SPIEF kapsamında gerçekleştirilen “Rusya-Türkiye İş Diyaloğu” paneline Ticaret Bakan Yardımcısı Mustafa Tuzcu, Rusya Sanayi ve Ticaret Bakan Yardımcısı Aleksey Gruzdev ve Rus-Türk İş İnsanları Birliği (RTİB) Başkanı Erdem Acay ile birlikte çeşitli yetkililer katıldı.
Panelde konuşan Tuzcu, ABD’de başlayan ticarete dair korumacı önlemlerin, küresel ticaretin yapısını değiştirdiğine vurgu yaparak, mevcut küresel ticaret kurallarının bu tür zorluklarla başa çıkmakta yetersiz kaldığını tüm ülkelerin kabul ettiğini aktardı.
Türkiye ile Rusya arasındaki ekonomik ilişkilerin çok yönlü olduğuna dikkat çeken Tuzcu, “Ticaret ilişkilerimizin yalnızca bir boyutunu oluşturuyor. Enerji alanında Rusya, temel kaynak ülkemiz konumundayken, gıda güvenliği açısından da kilit ortak olmaya devam etmektedir.” dedi.
Rusya’nın metalurji, petrokimya, turizm ve ulaşım gibi sektörlerde Türkiye’nin önemli bir iş ortağı olduğunu ifade eden Tuzcu, “İlişkilerimizi yalnızca ticaret ekseninde değerlendirmek yanıltıcı olur. Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı Rusya’dır.” şeklinde konuştu.
Tuzcu, iki ülke arasındaki ticaret hacminin geçtiğimiz yıl 53-54 milyar dolara ulaştığını belirterek, her iki ülkenin de zaman zaman zor süreçlerden geçmesine rağmen işbirliklerini sürdürme kararlılığını vurguladı.
“RUS ŞİRKETLER TÜRKİYE’Yİ ÜRETİM PLANLARINA DAHİL EDEREK İLERLİYOR”
Rusya Sanayi ve Ticaret Bakan Yardımcısı Aleksey Gruzdev, Rusya’nın emtia ve hammadde alanında Türkiye’nin önemli bir tedarikçisi olduğunu ifade ederek, yüksek teknolojili ürünlerde Türk pazarında rekabetçi ürünler sunma potansiyeline de dikkat çekti.
Geleneksel ticaret kurallarının artık uzun vadeli iş ortaklıkları oluşturmak için yeterli olmadığını vurgulayan Gruzdev, “Günümüzde şirketler, başka pazarlarda başarılı olabilmek adına yerel üretim yapmalı ve altyapılarını o ülkelerde kurmalıdır. Bu sebeple Rus şirketler, Türkiye’yi üretim planlarına dahil ederek ilerlemektedir.” bilgisini paylaştı.
RTİB Başkanı Acay, Türk-Rus ekonomik ilişkilerinin “domates ve enerji” denkleminin ötesine geçerek daha çok boyut kazandığını ifade etti.
Ticaretin kolaylaştırılması için iki ülkenin gümrük süreçlerinin sadeleştirilmesi ve dijitalleştirilmesinin önemine dikkat çeken Acay, “Lojistik altyapısının geliştirilmesi ve ulaşım koridorlarının etkin kullanımı, ticareti her sektörde olumlu yönde etkileyecektir.” dedi.
