Kratova kasabası, tarihi köprüleriyle ziyaretçilerini adeta geçmişe yolculuğa çıkarıyor. Daha önce 17 köprü ve 12 kuleye ev sahipliği yapan bu tarihi yerleşim, günümüzde ayakta kalan 6 köprü ve 6 kulesiyle tarih tutkunlarını ağırlamaktadır.
Orta Çağ’dan kalma görünümünü koruyan Kratova, Osmanlı döneminde madencilik faaliyetleriyle ün kazanmış bir yerleşim alanı olarak önemli bir yere sahiptir.
Kaynaklarda yer alan bilgilere göre, Kratova’da İkinci Beyazıt Dönemi’nde (1481-1512) bir darphane kurulmuş ve yaklaşık 150 yıl boyunca altın ile gümüş paralar basılmıştır.
—
KRATOVA KÖPRÜLERİ
Kasaba içinden akan Tabakhane ve Kratova nehirleri üzerinde, bugünlere ulaşan 6 tarihi taş köprü sıralanmaktadır. Bu köprüler; Rada, Yukarı Hamam, Grofçanski, Çarşı, Jorkishirski ve Arguliçki olarak isimlendirilmiştir. 18’inci ve 19’uncu yüzyıllarda inşa edilen bu köprülerden en ünlüsü Rada Köprüsü’dür. Rada ile ilgili olarak da halk arasında bir efsane anlatılmaktadır:
“Köprüyü inşa eden dokuz kardeş, her gece yapının yıkıldığını görürler. Bunun üzerine sabahları kendilerine ilk yemek getiren eşin, köprünün temeline kurban edilmesi konusunda bir karar verirler. Sekiz kardeş eşlerini bu durumdan haberdar ederken, en küçük kardeş Rada’ya haber vermez. Ertesi sabah ilk yemeği getiren Rada olur. Sözlerine sadık kalmaya karar veren kardeşler, Rada’nın üzerine köprünün duvarlarını örer. Bu olay sonrasında köprü bir daha yıkılmaz ve Rada’nın adıyla anılmaya başlar.”
—
KRATOVA KULELERİ
Kuleleri ile ünlü Kratova, Arnavut kaldırımlarıyla bezenmiş küçük ve tarihi çarşısıyla sayısız ziyaretçiyi kendine çekmektedir. Huzurlu bir atmosfere sahip olan bu kasaba, bugünlere hasarsız ulaşan saat kulesi ile de dikkat çekmektedir. Osmanlı döneminden kaldığı belirtilen saat kulesinin yanı sıra, Emin Bey, Simiceva, Zlatkova ve Krsteva kuleleri de bu tarihi yerleşimin sınırları içerisindedir.
Kratova ayrıca, yakınlardaki Kuklica bölgesinde bulunan peri bacalarına benzer “taşlaşmış düğün merasimi” olarak adlandırılan doğal yapılar ve tarih öncesi dönemde megalitik gözlemevi olarak kullanıldığı bilinen “Cocev Taşı” gibi yapılarla da tarih meraklılarına göz alıcı bir görsel şölen sunmaktadır.