Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Doha’da gerçekleştirilen “Katar Ekonomi Forumu” kapsamında “Küresel Büyüme ve Jeoekonomi” başlıklı oturumda önemli değerlendirmelerde bulundu.
Etkinlikte, ABD Başkanı Donald Trump’ın Suriye’ye yönelik yaptırımları kaldırma açıklaması gündeme geldi. Bu bağlamda Şimşek, “İstikrarlı, barışçıl ve refah içinde bir Suriye’nin varlığı, bölge ve Türkiye için büyük kazanç. Açıkçası bunun büyük yardımı olacak. Çünkü, Suriye ile 911 kilometrelik sınırımız var. Çatışmalar ülkeleri olumsuz etkiler. Çatışmaları durdurmak, tüm bölge için büyük destek olacaktır.” sözleriyle durumu özetledi.
Şimşek, Suriye’deki gelişmelere ilişkin terör örgütü PKK’nın silah bırakma ve fesih kararını değerlendirdi. Türkiye’nin, yapılan bir akademik çalışma neticesinde 50 yılda terörle mücadeleye yaklaşık 1,8 trilyon dolar harcadığını belirten Şimşek, bu son gelişmenin kaynakların daha üretken ve kalkınma odaklı alanlara yönlendirilmesine olanak sağlayacağını ifade etti. “Bu iki gelişme, Türkiye’nin yükselmesi için kaldıraç olacak.” dedi.
“Ekonomi programı patikasında gidiyor”
March ayında piyasalarda yaşanan dalgalanmalar hakkında yorum yapan Şimşek, “Ekonomi programı patikasında gidiyor ve etkisini gösteriyor. Enflasyon halen yüksek ama son 40 ayın en düşük seviyesini gördü. Son iki haftada döviz rezervlerinde yeniden toparlanma görüldü. Yatırımcılar geri döndü. CDS, 90 baz puanın üzerinde düşüş gösterdi. Son birkaç haftaya baktığımızda, yatırımcı algısında da bir toparlanma var. Bunun finansal piyasa koşullarına yansıdığını görmekteyiz.” şeklinde görüş bildirdi.
Programın “sıcak para”ya dayanmadığını vurgulayan Şimşek, doğrudan yabancı yatırımların son 12 ayda artış gösterdiğini de kaydetti. Türkiye ekonomisinin sağlam bir altyapıya ve yetenekli bir iş gücüne sahip olduğunu ifade eden Bakan Şimşek, “Küresel piyasalar sakinleştiğinde, yatırımcılar küresel ticaretteki parçalanmalara karşı dirençli olan ve aynı zamanda bölgede istikrar ve refahtan faydalanabilecek ülkelere yönelir. Türkiye de bu ülkeler arasında. Doğrudan yabancı yatırımcı girişleri için hala en büyük aday olmaya devam ediyor. Enflasyondaki düşüşle birlikte öngörülebilirlik de artıyor.” dedi.
“Her şey dezenflasyon için hazır”
Para ve maliye politikasını güçlü bir şekilde ortaya koyduklarını belirten Şimşek, “Her şey dezenflasyon için hazır, ancak hiçbir tedavi yan etkisiz değildir. Bazı sektörlerde aksaklıklar olduğunu biliyoruz. Bu nedenle, yılın başında bazı emek yoğun ihracat sektörlerinde desteği genişlettik. Programı rayında tutarken, belirli çözüm yollarına bakıyoruz. Programın özü, sürdürülebilir ve yüksek büyüme için enflasyonu düşürmektir. Ayrıca, bazı yan etkileri gidermek için kısa vadeli çözümlere de yöneliyoruz.” ifadelerini kullandı.
İstihdamdaki gelişmelere de değinen Şimşek, geçen yıl 1 milyona yakın yeni istihdam sağlandığını belirtti. İmalat sanayisinin Avro Bölgesi’nde yaşanan resesyon kaygılarıyla zorlandığını vurgulayan Şimşek, hem küresel büyümenin hem de ana ticaret ortaklarının büyüme görünümünün zayıf olduğunu aktardı. Ayrıca, sektörlerin durumu üzerine şu değerlendirmelerde bulundu: “İmalat, Gayri Safi Yurt İçi Hasılamızın (GSYH) yalnızca yüzde 23’ünü yaratıyor. Ekonominin geri kalanı, özellikle hizmetler sektörü iyi durumda. İstihdam oluşturmaya devam ediyoruz. Hane halkı borcunun GSYH’ye oranı yüzde 10’un altında. Kısa vadeli geçici sıkıntılar olsa da ana hedefimiz enflasyonu kalıcı bir şekilde düşürmektir. Böylece güçlü, sürdürülebilir ve uzun vadeli refahın temellerini atmış olacağız.”
Şimşek, oturumda Katar Maliye Bakanı Ali Bin Ahmed Al-Kuwari ve Suudi Arabistan Ekonomi ve Planlama Bakanı Faysal el-İbrahim ile birlikte yer aldı.
