Bakan Göktaş, Anadolu Ajansı’nın uluslararası iletişim ortağı olduğu “Küreselleşen Dünyada Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi” temasıyla Şişli’de bir otelde düzenlenen Uluslararası Aile Forumu’nun kapanış programında yaptığı konuşmasında, forum sürecinde dünya genelinde aile politikalarını ele aldıklarını belirtti.
Foruma katılan 27 ülkeden bakanlar, üst düzey politika yapıcılar, akademisyenler ve sivil toplum temsilcileri ile yoğun görüşmeler gerçekleştirdiklerini dile getiren Göktaş, “Bu önemli buluşmada, ailenin geleceğimizdeki taşıdığı hayati önemi bir kez daha anlama fırsatı bulduk.” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, aile politikaları konusundaki güçlü liderliği ve destekleri için teşekkür eden Göktaş, Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’a da aile değerlerinin korunmasında hassasiyet gösterdiği için minnettar olduğunu kaydetti. Göktaş, “Aile, insanlığın ortak değeridir. Dünyanın herhangi bir köşesine gittiğimizde, aile kurumunun insan varlığını sürdüren kutsal bir yapı olduğunu görürüz. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi de bu gerçeği ortaya koyarak, ailenin toplumun temel ve doğal grubu olduğunu vurgular.” ifadelerini kullandı.
Etkili bir demografik yapının oluşturulması, sağlıklı nesillerin yetiştirilmesi ve ülkelerin kalkınması açısından ailenin desteklenmesinin önemine dikkat çeken Göktaş, “Bireylerin fiziksel, zihinsel, manevi ve sosyal gelişimi ailede başlar. Bu açıdan aile, bireylerin yanı sıra milletlerin huzur, istikrar ve kalkınması için de vazgeçilmez bir unsurdur. Güçlü ailelere sahip milletler, geleceğe güvenle bakabilir.” dedi.
“İMZALADIĞIMIZ BAKANLAR BİLDİRİSİ TARİHİ BİR ADIMDIR”
Küreselleşen dünyada aile kurumunun hem yeni fırsatlarla hem de ciddi tehditlerle karşı karşıya olduğunu vurgulayan Göktaş, söyle devam etti:
“Teknolojinin gelişimi, eğitim ve kültürel alanlarda daha fazla imkana ulaşmamızı sağlıyor. Ancak bu hızlı değişim, aile yapısını tehdit eden unsurları da beraberinde getiriyor. Aileye yönelik olumsuz söylemler giderek güçleniyor. Özelikle çocuklar ve gençler için zararlı olan akımlar, dünya genelinde yaygınlaşmakta. Modern hayatın getirdiği bireyselleşme, insanları ailelerinden ve yakınlarından uzaklaştırıyor. Bu da kuşaklar arası iletişimi zayıflatıyor ve geleneksel aile yapısını tehdit ediyor.”.
Göktaş, sosyal izolasyonun arttığı, boşanma oranlarının yükseldiği ve doğurganlığın düştüğüne dikkat çekerek, “Küresel demografik eğilimler, aşırı kentleşme ve göç sorunlarını yanı sıra genç nüfusun azalması ve yaşlı nüfusun artması gibi durumlarla toplumların aile yapısını zayıflatıyor.” şeklinde konuştu.
Yapılan görüşmelerin, aile kurumunun korunmasının ve güçlendirilmesinin artık bir tercih değil, zorunluluk haline geldiğini ortaya koyduğunu ifade eden Göktaş, aileye dair sorunların küresel bir boyut kazandığını belirtti.
Göktaş, “Aile, çevre, iklim ve insan hakları gibi küresel bir gündem maddesi olmalıdır. Dijitalleşme, göç, yoksulluk, kültürel erozyon ve iklim değişikliği gibi pek çok sorun, aileler üzerinde doğrudan etki yapmaktadır. Bu nedenle uluslararası dayanışma oldukça önemlidir.” dedi.
