1. Haberler
  2. Kültür-Sanat
  3. Beyin Kanamasından Cam Sanatına: Yasemin Dikmen

Beyin Kanamasından Cam Sanatına: Yasemin Dikmen

featured

Eskişehir’de mali müşavir olarak görev yaparken bir beyin kanması geçiren 53 yaşındaki Yasemin Dikmen, bu üzücü olayın ardından cam sanatına yöneldi. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından “somut olmayan kültürel miras taşıyıcısı” unvanına layık görülen Dikmen, Tarihi Odunpazarı Evleri Bölgesi’nde kurduğu atölyede çocuklara geleneksel cam sanatını tanıtarak bu mirası gelecek nesillere aktarmayı hedefliyor.

Sağlık sorunları nedeniyle 24 yıllık mali müşavirlik kariyerine son vermek zorunda kalan Dikmen, doktorunun önerisiyle boş zamanlarını değerlendirmek üzere yeni hobiler geliştirmeye başladı. Cam sanatına olan ilgisi 2016 yılında başladı ve ateşte şekillenen camın yaratıcı süreci ona derin bir ilham kaynağı oldu.
Dikmen, çeşitli atölyelere katılarak teknik bilgi edindi ve kısa sürede cam sanatı alanında uzmanlaştı. Geleneksel cam sanatını koruma ve yaşatma amacında olan Dikmen, 2017 yılında kurduğu atölyede çocuklara yönelik kurslar düzenlemeye karar verdi.
Atölyesinde 6 yaş ve üzeri çocuklara cam sanatının temel tekniklerini öğretme fırsatı bulan Dikmen, bölgedeki kültürel mirası canlı tutarken, genç nesillere sanatı sevdirmeye yönelik çalışmalar yapıyor. Şu ana kadar yaklaşık 5 bin çocuğa cam sanatını öğreten Dikmen, özel gereksinimli çocuklara da ders vererek, onlardan enerji aldığını ifade etti.
Dikmen, 8 yaşından itibaren oğluna cam sanatını öğretmeye başladığını belirterek, “Oğlum şu an 16 yaşında ve Türkiye’nin en genç cam sanatçısı oldu. Onun bu sanatı öğrenmesinin ardından, diğer çocuklara da öğretme fikri aklımda belirdi. Şimdi tüm çocukların camın güzelliğini keşfetmelerine yardımcı olmaya çalışıyorum.” şeklinde konuştu.
Dikmen, ateşle çalışmanın zorluklarından bahsederek, “Alevle çalıştığımız için zaman zaman sıkıntılar yaşayabiliyoruz. Ancak bu iş bir aşk meselesi. Öncelikle camı sevmek gerekli ki bu işle hiç korkmadan devam edebilesiniz. Cam, ateşle buluştuğunda adeta büyüleniyorsunuz ve bu büyüye kapıldığınızda da bir daha bırakmak istemiyorsunuz.” ifadelerini kullandı.
Dikmen, cam sanatına yönelik kursların halk eğitim merkezlerinde büyük ilgi gördüğünü ifade ederek, kursiyerlerinin yüzde 80’inin kadınlardan oluştuğunu belirtti.
Kullandığı camların özelliklerine de değinen Dikmen, “Yumuşak camlarla çalışıyoruz ve bu camlar 1200 derecede şekillendiriliyor. Kalıp kullanmadan, yalnızca ‘maşa’ ve küçük ‘bistüri’lerle işimizi yapıyoruz. Aynı zamanda ‘şaloma’ adı verilen bir alet de camı eritmek için kullanılıyor. Atölyemde yaptığımız vazolar, kuş figürleri ve kadehler gibi farklı ürünler, çeşitli tekniklerle hazırlanıyor. En değerli parçalarımızdan biri ise geleneksel sanatlar arasında yer alan nazar boncuğu gibi kaybolmaya yüz tutmuş eserlerdir.” dedi.
Dikmen, Tarihi Odunpazarı Evleri Bölgesi’nin sanat için oldukça uygun ve yoğun ilgi gören bir yer olduğunu vurgulayarak, ateşi gören insanların etrafında nasıl toplandığını ve yerli-yabancı turistlerin ilgisinin büyük olduğunu belirtti. Kullanılan malzemelerin çoğunun yurt dışından temin edildiğini de ekleyen Dikmen, camların genellikle ABD, Çek Cumhuriyeti ve İtalya’dan geldiğini ifade etti.

Beyin Kanamasından Cam Sanatına: Yasemin Dikmen
Yorum Yap
Bizi Takip Edin