonomisi üzerindeki etkilerine dair belirsizlikler önemli risk faktörleri arasında yer alırken, ABD Merkez Bankası (Fed) yetkililerinin bu konudaki açıklamaları da izlenmeye devam ediyor.
Dün yapılan açıklamalarda, New York Fed Başkanı John Williams, tarifelerdeki dalgalanmaların belirsizliği artırdığını belirtti. Bu durumun, Fed’in faiz oranlarını sabit tutma kararı almasının sebeplerinden biri olduğunu kaydetti. Williams, gelecekteki gelişmelerin netliğe kavuşmasının aylar alabileceğini ifade etti.
Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic ise belirsizliğin artışına dikkat çekerek, durumu değerlendirmek için 3 ila 6 ay beklenmesi gerektiğini dile getirdi. Fed Başkan Yardımcısı Philip Jefferson ise enflasyonun kalıcı bir hale gelmesini engellemenin önemine vurgu yaptı.
Bu gelişmeler ışığında, para piyasalarında Fed’in ilk faiz indirimine eylül ayında gitmesi bekleniyor ve yıl boyunca toplamda iki faiz indirimi öngörülüyor.
ABD tahvil piyasalarında yükseliş gözlemleniyor
Yaşanan jeopolitik gelişmeler ve ticaret müzakerelerine dair iyimserlik, ABD tahvil piyasalarında alış ağırlıklı bir seyrin öne çıkmasına neden oldu. Moody’s’in ABD’nin kredi notunu düşürmesinin ardından, 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4,57 seviyesine kadar yükselmişken yaklaşık 11 baz puan gerileyerek şu an yüzde 4,46 seviyelerine ulaştı.
Dün altının ons fiyatı, yüzde 0,8 artışla 3.230 dolardan kapanmışken, yeni işlem gününde düşüş gösteriyor. An itibarıyla altının ons fiyatı yüzde 0,6 azalarak 3.213 dolardan işlem görüyor.
Dolar endeksi ise yeni güne yüzde 0,1 düşüşle 100,4 seviyesinde başlarken, Brent petrolün varil fiyatı ise yüzde 0,2 gerileyerek 64,9 dolardan satılıyor.
Tüm bu gelişmeler doğrultusunda, New York Borsası’nda S&P 500 endeksi yüzde 0,09, Dow Jones endeksi ise yüzde 0,32 artış gösterirken, Nasdaq endeksi yatay bir seyir izledi. ABD’deki endeks vadeli kontratlar ise güne negatif başladı.
Avrupa’da enflasyon verileri ECB’yi rahatlattı
Avrupa borsalarında dün karışık bir seyir söz konusu oldu. Nisan ayı tüketici enflasyon verilerinin beklentilere paralel gelmesi, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) faiz indirimleri için alan açtı.
Bölgede devam eden imalat aktivitesindeki daralma ve resesyon kaygıları, temel ekonomik sorunlar arasında varlığını sürdürürken, ECB’nin sıkı para politikası şirketler üzerindeki finansman maliyetlerini yüksek tutmaya devam ediyor.
Mart ayında yıllık bazda yüzde 2,2 olan tüketici enflasyonu, nisan ayında da aynı seviyesi koruyarak ECB’nin faiz indirim sürecini sürdürmesine olanak tanıyor.
Öte yandan, ABD tarifelerinin global etkilerinin büyüme üzerindeki olumsuz etkileri Avrupa Birliği (AB) Komisyonu tarafından, Avro Bölgesi’nin bu yılki ekonomik büyüme beklentisinin yüzde 1,3’ten yüzde 0,9’a, gelecek yılki beklentinin de yüzde 1,6’dan yüzde 1,4’e indirilmesiyle ortaya kondu.
Bu gelişmelerle birlikte, para piyasalarında ECB’nin 5 Haziran’da alacağı kararlar doğrultusunda, 3 temel politika faizinde 25 baz puanlık indirim yapması bekleniyor.
Dün Almanya’da DAX 40 endeksi yüzde 0,70, İngiltere’de FTSE 100 endeksi ise yüzde 0,17 artış gösterdi. İtalya’da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 1,2 düşerken, Fransa’da CAC 40 endeksi yatay bir seyir izledi. Avrupa’daki endeks vadeli kontratlar ise yeni güne pozitif bir başlangıç yaptı.
Çin, gösterge faizlerini indirdi
Asya piyasalarında pozitif bir seyir hakimken, Çin’de gösterge faiz olarak kabul edilen 1 ve 5 yıllık kredi faiz oranlarında 7 ay sonra ilk kez 10 baz puanlık bir indirim yapıldı.
Ulusal Bankalararası Fon Merkezi tarafından yapılan açıklamada, 1 yıllık kredi faiz oranı yüzde 3, 5 yıllık kredi faiz oranı ise yüzde 3,5 seviyesine çekildi.
Çin’deki 18 bankanın, Çin Merkez Bankası’nın (PBoC) borçlanma faizi üzerine koyduğu marjlarla belirlenen LPR, 2019’dan bu yana ülkenin gösterge faizi olarak işlev görüyor. 1 yıl vadeli kredi faizi kurumsal krediler için geçerli olurken, 5 yıllık faiz oranı emlak kredileri için referans teşkil ediyor.
Bu gelişmelerin ardından, kapanışa yakın Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,5, Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 0,2, Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,5 ve Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 1,4 oranında yükseldi.
Yurt içinde veri gündemi yoğun olacak
Borsa İstanbul’da 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı nedeniyle işlemler gerçekleşmezken, 15 Mayıs tarihli işlemlerin takası bugün, cuma günü gerçekleştirilen işlemlerin takası ise yarın yapılacak.
Cuma günü alış ağırlıklı bir seyir izleyen Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, günü yüzde 1,33 değer kazanarak 9.668,36 puandan kapattı. Borsa İstanbul Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası’nda (VİOP) BIST 30 endeksine dayalı haziran vadeli kontrat ise cuma akşamında normal seans kapanışına göre yatay bir seyirle 11.067,00 puandan işlem gördü.
Dolar/TL, dün yüzde 0,3 artışla 38,7770 seviyesinden kapanırken, bugün bankalararası piyasanın açılışında önceki kapanışının yüzde 0,1 artarak 38,8340 seviyesinden işlem görüyor.
Analistler, yurt içinde konut fiyat endeksi, kısa vadeli dış borç istatistikleri, tüketici güven endeksi ve Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi verilerinin takip edileceğini kaydederken, yurt dışında ise Avro Bölgesi’nde cari denge ve tüketici güven endeksinin önemli olduğunu belirtti. Teknik açıdan ise BIST 100 endeksinde 9.800 ve 9.900 puanın direnç, 9.600 ve 9.500 seviyelerinin destek konumunda olduğu ifade ediliyor.
