Dünya genelinde sadece birkaçı bulunan ve hızla tükenme tehlikesiyle karşılaşan özel bir maden türü, gün geçtikçe değer kazanıyor. Küresel rezervin yüzde 16’sının Türkiye’de yer aldığı belirtilirken, Türkiye içindeki bu rezervin yarısının Bitlis’te bulunduğu ifade ediliyor. Bitlis’in öne çıkan madenlerinden biri olan pomza, burada ‘beyaz altın’ olarak nitelendiriliyor ve bu durum kent ekonomisine önemli katkılar sağlıyor. Yıllık 3 milyon ton pomzanın işlendiği Bitlis’te, yaklaşık 3 milyon ton hammadde iç piyasa ve uluslararası pazarlara ihraç ediliyor. İl genelinde madeni işleyen yaklaşık 52 fabrikanın varlığı ile birlikte, bu sektörde bin kişiye istihdam imkânı sunuluyor. Türkiye ve dünyadaki nadir maden rezervlerinden birine sahip olan Bitlis, mevcut pomza madenini yalnızca belirli sektörlerde kullanmakla kalmayıp, bu madeni katma değeri yüksek endüstriyel ürünlere dönüştürmeyi amaçlıyor. İnşaat, ısı ve ses yalıtımı gibi alanlarda kullanılan pomzanın, değerinin artırılması için yürütülen çalışmalar devam ediyor.
“52 FİRMA, BİN KİŞİLİK İSTİHDAM, 4 MİLYAR LİRALIK EKONOMİK GELİR”
Pomza madeninin Bitlis’teki durumu hakkında bilgi veren Tatvan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Bilal Adabağ, sektörde 52 firmanın faaliyet gösterdiğini ve bu madenden yıllık 4 milyar liralık ekonomik gelir elde edildiğini duyurdu. Bitlis’teki pomza madeninin diğer bölgelerdeki pomza madenlerine göre birçok avantajı bulunduğunu belirten Adabağ, “Bitlis’te yer alan pomza madeni, diğer yerlerde bulunan pomzalara göre yüzde 50 daha hafif. İlimizde 52 firma mevcut ve özellikle Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bu bölgelere büyük satışlar yapılmakta. 11 ay boyunca faaliyette kalan fabrikalar, yaklaşık bin kişilik istihdam sağlıyor. İl ekonomisine yıllık 4 milyar liralık katkı sunulmakta. Fakat bu değerli madeni henüz tam anlamıyla değerlendiremiyoruz. Pomza, şap, dış sıva ve bims blok gibi alanlarda kullanılabilir. Bu konuda yeni yatırımlar için uygun bir ortam mevcuttur. Bizim bu madenin katma değerini artırmamız gerekiyor. Özellikle deprem sonrası hafif malzeme tercih edilen bir ürün haline gelmiştir. Ayrıca bu maden sağlık açısından da güvenlidir. Hafif, ses ve ısı yalıtımı açısından iyidir; yanmaz ve tutuşmaz. Türkiye’de bu madende birinci sıradayız ve devlet politikası haline getirilmesi gerekliliği bulunmaktadır. Hafif malzeme kullanımının önem kazandığı günümüzde, bu değerli madenin hammadde olarak dışarıya satılması yerine farklı sektörlerde değerlendirilmesini sağlamalıyız. Buna yönelik çalışmalar sürmektedir ve umuyorum ki hedefimize ulaşacağız.” dedi.
“TÜRKİYE REZERVİNİN YÜZDE 50’Sİ BİTLİS’TE BULUNUYOR”
Bitlis’teki pomza madeninin güncel durumu hakkında bilgi veren Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Pomza ve Perlit Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Nusret Bozkurt, dünya genelindeki pomza rezervinin yüzde 16’sının Türkiye’de, Türkiye’deki rezervin ise yaklaşık yüzde 50’sinin Bitlis’te bulunduğunu belirtti. Pomza taşının volkanik kökenli bir maden olduğunu aktaran Bozkurt, bu madendeki hafiflik ve asidik karakterin Bitlis pomzasında öne çıktığını vurguladı. “Beyaz altın” olarak tanımlanan bu madenin, yalnızca bims blok endüstrisinde değil, tarım, kozmetik ve inşaat gibi pek çok alanda kullanılabilen bir malzeme olduğunu dile getiren Bozkurt, “Ancak bu malzemenin düşük katma değerle piyasaya sürülmesinden ziyade, yüksek katma değerli ürünler olarak değerlendirilmesi bölge ve ülke ekonomisine büyük katkılar sağlayacaktır. Bunu gerçekleştirmek için akademi ve sanayi iş birliğine ihtiyaç var.” şeklinde konuştu.
“BEYAZ ALTINI HER ALANDA DEĞERLENDİRMEYE ÇALIŞIYORUZ”
Sektördeki firma sahiplerinden Ali Adabağlı ise sektörün büyümeye devam ettiğine ve firma sayısının 50’ye ulaştığına dikkat çekti. Pomza madeninin yıl boyunca istihdam sağladığını vurgulayan Adabağlı, bölgedeki ürünlerin çoğunlukla iç pazara hitap ettiğini belirtti. “Pomzanın değerini biliyoruz, bu nedenle bölge iş insanları olarak sektörde yatırımlarımızı artırmaya çalışıyoruz. Doğru yöntemler ve kaliteli üretim ile en hafif bims blokları nasıl elde edeceğimizi sürekli araştırıyoruz. Üretilen bimsler, öncelikli olarak iç pazara, kısmen de dış pazara hitap etmektedir. Amacımız, son dönemde meydana gelen depremleri de göz önünde bulundurarak, bu hammaddeden sağlanan en kaliteli blokları üreterek binalara daha az yük bindirecek ürünler elde etmektir. Hem istihdamın artması hem de ekonomik kalkınma adına çalışmalarımıza hız kazandırıyoruz.” diyerek sözlerini tamamladı.
