Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başbakanı Mesrur Barzani’nin Washington’daki ziyaretleri sırasında HKN Energy ve Western Zagros ile toplamda 110 milyar dolarlık enerji anlaşmalarına imza atıldığı duyuruldu.
Ancak Irak merkezi hükümeti, doğal kaynakların tüm Irak halkına ait olduğu ve yatırım kararlarının yalnızca Bağdat tarafından alınabileceği yönündeki anayasal çerçeveye atıfta bulunarak, bu anlaşmaların geçersiz olduğunu bildirdi. IKBY ise ortaya konulan anlaşmaların hukuki bir dayanağa sahip olduğunu savunmaktadır.
Uzmanlar, bu enerji anlaşmalarının bölgedeki arz güvenliği ve ABD-IKBY ilişkileri bakımından büyük bir öneme sahip olduğunu belirtirken, Bağdat ve Erbil arasında müzakerelerin hızlanmasına ve Irak-Türkiye petrol boru hattının yeniden işler hale gelmesine olanak tanıyabileceğine dikkat çekiyor.
– ERBİL-BAĞDAT HATTI 2003’TEN BERİ GERGİN
Irak’taki yeni siyasi dönem, Saddam Hüseyin rejiminin 2003 yılında devrilmesi ile başlamış ve bu süreçte IKBY’nin tek taraflı olarak imzaladığı enerji anlaşmaları ile bütçe payı gibi konular, Erbil ve Bağdat arasında uzun süredir gerginlik yaratmaktadır.
2022 yılında Irak Yüksek Federal Mahkemesi, IKBY’nin kendi petrol ve gaz yasa tasarısının anayasaya aykırı olduğuna ve petrol gelirlerinin Bağdat’a teslim edilmesi gerektiğine karar verdi. Bu durum, IKBY’nin enerji sektöründe önemli kayıplar yaşamasına yol açtı.
2023 itibarıyla Irak-Türkiye Petrol Boru Hattı operasyonel hale gelmesine rağmen, Erbil ve Bağdat arasındaki anlaşmazlıklar, sevkiyatın başlamasını engelledi. Bu durum, bölgede yaklaşık 20 milyar dolarlık bir ekonomik kayba yol açtı.
– “ERBİL-BAĞDAT UZLAŞISI ENERJİ SORUNLARININ ÇÖZÜMÜNE KAPI ARALAYABİLİR”
Ortadoğu Araştırmaları Merkezi (ORSAM) Irak Çalışmaları Araştırmacısı Sercan Çalışkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ABD ile IKBY arasında imzalanan anlaşmaların ardından Erbil ve Bağdat arasında olası bir uzlaşının, diğer enerji ile ilgili sorunların çözümüne katkı sunabileceğini söyledi.
Çalışkan, Kerkük-Ceyhan Petrol Boru Hattı üzerinden ihracatın yeniden başlamasının Türkiye için büyük bir öneme sahip olduğunu vurgulayarak, “Bu noktada, taraflar arası enerji paylaşımı ve ihracat altyapısına ilişkin uzlaşmanın sağlanması, Bağdat-Erbil hattındaki müzakerelerin hızlanmasına ve teknik sürecin yeniden başlatılmasına zemin hazırlayabilir.” ifadelerini kullandı.
Uzlaşı sağlanması durumunda Türkiye’nin Irak’taki taraflar arasındaki sorunların çözümü ve istikrarı destekleme tutumunu devam ettirmesinin muhtemel olduğunu dile getiren Çalışkan, Türkiye üzerinden yapılacak petrol ihracatının yeniden başlamasının enerji güvenliği açısından kritik olduğuna dikkat çekti.
Çalışkan, bölgedeki krizlerin çözümünün Türkiye açısından sadece enerji güvenliği değil, aynı zamanda bölgesel istikrarın sağlanması açısından da hayati öneme sahip olduğunu ifade ederek, şunları ekledi:
“Türkiye-Irak ilişkilerinde hedeflenen 30 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşmak, bu bağlamda yalnızca siyasi değil, aynı zamanda teknik ve kurumsal uyumun sağlanmasına bağlıdır. Bununla birlikte, Kalkınma Yolu Projesi gibi büyük ölçekli stratejik girişimlerin gerçekleştirilmesi için Irak’ın iç siyasi istikrarının ve ekonomik sürdürülebilirliğinin sağlanması Türkiye için öncelikli bir kazanç olarak göz önünde bulundurulmalıdır.”
– ABD VE IKBY ARASINDAKİ ANLAŞMALAR BÖLGE ENERJİ GÜVENLİĞİ AÇISINDAN KRİTİK ROL OYNUYOR
Avrupa Enerji Güvenliği İnisiyatifi Murahhas Üyesi Alberic Mongrenier, ABD ile IKBY arasındaki anlaşmaların bölge enerji güvenliği açısından önemli olduğuna dikkat çekerek, “Bu sahaların geliştirilmesi, gaz üretimini artırabilir ve elektrik üretiminde çarpan etkisi yaratabilir. Ayrıca, bölgenin Irak’ın diğer bölgelerine elektrik satabilmesi bile mümkün hale gelebilir.” değerlendirmesinde bulundu.
Mongrenier, 110 milyar dolarlık yatırımın bölgeye duyulan güvenin bir yansıması olduğunu ve bunun daha fazla yabancı yatırımcıyı çekme potansiyeli taşıdığını ifade etti.
Merkezi hükümetin bu anlaşmaları tanımamasının, Türkiye üzerinden yapılacak petrol ihracatı müzakerelerini olumsuz etkileyebileceğini belirten Mongrenier, “Anlaşmaların iptali, yatırımcı güveninin zedelenmesine ve bölgenin enerji güvenliğinin tehlikeye girmesine neden olabilir.” şeklinde değerlendirdi.
– IRAK-TÜRKİYE BORU HATTI ANLAŞMASI DÜZENLENEBİLİR
Middle East Economic Survey (MEES) Dergisi Körfez Uzmanı Yesar Al-Maleki, Bağdat’ın bu anlaşmaları reddetmesinin arka planında, Erbil ile kapsamlı bir enerji mutabakatı sağlanamamasının yattığını söyledi.
Al-Maleki, 2010 yılında revize edilen Irak-Türkiye Boru Hattı Anlaşması’nın bu yıl sona ereceğine dikkat çekerek, “Bu durum, hattın yeniden düzenlenmesi için bir fırsat sunabilir. Ayrıca, Irak’ta 11 Kasım’da yapılması planlanan parlamento seçimleriyle de doğrudan bağlantılı. Seçimler öncesinde veya sonrasında bir hükümet kurmaya yönelik geniş kapsamlı bir siyasi uzlaşının sağlanması mümkün olabilir.” ifadelerini kullandı.
Türkiye ile Irak arasında 19 Eylül 2010 tarihinde imzalanan Kerkük-Yumurtalık Ham Petrol Boru Hattı Anlaşması ve ilgili protokollerin yenilenmesine yönelik değişiklik anlaşmasıyla, bu anlaşmanın 15 yıl boyunca uzatılması öngörülmüştü.