Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Terörsüz bir Türkiye”, demokrasi ve kalkınma açısından son derece önemlidir. Terörün demokrasiye ve kalkınmaya verdiği zarar herkesin malumudur. Terörün ortadan kaldırıldığı bir ortam, demokratik standartlarımızı ve kalkınma hedeflerimizi yükseltmek için yeni fırsatlar sunacaktır. Bu durum, Türkiye’nin büyümesine ve güçlü bir ülke konumuna gelmesine önemli katkılar sağlayacaktır.” şeklinde açıklama yaptı.
Yılmaz, TVNET’te katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin düşüncelerini ve soruları yanıtladı.
Türkiye ekonomisinin istikrarlı bir şekilde büyümeye devam ettiğini vurgulayan Yılmaz, “Türkiye ekonomisi, 19 çeyrektir duraksamadan büyüyor. Bu, son derece kayda değer bir durum. Ekonomik verileri değerlendirirken küresel durumu da göz önünde bulundurmalıyız. Uyguladığımız istikrar programıyla enflasyon oranını düşürebilmek için çalışıyoruz. Türkiye ekonomisi yoluna devam ediyor.” açıklamasını yaptı.
Büyümenin sürdürülebilirliği ile ilgili soruya Yılmaz, “Bizim hedefimiz dengeli bir büyüme. İç talep ile dış talebin destekleyici olduğu, tüketim ile yatırımın, üretimin ve ihracatın birleştiği bir strateji oluşturduk. Geçen yıl bu hedefe ulaştık. Önceki yılın büyüme yapısına baktığınızda, dengeli bir tablo gördüğünüzü söyleyebilirim. Bu yıl da aynı doğrultuda ilerlemeyi hedefliyoruz.” dedi.
Yılmaz, Türkiye’nin işsizlik oranının uzun süredir tek haneli rakamlarda seyrettiğini ve bu durumun devam etmesinin önemli olduğunu ifade etti. Gençler ve kadınlar başta olmak üzere istihdamı desteklemeye devam edeceklerini belirtti.
Meslek yüksekokullarındaki dönüşüm üzerine de konuşan Yılmaz, “TOBB ile YÖK arasında bir protokol imzalandı. Artık uygulanan programlar, iş dünyasının ihtiyaçlarına göre şekillendirilecek. Eğitim, daha uygulamalı bir hale getirilecek. Örneğin, sanayiden biri yüksekokullarda ders verebilecek ya da yüksekokul öğrencileri sanayide staj fırsatı bulacaklar.” açıklamasında bulundu.
Yılmaz, KOBİ’lere yönelik bir destek programı başlattıklarını belirterek, “İstihdamını koruyan KOBİ’lere, işçi başına aylık 2 bin 500 lira destek sağlamaktayız, bu KOSGEB aracılığıyla gerçekleştirilmekte.” dedi.
Reel sektörün taleplerine açık olduklarını dile getiren Yılmaz, “Reel sektör, imalatçılar ve imalatçı ihracatçılar bizim için çok değerlidir. Onların sorunlarına büyük önem veriyoruz. Programımızın genel çerçevesini bozmadan, zamanlamasını ve dozajını iyi ayarlayarak her türlü desteği sunmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Dezenflasyon sürecinin iyi ilerlediğini belirten Yılmaz, gelecek ay da olumlu veriler beklediklerini ifade etti. Şunları ekledi: “11 aydır kesintisiz yıllık enflasyon oranında bir düşüş görüyoruz. Bu ay da bir düşüş olursa, 12 ay boyunca sürekli enflasyonun azaldığını göreceğiz. Geçen yıl Mayıs ayında yüzde 75,5 civarındaydı, şimdi ise bu oran 37,8’e geriledi. Alınan sıkılaştırıcı önlemlerin etkileri zamanla daha iyi hissedilecektir. Yıl sonunda, Merkez Bankası’nın belirlediği hedefler içinde kalacağımıza inanıyorum. Bunu sadece bir inanç olarak değil, göstergelerle de takip ediyoruz.”
Enflasyonun azalmasının sağlıklı ve sürdürülebilir büyüme için önemli bir zemin oluşturduğunu belirten Yılmaz, gelir dağılımının da düzeleceğini belirtti.
Yılmaz, “Enflasyon, halkımızın en büyük önceliği. Cumhurbaşkanımız her zaman, ‘Vatandaşımızın önceliği neyse, bizim önceliğimiz de odur’ der. Bugün vatandaşlarımız en büyük sorun olarak bunu dile getiriyor. Dolayısıyla, bu alana odaklanmış durumdayız. Yakın bir zamanda göreceğiniz üzere, koşullar çok farklılaşacak.” görüşlerini paylaştı.
Finansal koşulların geçici etkilerle karşı karşıya olduğunu, bunun sürekli bir durum olarak algılanmaması gerektiğini belirten Yılmaz, “Ana muhalefetin kutuplaştırıcı söylemleri ve bir yolsuzluk operasyonu sonrası ortaya çıkan marjinal gruplar, Türkiye’de bir ‘Gezi’ benzeri huzursuzluk ortamı yaratmaya çalıştı. Ancak bu durum kısa sürede değişti ve Türkiye normalleşme sürecine girdi. Tam bu normalleşme aşamasında (Donald) Trump etkisi ortaya çıktı. Şimdi ise finansal göstergelerin tekrar normale döndüğünü gözlemliyoruz. 1-2 aylık bir süre zarfında bu normalleşmenin tamamlanmasını bekliyorum.” şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE BÜTÜN BU SÜREÇLERİ SİVİL, DEMOKRATİK, ÖZGÜRLÜKÇÜ ANAYASA İLE TAÇLANDIRMAYI HAK EDİYOR”
Yılmaz, “Terörsüz Türkiye” sürecinin Türkiye Yüzyılı vizyonunun bir başlangıcı olduğunu ifade etti.
