İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında, partisinin Gaziosmanpaşa’da gerçekleştirdiği mitingde İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e yönelik sözleri nedeniyle resen soruşturma başlatıldığını duyurdu.
Başsavcılığın açıklamasında, Özgür Özel ile ilgili yürütülen soruşturmaya dair şöyle denildi:
“Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel hakkında bugün ilimizde gerçekleştirilen mitingde, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Akın Gürlek hakkında söylediği sözler nedeniyle ‘yargı görevi yapanı görevini yapmasını engellemek amacıyla tehdit’ ve ‘kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret’ suçlarından resen soruşturma başlatılmıştır.”
AK PARTİ SÖZCÜSÜ ÇELİK’TEN AĞIR ELEŞTİRİLER
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, sosyal medya üzerinden Özgür Özel’in yaptığı açıklamalara karşı sert bir tepki gösterdi.
Çelik, Özel’in son zamanlarda meşru siyaset sınırlarının dışına çıktığını belirtti. “Özgür Özel’in Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı kullandığı dil, siyaset adabından yoksun olup, temel siyasi değerlere aykırıdır. Bu ifadeleri şiddetle kınıyoruz,” diyerek, bu üslubun altında yatan zihniyetle mücadeleye devam edeceklerini ifade etti.
Çelik, Özgür Özel’in bugüne dek tehdit diliyle hedef almadığı devlet kurumu veya toplumsal kesim kalmadığını belirterek, bu tehdit ve hakaret dilinin devlet ile toplum hayatını olumsuz etkilediğini vurguladı.
Bu tür davranışların siyasi hayatta kabul edilmez olduğunu söyleyen Çelik, Özgür Özel’in öncelikle partisindeki pek çok yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarıyla ilgili açıklama yapması gerektiğini vurguladı. “Özgür Özel, CHP’li siyasilerin çeşitli alanlarda dile getirdiği usulsüzlük ve yolsuzluk iddialarına açık bir yanıt vermelidir. Ancak yargı makamlarını hedef alan tehdit dili kullanmaktadır,” ifadesini kullandı.
Özgür Özel’in İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı ve yargı mensuplarına yönelik tehditkar ifadeleri, siyasi bir dil olarak kabul edilemez. Bu tarz bir muhalefet biçimi, devlet kurumlarını hedef alarak toplumsal huzuru bozma girişimi olarak değerlendirilmelidir. CHP yönetiminin gündem saptırmayı bırakması ve kendisine yöneltilen yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarına cevap verecek bir tutum sergilemesi gerektiği aşikardır.