Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından düzenlenen TOBB Türkiye Ekonomi Şurası’ndaki konuşmasında, Orta Vadeli Program’ın (OVP) eylül ayında güncelleneceğini duyurdu.
Yılmaz, uygulanan programın dört ana amacını vurguladı. Bu hedeflerden birincisi, enflasyonu azaltmak ve fiyat istikrarını sağlamak olarak belirlendi. Bu çerçevede, hem kamu hem de özel sektör için öngörülebilir bir ortam yaratmayı amaçladıklarını ifade etti.
İkinci hedefin dengeli büyüme olduğunu belirten Yılmaz, büyümenin yalnızca tüketimle sınırlı kalmayıp, aynı zamanda üretim, yatırım ve ihracatla daha kaliteli biçimde gerçekleştirilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Yılmaz, sosyal refahı artırmayı üçüncü hedef olarak açıkladı ve bu hedefe ulaşmak için kalıcı, sağlıklı ve gerçekçi politikalarla ilerlemeyi amaçladıklarını dile getirdi.
Depremler sonrası yeniden inşa sürecinin dördüncü hedef olduğunu hatırlatan Yılmaz, her yıl ortalama 35 milyar dolar harcama yapıldığını ve yıl sonu toplamının 100 milyar doları aşabileceğini ifade etti.
“Türkiye ekonomisi ortalama yüzde 5,3 büyüme gösterdi”
Dünya genelinde bu yıl beklenen büyüme oranının yüzde 2,8, ticaret büyümesinin ise yüzde 1,7 seviyesinde olduğunu aktaran Yılmaz, korumacılık eğilimlerinin arttığını ve ticaret savaşlarının yeni boyutlara ulaştığını söyledi. Özellikle ABD Başkanı Donald Trump’ın açıklamalarının küresel belirsizlikleri artırdığını ifade etti.
Yılmaz, geçen yıl büyümeyi sağladıklarını ve bir dezenflasyon süreci başlattıklarını belirterek, “Bu, hiç de küçümsenmemesi gereken bir başarıdır.” dedi.
Son 22 yılda dünya ekonomisinin yıllık ortalama yüzde 3,5 büyümesine karşın, Türkiye ekonomisinin ortalama yüzde 5,3 büyüme sağladığını kaydeden Yılmaz, Türkiye ekonomisinin geçen yıl 1 trilyon 320 milyar doları aştığını aktardı.
Yılmaz, kişi başına düşen gelirin 2002 yılında OECD ortalamasının yüzde 35’i seviyesindeyken, 2023’te bu oranın yüzde 72’ye yükseldiğini duyurdu.
“Cari açığımızın dramatik bir şekilde düştüğünü görüyoruz”
Dış talep koşulları, artan korumacılık ve jeopolitik gerilimlere rağmen ihracatta tarihi rekorlar kırıldığını belirten Yılmaz, yıllıklandırılmış ihracatın 265 milyar doları bulduğunu ifade etti.
“Türk lirasının değer kazandığı bir dönemde ihracatımız ve turizm gelirlerimizde artış gözlemliyoruz. Cari açığımız dramatik bir şekilde düştü.” diyen Yılmaz, 2023 yılında cari açığın bir dönem 60 milyar dolara yaklaştığını, geçen yıl 10 milyar dolarlık bir cari açıkla kapatıldığını ve şu anda yıllıklandırılmış cari açığın 12,6 milyar dolar seviyesine ulaştığını bildirdi.
Yılmaz, finansal göstergelerin her geçen gün daha da iyileştiğini, bankacılık sektörünün güçlü bir sermaye yapısına sahip olduğunu belirtti. Merkez Bankası rezervlerinin son olarak 145,7 milyar dolara ulaştığını ifade eden Yılmaz, son haftalarda bu rezervlerde bir toparlanma süreci yaşandığını kaydetti.
“Enflasyondaki gerileme devam edecek”
2024 yılı Mayıs ayında enflasyonun yüzde 75,5’e kadar yükseldiğini hatırlatan Yılmaz, sonrasında başlayan dezenflasyon sürecinin kalıcı fiyat istikrarına ulaşma hedefini güttüğünü belirtti.
“Dezenflasyon süreci geçen yılın haziran ayında başladı ve şu anda 11 aydır kesintisiz bir düşüş trendinde. Nisan ayındaki enflasyon oranı 37,9’a kadar geriledi. Mayıs ayında yapılan öncü göstergelere göre, Merkez Bankası’nın değerlendirmeleri de bu yöndeydi. Yani enflasyondaki düşüş trendinin devam etmesi bekleniyor.” diye konuştu.
“Türkiye’ye sağlanacak kredi tutarı 41 milyar dolar seviyesinde”
Yılmaz, reel sektörün kredi ihtiyaçlarıyla ilgili yaşadığı sorunları gündeme getirdiklerini vurgulayarak, “Programımızın ana çerçevesini bozmadan reel sektörümüzün taleplerine her zaman duyarlı olacağız.” dedi.
Yılmaz, uluslararası bankalardan Türkiye’ye tahsis edilecek limitlerin önümüzdeki dönemde artırılacağını belirterek, Dünya Bankası, Uluslararası Finans Kurumu ve diğer kuruluşlardan gelecek 3 yıllık kredi tutarının toplamda 41 milyar dolar seviyesinde olacağını ifade etti.
“Birkaç aylık süreçte farklı finansal ortam oluşacağına inanıyorum”
Yılmaz, konuşmasının sonunda son dönemlerde yaşanan geçici sıkıntıların abartılmaması gerektiğini vurgulayarak, “Önümüzdeki birkaç ay içinde çok farklı bir finansal ortamın oluşacağına inanıyorum.” dedi. Gidişatın olumlu olduğunu ve finansal piyasalardaki sıkışıklığın zamanla aşılacağını ekledi.
Bu bağlamda, Türkiye’nin istikrar içinde büyüyen bir ülke haline getirilmesi hedefinin önemine dikkat çeken Yılmaz, sürdürülebilir yüksek kaliteli bir büyüme için gerekli adımları atacaklarını sözlerine ekledi.
Şura, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve bazı bakan yardımcılarının katılımıyla gerçekleştirildi.