Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Okmeydanı Okçular Vakfı Tesisleri’nde düzenlenen 13. Uluslararası Fetih Kupası Okçuluk Yarışması’nın ardından, Cumhurbaşkanı Erdoğan basın mensuplarıyla bir araya geldi.
572 YILLIK MİRASIN ÜZERİNDE DÜNYA OKÇULUĞUNUN KALBİ ATIYOR
2013 yılından beri gerçekleştirilen organizasyon hakkında bilgi veren Bilal Erdoğan, “Bu yıl 13. Fetih Kupa’mızı düzenliyoruz. Okçular Vakfı, 572 yıllık okçuluk sporunun dünya merkezi olmuş bir noktada, 13 yıl önce kurulmuştur. Bu mirası yeniden canlandırmak amacıyla faaliyete geçti. Ayrıca burası benim çocukluğumun geçtiği mahalle olduğu için özel bir anlam taşıyor. Okmeydanı isminin kaynağı, Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethetmesinden sonra burayı okçuluk sporuna adamasıyla ortaya çıkmıştır. 572 yıldır dünyanın en iyi okçuları burada yetişmektedir.” ifadelerini kullandı.
Her yıl 29 Mayıs’ta gerçekleştirilen Fetih Kupası’nın tarihi önemine vurgu yapan Bilal Erdoğan, “Bu etkinlik, buranın tarihini anmak için düzenleniyor. Burada Türk geleneksel okçuluğunun yanı sıra olimpik ve makaralı yayda dünyanın en büyük müsabakaları gerçekleşmektedir. Dünya Okçuluk Federasyonu takviminde yer alan bu organizasyona dünyanın en iyi sporcuları katılıyor. Bugün burada gümüş madalya kazanan Mete Gazoz ile bronz madalya alan Öznur Cüre Girdi gibi isimler, sadece Türkiye’nin değil, dünyanın önemli sporcularıdır.” diye belirtti.
Milli okçular Mete Gazoz ve Öznur Cüre Girdi’nin isimleriyle “menzil taşları” dikildiğini hatırlatan Erdoğan, “Burada tarihin en eski okçularının adını taşıyan menzil taşları bulunmaktadır. Örneğin, Mete Gazoz’un Tokyo Olimpiyatları’nda kazandığı altın madalya sonrası bu geleneği canlandırmıştık. Paralimpik Oyunları’nda altın madalya kazanan Öznur Cüre Girdi için de menzil taşı dikilmiş oldu. Bu, bir kadın okçunun ismiyle dikilen ilk menzil taşı özelliğini taşıyor. Bu mirasın burada canlı bir şekilde yaşadığını görmek oldukça değerli. Dünyanın dört bir yanından gelen sporcular, burada kıyasıya yarıştıkları için memnuniyet duymaktalar. Herkes burayı kazanmak için hedefliyor. İlerleyen yıllarda da, birçok olimpik şampiyonluğa imza atarız.” şeklinde konuştu.
Dünya Geleneksel Okçuluk Birliği’nin kurulması için atılan imzaların önemine dikkat çeken Erdoğan, şöyle devam etti:
“Okçular Vakfı olarak, Türk Geleneksel Okçuluğunun sadece müsabakalardan ibaret olmadığını, aynı zamanda bireysel gelişimin önemli bir parçası olduğunu düşünüyoruz. Buradan çıkan sporcuların, sadece iyi sonuçlar almakla kalmayıp, aynı zamanda iyi bireyler olmalarını da arzuluyoruz. Önümüzdeki olimpiyatlarda ülkemizin birçok madalya kazanacağına inanıyoruz. Dünya Geleneksel Okçuluk Birliği’nin burada kurulması, İstanbul’un okçuluğun merkezi olduğunu tüm dünyaya yeniden hatırlatıyor.” dedi.
“ETNOSPOR OYUNLARININ ALTYAPISINI ÇALIŞIYORUZ”
Dünya Etnospor Birliği Başkanı Bilal Erdoğan, önümüzdeki dönemlerde 4 yılda bir düzenlenecek Etnospor Oyunları’nın altyapısına dair çalışmalar yürüttüklerinin altını çizdi.
2015 yılından beri Dünya Etnospor Birliği olarak önemli projeler gerçekleştirdiklerini ifade eden Erdoğan, “Dünyada geleneksel sporlar arasında geleneksel okçuluğun, güreşlerin ve atlı sporların önemli bir yeri bulunmaktadır. Farklı ülkelerden 27 ülke ve 42 federasyonla birlikte genişleyen bir yapı içerisindeyiz. Her yıl Dünya Etnospor Forumu düzenliyoruz ve İstanbul’da Etnospor Kültür Festivali gerçekleştiriyoruz. İki yılda bir Dünya Göçebe Oyunları düzenleniyor. Önümüzdeki dönemde 4 yılda bir olacak Etnospor Oyunları’nın altyapısını oluşturmaya yönelik planlarımız sürmekte.” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.
GELENEKSEL SPORLARI İHYA ÇALIŞMALARI
Dünya genelinde Türk topluluklarının kültürlerini ve kimliklerini yaşatmak istemelerine vurgu yapan Erdoğan, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Ticari, sektörel ve endüstriyel gelişmelerin ne olursa olsun milletler, kendi kimliklerini korumak ve kültürel miraslarını yaşatmak istemektedirler. Biz de Dünya Etnospor Birliği olarak geleneksel sporları ihya etmeyi hedefliyoruz. Kültürel zenginliği korumak ve dünya topluluklarının kendi kimliklerini özgüvenle taşımalarına katkıda bulunmak için bu organizasyonu 2027 yılında planlıyoruz. Umarım bu süreç, yeni bir çığır açar.”