Bakan Kacır, İstanbul Ticaret Odası (İTO) haziran ayı meclis toplantısında gerçekleştirdiği konuşmada, uzun süre boyunca küresel refahın temel unsuru olarak görülen liberal ticaret anlayışının geride kaldığını; bunun yerine korumacılığın, yerli üretimin ve güvenilir ortaklardan tedarik anlayışının ön plana çıktığını ifade etti.
Kacır, teknolojik üstünlüğün sadece kalkınma değil, aynı zamanda küresel liderlik için de önemli bir adım olduğunu belirterek, ülkelerin yüksek teknoloji üretim kapasitelerini artırmak adına çeşitli hamleler yaptıklarını kaydetti. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde son 23 yılda tesis edilen siyasi ve ekonomik istikrar ile AR-GE’yi ve yüksek katma değerli üretimi önceliklendiren yaklaşımın, çalkantılı dönüşümlere karşı Türkiye’nin direncini artırdığını söyledi. Ayrıca, bu süreç içerisinde sanayi alanındaki istihdamın 3 milyon 900 binden 6 milyon 700 bine çıkarıldığını; imalat sanayisindeki katma değer oranının dünya genelindeki payının da iki katına yükseldiğini ifade etti. Pandemi sonrası küresel tedarik zincirlerinin yeniden şekillenmesini başarılı bir şekilde değerlendirdiklerini vurguladı.
Kacır, yıllık AR-GE harcamalarının 1,2 milyar dolardan 16 milyar dolara yükseldiğini, bunun 3’te 2’sinin özel sektör firmaları tarafından gerçekleştirildiğini aktararak, bu alandaki yatırımların milli gelirdeki payının, İtalya ve İspanya gibi ülkelerle aynı seviyeye ulaştığını duyurdu. Yüksek teknolojili, katma değerli ve sürdürülebilir bir üretim modelinin bu kazanımları kalıcı hale getireceğini ifade etti. Devletin, sanayicilerin ihtiyaçlarına göre sürekli güncellenen destek enstrümanlarıyla, dış ticaret açığının büyük bir kısmını oluşturan 284 ürünün ülke içinde üretilmesi için uzun vadeli finansman sağladıklarını vurguladı.
“SANAYİ TESİSLERİNİN MARMARA BÖLGESİNDEN ANADOLU ŞEHİRLERİNE TAŞINMASINI SAĞLAYACAĞIZ”
Bakan Kacır, 2012 yılında uygulamaya sokulan teşvik sistemi sayesinde, ülkede pek çok yatırımın hayata geçtiğini belirtti. 2012’den 2025’e kadar olan süreçte, 98 binden fazla yatırım teşvik belgesi verildiğini ve yaklaşık 14 trilyon liralık yatırımın yanı sıra 3 milyon kişilik bir istihdam oluşturulduğunu açıkladı.
Kacır, güncelledikleri Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Endeksi doğrultusundaki istihdam teşviklerini 6 bölgede kademeli olarak uygulamaya koyacaklarını ifade etti. 289 ilçeye, bir ileri bölge teşviki sunarak tüm ülkede kalkınma ve refahı daha hızlı yayacaklarını belirtti. Özellikle depremden etkilenen bölgelerde, en üst düzey istihdam teşvikleri uygulanacak ve bu yerlerdeki OSB’lerde çalışanların SGK primlerinin bir kısmını Bakanlık olarak karşılayacaklarını aktardı. Ayrıca, Marmara Bölgesi’nden Anadolu şehirlerine taşınan sanayi tesislerine yönelik teşviklerin de uygulanacağını bildirdi.
“SAMSUN-MERSİN HATTINDAKİ 17 İLE 32 POTANSİYEL YATIRIM ALANI TESPİT ETTİK”
Kacır, 2030 yılına dek planlı sanayi alanının büyüklüğünü 150 bin hektardan 350 bin hektara çıkarmayı hedeflediklerini ifade ederek, bu çerçevede Ulusal Sanayi Alanları Master Planı’nı hazırlamaya başladıklarını söyledi. Bu planın, ulaşım yatırımlarını ve diğer önemli parametreleri göz önünde bulundurarak yeni sanayi alanları oluşturmayı amaçladığını belirtti.
Planlanan yeni üretim alanlarının, altyapı ve sosyal donatılarla desteklenmiş mega endüstriyel parklar olarak tasarlandığını belirten Kacır, Samsun-Mersin hattındaki 17 ilde 32 potansiyel yatırım alanı tespit ettiklerini aktardı. Bu alanların, mevcut OSB’lerin 15 katı büyüklüğünde olduğunu vurgulayarak, yeni sanayi hatlarının oluşturulacağına dair detaylar verdi. Ayrıca, raylı sistem ağı ile entegre olacak bu sanayi alanlarının, yatırımcılara ürünlerini daha hızlı ulaştırma olanağı sağlayacağını belirtti.
Bakan Kacır, sanayinin başarısını sürdürülebilir kılmak adına, Türkiye’nin üretim üslerindeki memnuniyeti artıracak uygulamaları hayata geçirdiklerini de sözlerine ekledi.
