Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Beştepe Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen “28 Mayıs Azerbaycan Cumhuriyeti Bağımsızlık Günü Programı” konuşmasında, Azerbaycan’ın “Müstakillik Günü”nü kutlayarak, bu anlamlı tarihinin Türk milletinin ortak gururu olduğunu ifade etti.
Yılmaz, Azerbaycan’ın, Haydar Aliyev’in yönlendirmesi ve Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in güçlü liderliği sayesinde bölgede etkili ve saygın bir konum elde ettiğini belirtti. Ayrıca, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Aliyev arasındaki dostane ilişkilerin, iki ülke arasında yüksek düzeyli bir diyaloğa ve stratejik bir müttefikliğe yol açtığını vurguladı.
Yılmaz, Şuşa’da 15 Haziran 2021’de imzalanan beyanname ile ilişkilerin stratejik müttefiklik düzeyine ulaştığını hatırlatarak, “İki devlet, tek millet” anlayışının, kurumsal işbirlikleri ile güçlenmeye devam ettiğinin altını çizdi.
İki ülkenin Orta Koridor vizyonuna sahip olduğunu dile getiren Yılmaz, “Bölgemizde ulaşım, sanayi, savunma sanayi, ticaret, elektronik ve dijital dönüşüm gibi birçok alanda entegrasyona öncülük ediyoruz.” şeklinde konuştu.
Ayrıca, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 2024’te yaklaşık 8 milyar dolara ulaşacağını aktararak, bunun yanı sıra ikili ticaret hacminin 15 milyar dolara çıkarılması hedefini kararlılıkla sürdürdüklerini ifade etti. Bakü-Tiflis-Kars demir yolunun, Asya ve Avrupa arasında Türk dünyasını merkeze alan bir ulaşım hattı olarak, bölgenin bağlantısını güçlendirdiğini vurguladı.
Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı’nın, Hazar’dan Akdeniz’e uzanan güvenli bir enerji koridoru oluşturarak bölgesel istikrar ve işbirliğine önemli katkılarda bulunduğunu belirtti. TANAP projesinin, Azerbaycan gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştırarak Türk dünyasını küresel enerji mimarisinde önemli bir konuma taşıdığını da vurguladı.
5 Mart 2025’te Cumhurbaşkanları Recep Tayyip Erdoğan ve İlham Aliyev’in katılımıyla açılışı yapılacak olan Iğdır-Nahçıvan Doğal Gaz Boru Hattı’nın, iki ülke arasındaki yüksek düzeyli işbirliğinin bir göstergesi olduğunu ifade etti. Ayrıca, bu hattın Nahçıvan üzerinden şekillenen tarihi dayanışmanın sembolü olduğunu ekledi.
“Azerbaycan’a her şartta destek olmaya devam edeceğiz”
Yılmaz, Azerbaycan’ın 44 günlük Vatan Muharebesi ve sonraki anti-terör operasyonları ile öz topraklarını işgalden kurtardığını, 30 yıldır gasbedilen haklarını geri alarak toprak bütünlüğünü tesis ettiğini de hatırlattı. Yıllardır bölgede yaşanan istikrarsızlığın sona ermesiyle Güney Kafkasya’da huzura kavuşturacak yeni yollar açıldığını vurguladı.
Azerbaycan’ın Ermenistan ile yürüttüğü müzakerelerde yapıcı adımlar atarak, bölgede kalıcı barış ve refah hedefini ortaya koyduğunu ifade eden Yılmaz, her zaman adil bir barışın kazananının olmadığını belirtti. Amacın müreffeh bir geleceği birlikte inşa etmek olduğunu, “Türkiye Yüzyılı” hedefiyle hareket ettiklerini ekledi.
Karabağ’ın yeniden imarı ve kardeşlerin kadim topraklarına dönüş süreçlerini büyük bir sevinçle takip ettiklerini ifade ettikten sonra, işgalden kurtarılan bölgelerin altyapı, enerji ve güvenlik alanlarında çağın gerekliliklerine uygun olarak sürdürüldüğünü belirtti.
Yılmaz, iki ülkenin liderlerinin iradeleriyle Şuşa’dan yükselen müttefiklik ilişkisinin askeri ortak tatbikatlar dahil birçok alanda gelişmekte olduğunu dile getirerek, Azerbaycan ile kardeşliklerini yalnızca ikili ilişkilerde değil, Türk Devletleri Teşkilatı çerçevesinde ve ortak kalkınma mekanizmalarında sürdüreceklerini ifade etti.
“28 Mayıs Azerbaycan Bağımsızlık Günü” dolayısıyla Türkiye ve Azerbaycan’ın ortak idealler etrafında kenetlendiğini belirten Yılmaz, iki ülkenin kaderinin ortak olduğunu, geçmişten günümüze kadar sevinçlerin ve kederlerin paylaşıldığını vurguladı. 6 Şubat depremleri gibi zor zamanlarda Azerbaycan’ın Türkiye’nin yanında olduğunu hatırlatarak, her koşulda destek olmaya devam edeceklerinin altını çizdi.
