Uzun süredir devam eden bir çatışma, düşen petrol fiyatları, sıkı yaptırımlar ve negatif ekonomik verilerle boğuşan Rusya’nın rublesi, beklenmedik bir güç kazancı elde etti. Bu yıl Bank of America’nın verilerine göre, rublenin kazancı yüzde 40’ın üzerinde gerçekleşerek, onu dünyanın en iyi performans gösteren para birimi haline getirdi. Bu durum, son iki yılda dramatik bir güç kaybı yaşanmasının ardından, rubledeki keskin bir dönüşü müjdeliyor.
RUBLENİN GÜCÜNÜ NE SAĞLIYOR?
Ekonomik gözlemciler, CNBC’ye verdikleri demeçte rublenin artışının yabancı yatırımcıların güvenindeki ani yükselişe değil, daha çok sermaye kontrollerinin sertleştirilmesine ve ekonomik politikaların sıkılaştırılmasına bağlı olduğunu ifade ediyor. Bunun yanı sıra, dolardaki zayıflığın rublenin güçlenmesi için ek bir avantaj sağladığı belirtiliyor.
Wells Fargo’da uluslararası ekonomik analiz uzmanı Brendan McKenna, rublenin yükselişi için üç temel faktörü sıralıyor. McKenna, “Merkez bankası faiz oranlarını yüksek tutmayı tercih etti, sermaye kontrolleri ve döviz kısıtlamaları biraz daha sıkı hale getirildi ve Rusya ile Ukrayna arasındaki barış arayışlarında bir miktar ilerleme görüldü,” açıklamasında bulundu.
MERKEZ BANKASI’NIN BAŞARILI POLİTİKASI
Rusya Merkez Bankası, yüksek enflasyonu kontrol altına almak amacıyla sıkı bir politika benimseyerek yurt içi faiz oranlarını yüzde 20 seviyesinde muhafaza etti. Sektör uzmanları, yüksek borçlanma maliyetlerinin yerel işletmeleri ithalat yapmaktan caydırdığını ve bu durumun döviz talebini azalttığını belirtiyor.
Renaissance Capital’dan ekonomist Andrei Melaschenko, zayıf tüketim nedeniyle yerel ithalatçıların döviz talebinin azaldığını ifade ediyor. Söz konusu durum, bankaların dolar ya da yuan almak üzere ruble satmalarını da gereksiz kılıyor. Melaschenko, aynı zamanda 2025’in ilk çeyreğinde ithalat vergilerinin artacağı beklentisiyle geçen yılın ikinci yarısında tüketici elektroniği ve otomobillerde “gereksiz stoklama” yapıldığını da bildiriyor.
RUBLEYE ŞARTLANMIŞ TALEP
Rus ihracatçılarının, döviz ödemelerini rubleye çevirmek zorunda kalmaları da para biriminin değerini artırıyor. İthalatçıların yabancı mal alımını azaltması, dolayısıyla dolarla ödeme yapmak için ruble satma ihtiyaçlarını ortadan kaldırıyor. Rus hükümeti, büyük ihracatçıların yurt dışındaki kazançlarının bir kısmını ülkeye geri getirmelerini ve bunları ruble ile değiştirmelerini zorunlu kılıyor. Özellikle petrol sektörü, yabancı kazançların rubleye dönüşümünde önemli rol oynuyor.
Merkez Bankası’nın verilerine göre, Ocak ve Nisan ayları arasında Rusya’nın en büyük ihracatçıları tarafından yapılan döviz satışları 42,5 milyar dolara ulaştı. Bu, Ocak öncesi dört aylık döneme göre yaklaşık yüzde 6’lık bir artış anlamına geliyor.
PARA ARZINDAKİ DARALMA
Johns Hopkins Üniversitesi’nden uygulamalı ekonomi profesörü Steve Hanke, Merkez Bankası’nın para arzını daraltmasının rubleyi destekleyen bir etken olduğunu ifade etti. Wells Fargo’dan McKenna, ABD Başkanı Donald Trump’ın seçilmesinin ardından Rusya ile Ukrayna arasında bir barış anlaşması müzakereleri hakkında artan umutların, ülkenin ekonomiye yeniden entegrasyonu konusundaki beklentiler yarattığını ve bu durumun ruble cinsinden varlıklara sermaye akışını artırdığına dikkat çekti.
RUBLENİN YÜKSELİŞİ SÜRDÜRÜLEBİLİR Mİ?
Analistler, rublenin mevcut gücünün sürdürülebilir olup olmadığı konusunda uyarılarını dile getiriyor. Rusya’nın ihracatında önemli bir rol oynayan petrol fiyatlarının önemli ölçüde düşmesi, döviz akışlarını olumsuz etkileyebilir. Melaschenko, rublenin mevcut seviyesine yakın olduğunu ve yakın gelecekte zayıflamaya başlayabileceğini düşünüyor. Petrol fiyatlarındaki düşüş, ihracat gelirlerinde ve döviz satışlarında azalmaya yol açabilir.
Barış görüşmelerinde kayda değer bir ilerleme sağlanamasa da McKenna, sağlam bir barış anlaşmasının döviz kısıtlamalarının kaldırılmasıyla rublenin gücünü zayıflatabileceğini belirtti. McKenna, “Barış ya da ateşkes durumunda rublede hızlı bir değer kaybı yaşanabilir,” ifadesini kullandı. Bu senaryoda, sermaye kontrollerinin tamamen kaldırılabilir ve Merkez Bankası faiz oranları hızla düşürülebilir.
EKONOMİK DENGELERİN GÖRÜNÜMÜ
Analistler, küresel petrol fiyatlarındaki düşüşün, ülkedeki ihracatçıların özellikle petrol sektöründeki marjlarını azalttığını vurguluyor. Hükümet, düşük petrol fiyatlarının rubleyi güçlendirmesi nedeniyle mali açıdan sıkıntılar yaşamaya başladı. Bank of Finland’ın kıdemli ekonomisti Heli Simola, hükümetin mali durumunun ham petrol fiyatlarındaki dalgalanmalara oldukça duyarlı olduğunu belirtiyor; 2024 yılı itibarıyla petrol ve gaz gelirlerinin federal bütçenin yaklaşık yüzde 30’unu oluşturacağı öngörülüyor. Melaschenko, Maliye Bakanlığının harcamaları karşılamak için Ulusal Refah Fonu’na daha fazla başvurmak zorunda kaldığını ifade ediyor. Bu durum devam ederse, öncelikli olmayan harcamalarda kesintilere gidilmesi gerekebilir.
Öte yandan, petrol ticareti dışındaki alanlarda Rusya büyük ölçüde küresel pazardan izole durumda. McKenna, “Daha zayıf bir ruble, Rusya’nın ticaretinde pek etkili olmuyor,” diyerek konuyu özetliyor.