Terör örgütünün silah bırakma ve fesih kararına dair Yılmaz, “Saha çalışmaları bu fesih ve silah bırakma kararının tatbik edilmesi adına çok önem teşkil ediyor. Bu konuda mekanizmalar da oluşturuldu. Türkiye, bu süreçte oldukça deneyimli bir ülke. Dış misyonlarımız ve güvenlik güçlerimizle saha hakimiyetimizi sağlamaktayız. Gelişmeler dikkatle izlenecek ve Türkiye’yi yeni bir döneme taşıyacak.” dedi.
Cevdet Yılmaz, şu şekilde devam etti:
“‘Terörsüz Türkiye’ kavramı, demokrasi ve kalkınma açısından büyük önem taşımaktadır. Terörün demokrasiye ve kalkınmaya verdiği zarar herkesçe malumdur. Terörün ortadan kalktığı bir atmosfer, demokratik ve kalkınma standartlarımızı yükseltmek için yeni fırsatlar sunacaktır. Tüm bu süreçlerin, yalnızca AK Parti’nin değil, Cumhur İttifakı’nın katkısıyla değil, bütün siyasi partilerin, sivil toplum kuruluşlarının ve ilgili diğer tarafların desteğiyle gerçekleşmesi büyük önem taşımaktadır. Amacımız terör belasını kalıcı olarak gündemimizden çıkartmak ve insanımıza daha güvenli, müreffeh ve özgür bir ortam sağlamak. Türkiye Yüzyılı vizyonunu etkili bir şekilde hayata geçirebilmek için bu destek hayati.”
Yeni anayasa çalışmaları hakkında gelen bir sorulu Yılmaz, “Gelişmişlik, şehirleşme ve eğitim düzeyi itibarıyla, sürekli vesayetçi yapıları tasfiye ederek demokrasi noktasında geldiğimiz yerle Türkiye, bu süreçleri sivil, demokratik ve özgürlükçü bir anayasayla taçlandırmayı hak ediyor. Temel hassasiyetlerimizi koruyarak Türkiye’nin sivil, özgürlükçü ve daha demokratik bir anayasaya sahip olması çok değerlidir.” yanıtını verdi.
Yılmaz, Meclis’in bu yönde bir çalışma başlattığını belirterek, “Bu tür meseleler sadece tek bir partinin başarması gereken işler değildir; her partinin kendi perspektifinden katkıda bulunması gereken konulardır. Biz de AK Parti olarak kendi çalışmalarımızı gerçekleştireceğiz ve bunlar bir araya gelecektir. Bu sürecin en yüksek çoğunlukla yürütülmesi oldukça önemlidir. Bu hassasiyetlere de azami düzeyde dikkat gösterecek, Türkiye’nin birikimini değerlendirerek ilerlemeye devam edeceğiz.” dedi.
Kendisinin başkanlığında oluşturulan komisyonun genel sürece nezaret edeceğini ifade eden Yılmaz, “Artık dünyada kendi anayasasını sivil ve milli iradeyle yapmış bir ülke olarak uluslararası arenada konumlanmamız gerektiğini düşünüyorum.” dedi.
“EVLİLİK YAŞI YÜKSELİNCE ÇOCUK SAYISI DÜŞÜYOR”
Yılmaz, doğurganlık oranı ve nüfus konuları hakkında değerlendirmelerde bulunarak, bu alanda yoğun bir çalışma yürüttüklerini belirtti ve Nüfus Politikaları Kurulu oluşturduklarını anımsattı.
Nüfus konusunun, birçok politikanın eş zamanlı olarak uygulanması gereken bir alan olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Mevzuat, Çalışma Hayatı, Ekonomik Teşvikler ve Eğitim, Sağlık ile İletişim ve Farkındalık Oluşturma başlıkları altında beş çalışma grubu oluşturduk.” dedi.
Yılmaz, “Çok boyutlu bir hazırlık yapıyoruz. Önümüzdeki dönemde yeni adımlar atarak bunu destekleyeceğiz. Sosyal konut politikası, eğitim politikası, sağlık ve kültür gibi birçok konuda politikalar geliştirilmesi gerekmekte. Bana göre en önemli konu, evlilik yaşı. Evlilik yaşı yükseldikçe çocuk sayısı da düşüyor. Bu etkenleri iyi analiz ederek, daha erken yaşlarda, örneğin 20-25 yaş aralığında evlilikleri teşvik edersek, nüfus politikamıza büyük katkı sağlamış oluruz.” şeklinde görüş belirtti.
Yılmaz, Gazze’de yaşanan soykırımla ilgili olarak da ateşkesin en kısa sürede sağlanmasını umduğunu belirtti.
Gazze’deki insani değerlerin ihlal edildiğini vurgulayan Yılmaz, “Türkiye olarak elimizden geleni yapıyoruz ve uluslararası baskının mutlaka artırılması gerektiğine inanıyoruz. Filistinli kardeşlerimizle sonuna kadar dayanışma içinde olacağız. Bu coğrafyada kalıcı huzur ve siyasi çözüm sağlanması adına köklü çözümleri her zaman desteklemeye devam edeceğiz.” diye ekledi.
