1. Haberler
  2. Ekonomi
  3. TÜRKİYE, İRAN GAZINA BAĞIMLILIKTA DAYANIKLI

TÜRKİYE, İRAN GAZINA BAĞIMLILIKTA DAYANIKLI

featured

Uzmanlar, İsrail’in İran’a düzenlediği saldırılar neticesinde Türkiye’nin bu ülkeden veya Türkmenistan’dan swap yöntemiyle elde ettiği gaz tedarikinde meydana gelebilecek kesintileri telafi edebilecek güçlü bir altyapıya sahip olduğunu vurguluyor.

İsrail ve İran arasındaki karşılıklı saldırılar 5. gününe ulaşırken, bu çatışmaların İran’ın enerji üretim tesislerine olumsuz etkileri olduğu kaydediliyor. Avrupa, doğal gaz arzı konusunda giderek artan bir endişeyle süreci izliyor.

İsrail, 14 Haziran tarihinde İran’ın en büyük doğal gaz üretim alanı olan Güney Pars Sahası’nı insansız hava aracı (dron) ile hedef almıştı.

İran, yıllık 250 milyar metreküpü aşan gaz üretimi ile ABD ve Rusya’nın ardından dünyanın 3. en büyük doğal gaz üreticisi olarak öne çıkıyor. Türkiye, uzun bir süredir İran’dan doğal gaz alma işlemlerini sürdürmekte; ayrıca bu yıl mart ayından itibaren İran üzerinden Türkmenistan gazını da swap yoluyla temin etmeye başlamıştır. Swap anlaşması, yıl sonuna kadar 1,3 milyar metreküp Türkmen gazının Türkiye’ye ulaştırılmasını kapsamaktadır.

– TÜRKİYE’NİN GAZ ALTYAPISI BELİRSİZLİKLERE KARŞI DAYANIKLI

Güney Pars Sahası’na yönelik gerçekleştirilen saldırının ardından Türkiye’ye gaz akışında yaşanacak olası kesintiler gündeme gelirken, uzmanlar Türkiye’nin son yıllardaki doğal gaz altyapısına yaptığı yatırımlarla bu tür belirsizliklere karşı oldukça hazırlıklı olduğunu belirtiyor.

Petrol ve Doğal Gaz Platformu Derneği (PETFORM) Genel Sekreteri Murat Kalay, Anadolu Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada, “Şu anda, Türkmen gazının yanı sıra İran’dan doğrudan bir gaz akışımız mevcut. Bununla ilgili müzakereler yeni dönemde devam ediyor. Özellikle geliştirdiğimiz altyapı ve LNG (sıvılaştırılmış doğal gaz) kapasitesinin artırılmasıyla birlikte, yer altı depolarımız sayesinde olağanüstü koşullara ve belirsizliklere karşı daha dayanıklı durumda olduğumuzu söyleyebilirim.” dedi.

Kalay, Türkmen gazının İran üzerinden swap yöntemiyle Türkiye’ye gönderilmesinin tarihsel olarak önemli bir hedef olduğunu dile getirirken, söz konusu sürecin toplam gaz tüketiminde kısıtlı bir miktar teşkil ettiğini belirtti. “Uzun vadede bu hedef elbette önemli, ancak esas amacımız Türkmen gazının Hazar geçişi ile Türkiye’ye ulaşmasıdır.” şeklinde ekledi.

Kalay, Türkiye’nin Türkmenistan’dan aldığı gazın arz güvenliği açısından tehdit oluşturmadığını ifade ederek, “Altyapımız ve alternatif güvenlik kaynaklarımız, bu gaz miktarını kolaylıkla telafi edebilir ve tüketim eğrilerinde bir sorun yaratmaz.” ifadelerine yer verdi.

– TÜRKİYE’NİN YAZ AYLARINDA ACİL GAZ İHTİYACI BULUNMUYOR

Türkiye Enerji Stratejileri ve Politikaları Araştırma Merkezi (TESPAM) Başkanı Oğuzhan Akyener ise İsrail’in drone saldırısının İran’ın Güney Pars Doğal Gaz Sahası’nın 14. fazına yönelik bir yüzey tesisini hedef aldığını ancak gaz akışında bir kesinti yaşanmadığının altını çizdi.

Akyener, İran’ın doğal gaz üretiminin önemli bir kısmının bu sahadan sağlandığını belirterek, “Eğer ana tedarik ve nakil bölümlerindeki yüzey tesisleri vurulsaydı, etkisi daha büyük olabilirdi. Ancak, şu an için böyle bir durum söz konusu değil.” dedi. Ayrıca, Türkiye’nin ve İran’ın yaz aylarıyla birlikte gaz talep seviyelerinde düşüş olduğunu belirterek, bu durumun sevkiyatların devam etmesi için olumlu olduğunu kaydetti.

Akyener, ilerleyen zamanlarda İran’ın altyapısına yönelik büyük ölçekli saldırıların beklenebileceğini, ancak Türkiye’nin bu süreçte Türkmen gazı swap opsiyonu dursa bile İran’dan gaz tedariki kesilse de süreci yönetebilecek yetkinliğe sahip olduğuna dikkat çekti.

TÜRKİYE, İRAN GAZINA BAĞIMLILIKTA DAYANIKLI
Yorum Yap
Bizi Takip Edin