1. Haberler
  2. Gündem
  3. Erdoğan: Türkiye, Küresel Lojistik Merkezi Olacak!

Erdoğan: Türkiye, Küresel Lojistik Merkezi Olacak!

featured

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine Toplantısı’ndan sonra kamuoyuna önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan’ın konuşmasında dikkat çeken başlıklar ise şu şekilde özetlenebilir:

4-9 Haziran tarihleri arasında Türkiye otoyollarında 16,3 milyon araç geçiş yaptı. Yüksek Hızlı Tren (YHT) ana hat ve bölgesel trenler ile şehir içindeki raylı sistemlerden toplamda 2 milyon 783 bin kişi faydalandı. Ayrıca, hava ulaşımında da 3,9 milyon yolcu seyahat etti. İstanbul Havalimanı’nda 1 milyon 152 bin yolcuya hizmet sunulurken, Antalya, Muğla, Dalaman ve Aydın Adnan Menderes Havalimanlarında yolcu rekorları kırıldı. Bu süreç, gerçekleştirdiğimiz devasa yatırımların önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Çorum-Ankara hattında seyahat süresi 1 saat 15 dakikaya, Ankara-Samsun arasındaki mesafe ise 2,5 saate indirilecek. Yılda 12 milyon yolcu taşıyacak bu hat, Samsun ve Mersin limanlarını da birbirine bağlayarak Türkiye’yi küresel ticaretin lojistik merkezi yapma hedefimizi gerçekleştirecek. Bu projeyi 2029 yılında devreye almayı planlıyoruz. Bütün muhalefet spekülasyonlarına rağmen hattın hayırlı olmasını umuyorum.

İki yıl önce tanıttığımız KAAN uçağımızın ihracatında kayda değer bir başarı elde ettik. Toplam değeri 15 milyon doları aşan bu anlaşmanın ülkemize ve Endonezya’ya hayırlı olmasını diliyorum.

Bölgemizde son dönemde büyük çatışmalar yaşanmakta. Rusya-Ukrayna savaşı her iki tarafı da yıpratırken, Pakistan ve Hindistan arasındaki gerilim de potansiyel bir tehdit oluşturmayı sürdürüyor.

“Sorunun çözümü diyalog ve diplomasidir”

İsrail, bugünkü saldırılarında komşusu İran’a yöneldi. Biz, başından beri İran’ın nükleer programıyla ilgili sorunların müzakerelerle çözülmesi gerektiğini savunduk ve bu tutumumuzu hala koruyoruz. Geçmişte birçok liderle görüşmeler gerçekleştirdik ve bu tür saldırganlıkların tehdit boyutunu sık sık vurguladık. Türkiye olarak, üzerine düşenleri yerine getirme taahhüdünde bulunduk. Sorunların masada çözülmesi gerektiği gerçeği göz ardı edilmemelidir. Cuma gününden bu yana hem şahsen hem de Dışişleri Bakanımız aracılığıyla çatışmaları durdurmak amacıyla yoğun bir diplomasi trafiği yürütüyoruz.

“Hiçbir ülke sınırlarından ibaret değildir”

Batı’nın sınırsız desteğiyle İran’a saldıran ve Gazze’de büyük yıkımlara neden olan İsrail, aslında ne yaptığının farkında değil. Belki bir gün hatalarını anlayacaklardır, ama o zaman çok geç olacak. Her ülke kendi sınırlarıyla sınırlı değildir ve bölgedeki her olay tüm toplumları etkiler. Filistin halkına ve topraklarına yapılan saldırılar yalnızca oradaki insanların meselesi değil; bu durum İran için de geçerlidir. Bölgedeki bu gerçekleri göz ardı ederek atılan adımlar, daha büyük felaketlere yol açabilir. İsrail, yarattığı her kaosla kendi varlığını ve toplumunun geleceğini tehlikeye atmaktadır.

Güçlü olmayan bir ülke, caydırıcılık seviyesine ulaşamaz ve bu, yaşamını zorlaştırır. Kendini sizden daha güçlü gören ülkeler sizi baskı altına alabilir. Böyle bir utançla yaşamaktansa ölmeyi tercih edebiliriz. Onursuz bir yaşam yerine toprak altında olmayı yeğleriz. Bunun için çalışmalıyız, üretmeliyiz. İktidara geldiğimizde savunma sanayii alanında önemli bir birikim yoktu. Kıbrıs Barış Harekatı’ndan sonra başlatılan iyi niyetli girişimler belli bir seviyede kaldı. Biz de kolları sıvadık, acil ihtiyaçlar dışındaki siparişleri iptal ettik. 23 yılda bu noktaya gelmek kolay olmadı. Dışarıdan yapılan engellemeleri normal karşılıyoruz, ancak içeride bu tür sabote edici girişimleri asla unutmadık. Aynı zihniyet şimdi de varlığını sürdürüyor. Geçtiğimiz her şeyi, bizden gözüküp oklarını bize fırlatanlara rağmen gerçekleştirdik. İnsansız hava araçları konusunda dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer aldık. Kendi sistemlerimizi geliştirip üretmeye başladık. Milli savaş uçağımız KAAN da bunun en iyi örneklerinden biridir. Kısa süre içerisinde kimsenin bize üstünlük sağlayamayacağı bir savunma kapasitesine ulaşacağız. Hedeflerimize ulaşabilmek için bazı fedakarlıklara katlanmalıyız.

“Bugün dünden daha güçlüyüz”

İktidarımız ve ittifakımız, bölgenin sıkıntılı dönemi için Türkiye’nin güvence kaynağıdır. 86 milyon vatandaşımızın emaneti emin ve yetkin ellerde korunmaktadır. Şimdiye kadar karşılaştığımız birçok zorluğun üstesinden geldiğimiz gibi, krizleri ülkemizden uzakta tutmaya kararlıyız. İktidarı zayıflatmak için ülkenin zaafa düşmesini kabul edenler, tarihte ve mahşerde bunun hesabını vermek durumunda kalacaklardır. Şimdi, sorumlu bir siyaset yapma zamanıdır. Türkiye, tüm olayları soğukkanlı bir şekilde değerlendirmektedir. Biz birileri gibi ateşi körüklemenin değil, yangını söndürmenin derdindeyiz. Tarih boyunca millet olarak asaletimizi ve dayanışmamızı koruyarak zorlukları aşmayı başardık. Bekamıza yönelik saldırıları bu şekilde bertaraf ettik. Bugün Türkiye’nin en büyük ihtiyacı; birlik ve kardeşlik siyasetidir. 86 milyon olarak kalp kalbe vererek güzel yarınlara ulaşacağımıza inanıyorum. Bugün, dünden daha güçlüyüz ve inşallah yarın da bugünden daha güçlü olacağız.

Deprem bölgesinde 241 bin konutun anahtarını hak sahibi kardeşlerimize teslim ettik. Kahramanmaraş’ta 250 bininci konutu da depremzede vatandaşlarımıza ulaştıracağız.

Erdoğan: Türkiye, Küresel Lojistik Merkezi Olacak!
Yorum Yap
Bizi Takip Edin