Başkanlık tarafından yapılan açıklamada, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın Avrupa, ABD ve Kanada dahil birçok ülkeden gelen Türk hacı adayları ile Mekke’de buluştuğu bildirildi.
Erbaş, konuşmasına “Hasretini çektiğimiz bu kutlu ibadeti bizlere nasip eden yüce Rabbimize sonsuz hamdüsenalar olsun.” diyerek başladı. “Vahyin ve tarihin merkezindeyiz. Mübarek şehir Mekke’deyiz. Geçmiş ve geleceğin buluştuğu yerdeyiz. Dünyanın kalbindeyiz. Alemlere rahmet olarak gönderilen Hazreti Muhammed Mustafa’nın (S.A.V.) doğup büyüdüğü, vahye mazhar olduğu yerdeyiz.” şeklinde devam etti.
Mekke’de, ilk insan ve peygamber olan Hazreti Adem’in yaşadığı, insanlık tarihinin başladığı yerin ve yeryüzündeki ilk mescit olan Kabe’nin inşa edildiği mekânın önemine dikkat çeken Erbaş, şunları ifade etti:
“Mekke-i Mükerreme diyoruz. Değerli, cömert Mekke anlamına geliyor. Çünkü Alemlerin Efendisi burada doğdu. Bütün dünyaya Alemlerin Efendisi’ni tanıtan şehir Mekke’dir. Bunun daha büyük bir cömertliği olabilir mi? İnsanlığa kurtuluş reçetesini sunmak kadar büyük bir cömertlik var mı? Onun için Mekke-i Mükerreme diyoruz. Bu şehrin bağrından insanlığın efendisi çıkmıştır. İslam’ın tebliği bu şehirde başlamış ve Medine’de devam etmiştir. Mekke’den Medine’ye, Medine’den medeniyete giden kutlu yol, insanlığın hem tarihi hem de talihini değiştirmiştir.”
Hz. Muhammed’in güzel ahlakından bahseden Erbaş, peygamberin doğduğu ve yaşadığı şehirde onun hayatı, mücadelesi ve ahlakı üzerinde tefekkür edilmesi gerektiğini vurgulayarak, sünnetini yaşamaya yönelik bir çaba içinde olunmasını önerdi.
Hacı adaylarına haccı fırsat olarak değerlendirmeleri tavsiyesinde bulunan Erbaş, Hz. Muhammed’in, “Her kim hac ibadetini yapar, kötülükten, günahtan uzak durursa, anasının onu doğurduğu günkü günahsız haline dönmüş olur.” sözlerini hatırlattı.
Ayrıca, haccın müminler için bir arınma ve bağışlanma fırsatı sunduğuna dikkat çeken Erbaş, “Hac ibadeti, müminin kendi hayatı, kalbi, niyeti, hayalleri, arzuları, nefsi, hataları ve günahları ile yüzleşerek, kötülük adına ne varsa aklından, kalbinden ve hayatından çıkarması anlamına gelir.” şeklinde ifade etti.
Samimi bir tövbe ve duanın kendini affettirme ihtimali olan bir ibaret olduğunu belirten Erbaş, bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirmenin herkes için nasip olmasını diledi.
Erbaş, hac ibadetinde her sembolün anlamını kavramak gerektiğine işaret ederek, sözlerine şöyle devam etti:
“Hac bir okuldur, bir mekteptir. Hac, bir iman ve ahlak eğitimidir. Bu süreçte insan takvayı, sabrı, şükrü öğrenir. Sorumluluğu, dayanışmayı ve fedakarlığı öğrenir. Ahde vefayı, sadakati ve cömertliği öğrenir. Sabrı, tahammülü öğrenir. Hz. Peygamberimiz, ‘Mebrur bir haccın karşılığı ancak cennettir’ buyuruyor. Cenabıhak hepimize nasip etsin inşallah.”