Aile kurumunun korunmasına yönelik sorunların tek bir ülkenin çabasıyla çözülemeyeceğine dikkat çeken Göktaş, şunları ifade etti:
“Türkiye olarak aile diplomasi kanallarını daha da güçlendirme arzusundayız. Cumhurbaşkanımızın güçlü liderliğiyle, küresel barışa katkıda bulunmak maksadıyla yoğun bir diplomasi yürütüyoruz. Ülkemiz, aile değerlerinin korunması adına uluslararası platformda öncü ve merkezi bir rol almaya hazır. Bu anlamda, yurtdışında imzalanan Bakanlar Bildirisi’nin tarihi bir adım olduğuna inanıyoruz. Bu bildiri, ailenin korunması ve güçlendirilmesinin küresel bir sorumluluk olduğunun ifadesidir. Ayrıca, küreselleşmenin getirdiği riskler karşısında dayanışma içinde hareket etmeyi, aile dostu politikaların yaygınlaştırılması için bilgi ve tecrübe paylaşımını artırmayı taahhüt ediyoruz.”
“2025 AİLE YILI’NA VATANDAŞLARDAN BÜYÜK DESTEK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aileye verdiği önemin, devlet politikası olarak benimsenmesini sağladığını ifade eden Göktaş, Erdoğan’ın, Birleşmiş Milletler kürsüsünden, “Aileye sahip çıkmak, insanlığın istikbaline sahip çıkmaktır.” şeklindeki mesajının uluslararası bir çağrı niteliği taşıdığını belirtti.
Göktaş, “Geçen yıl 15 Mayıs Uluslararası Aile Günü’nde açıkladığımız Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı, bu alandaki en önemli yol haritamızdır. Dinamik ve genç nüfus yapımızı korumak için aile yapımızı güçlendirdik.” dedi.
Aile Enstitüsü ve Nüfus Politikaları Kurulu ile iş birliği yaparak bilimsel ve çok paydaşlı bir yaklaşım geliştirdiklerini aktaran Göktaş, “Son iki yılda 12 ülkeyle imzaladığımız 14 anlaşmayla yeni uluslararası işbirlikleri kurduk. Türk Devletleri Teşkilatı altında ilk kez Sosyal Politikalar Bakanlar Toplantısı yapıldı. Geçtiğimiz yıl eylül ayında Birleşmiş Milletler Ailenin Dostları Grubu’na 31. üye olarak dahil olduk.” şeklinde konuştu.
2025 Aile Yılı’nın, aile değerlerini güçlendirmek adına eşsiz bir fırsat sunduğunu ifade eden Göktaş, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Aile Yılı çerçevesinde verdiği müjdeler, aile kurumunu daha da güçlü kılmak için büyük bir seferberlik başlattı.” derken şunları ekledi:
“Aile ve Gençlik Fonu’nu 81 ilimizde yaygınlaştırarak yuva kurmayı hedefleyen gençlerimize destek olduk. Verdiğimiz doğum yardımları ile çocuk sahibi olmak isteyen ailelere yardımcı olduk. Ailelere ekonomik katkı sunduğumuz etkinlikler düzenledik. Kültürden sanata, eğitimden ulaşıma kadar pek çok alanda aileler için çeşitli programlar ve kampanyalar hayata geçirdik. 2025 Aile Yılı’na tüm yurtta büyük bir ilgi gösterildi. Ocak ayından bu yana 81 ilimizde 4.200’ü aşkın etkinlik gerçekleştirildi. 7’den 70’e tüm bireyleri kapsayan politikalarla ailelerin güçlü bir toplum temeli oluşturmalarını hedefliyoruz. Sizin güçlü liderliğiniz, bize ilham vermektedir. Aile politikalarımız, aileyi toplumun özü olarak gören vizyoner yaklaşımınızla giderek güçlenmektedir.”
Türkiye’nin büyük bir insanlık ailesi olduğunu vurgulayan Göktaş, “Farklılıkları zenginlik olarak gören ve birliği yücelten bir topluluğuz. Hiçbir tehdidin ailemize zarar vermesine izin vermeyeceğiz. Dünyanın neresinde olursa olsun çatışmaların ve afetlerin bir çocuğu ailesiz bırakmasına göz yummayacağız. Gazzeli kadınlar ve çocukların yaşadığı acılara kayıtsız kalmayacağız. İnsanlığın vicdanını korumak için sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Filistin ve diğer milletleri var eden aileler için barışın, merhametin ve adaletin yanında durmaya devam edeceğiz. Gelecek nesillere bırakacağımız en değerli miras aile olmalıdır.” açıklamalarında bulundu.
