“Barış için AB Çalışanları” adlı grup, Avrupa Birliği (AB) kurumlarının başkanlarına yazdıkları, 2 binden fazla çalışanın imzaladığı mektubun yıldönümünde Gazze ile ilgili yeni bir mektup kaleme aldı.
Bir grup AB yetkilisi ve görevlisi, Mayıs 2024’te AB kurumlarına ulaştırdıkları mektubun yıldönümünde yaptıkları yeni açıklamada, Gazze’deki durumu eleştirdi. Çalışanlar, AB’nin Filistinlilere yardım konusunda yeterince çaba göstermediğini belirtti.
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının artarak devam ettiği günlerde, çalışanlar, AB’yi bu insani krize karşı etkili bir eylemde bulunmamaktan dolayı eleştirdi. Mektupta, AB’nin Gazze’deki durum karşısında “çok az eyleme geçtiği ya da hiç eylemde bulunmadığı” ifade edildi. “Barış için AB Çalışanları” grubu, Avrupa Komisyonu, Avrupa Parlamentosu ve diğer AB kurumları için çalışan 2 binden fazla kişinin, AB’nin Filistinlilerin yaşadığı acılara kayıtsız kaldığını vurgulayan mektuba imza attığını bildirdi. Yıldönümünde ise tekrar bir mektup kaleme alındı.
AB’NİN 3 ÜST DÜZEY İSMİNE ORTAK MEKTUP
Grup, AB kurumlarının başkanlarına hitaben yazdıkları mektupta, “AB’nin Gazze’deki durumu iyileştirmek için siyasi, diplomatik ve ekonomik gücünü kullanma noktasında başarısız kaldığını” belirtti. Mektupta, AB’nin eylemsizliğinin “Gazze Şeridi’nde sürdürülen geniş çaplı işgale ve hesap sorulamazlık ortamına” katkıda bulunduğu ifade edildi. Mektup, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Avrupa Konseyi Başkanı Antonio Costa ve Avrupa Parlamentosu Başkanı Roberta Metsola’ya yönlendirildi.
“AÇIK BİR ÇİFTE STANDART UYGULANIYOR”
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, geçtiğimiz hafta AB’nin İsrail ile ticaret anlaşmasını yeniden gözden geçirdiğini açıklamıştı. Bu mektup ise söz konusu açıklamadan yaklaşık bir hafta sonra kaleme alındı. AB çalışanları, yapılan “yeniden gözden geçirme” adımını memnuniyetle karşıladıklarını, fakat bunun “Gazze’de hayatını kaybeden binlerce kişi için geç kaldığını” dile getirdi.
“Barış için AB Çalışanları” grubu, geçen yıl AB-İsrail anlaşmasının askıya alınması, üye devletlerin İsrail’e silah ihracatına son vermesi ve uluslararası mahkemelerin çalışmaları için somut destek sağlanması çağrısında bulunmuştu.
Grup, ikinci mektuplarında AB kurumlarını “açık bir çifte standart” uygulamakla suçladı. Bu değerlendirmeye dayanarak, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) hakkında yakalama kararı çıkardığı İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yu Avrupa’da ağırlayan liderleri kınamaması örneğini gösterdi. Macaristan, Nisan ayında Netanyahu’yı dört gün boyunca misafir etmiş, Almanya Başbakanı Friedrich Merz ise henüz göreve gelmeden Netanyahu’nun Almanya’yı ziyaret etmesi için bir yol bulma sözü vermişti. Polonya ise Auschwitz toplama kampının Nazilerden kurtarılmasının 80’inci yıldönümündeki törene Netanyahu’nun katılmasını değerlendirmişti.