BAE Astronot Programı’nın ikinci etabında, 4 bin aday arasından seçilen 2 astronottan biri olan Matrooshi, geçtiğimiz yıl NASA’nın astronot eğitim programını başarıyla tamamladı. Artık BAE’nin uzay görevine tam olarak hazır bir astronot olarak dikkat çekiyor.
Matrooshi, astronotluk eğitiminin zorluğuna dikkat çekerek, bu alanda cinsiyetin önemli bir etkisi olmadığını ifade etti.
Uzaydaki yer çekimi koşullarını vurgulayan Matrooshi, “Ağır bir yükü kaldırabilme yeteneği, astronotluk açısından belirleyici bir faktör değil. Astronotluk, daha çok bireyin karakteri ile ilgili bir durum” şeklinde konuştu.
Ayrıca, yapay zekanın uzay çalışmalarındaki potansiyeline değinen Matrooshi, bu teknolojinin astronotların yaşam destek sistemlerini takip etmekten çok, bilimsel deneylere odaklanmalarına daha fazla imkan tanıyacağını belirtti.
”ASTRONOTLARIN GÜVENDE OLMALARI ÖNEMLİ”
Yaşam destek sistemlerinin entegre edilmesinin karmaşık bir süreç olduğuna dikkat çeken Matrooshi, “Astronotların uzayda güvenli bir şekilde bilim yapmaları hayati önem taşımaktadır. Yapay zeka, yaşam destek sistemlerini izleme ve birbirleriyle entegrasyonlarının sağlanmasında etkili bir araç olabilir. Bunun, astronotların biyolojik bileşenleri üzerindeki tüm unsurları analiz etmede büyük bir yardım sağlayacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
