Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Başkanı Rafael Grossi, UAEA raporunun İran’a yönelik bir saldırıya destek sağladığına dair iddialara yanıt verdi. Grossi, “UAEA’nın rolü ve raporu, İsrail’in ya da başka bir ülkenin askeri harekatını haklı çıkaracak şekilde kullanılamaz.” ifadesini kullandı.
Grossi, Al Jazeera televizyonuna yaptığı açıklamada, İsrail’in UAEA aleyhindeki iddialarını değerlendirdi. Hem İran hem de uluslararası radyasyon izleme sistemleri aracılığıyla nükleer tesislerin izlenmekte olduğunu belirten Grossi, İran ile ilgili düzenleyici kurumla etkin bir iletişim halinde olduklarına dikkat çekti. Tüm nükleer tesislerin kapsamlı bir incelemeye tabi tutulduğunun altını çizen Grossi, incelemelerde birçok kaynağın kullanıldığını ve kurum müfettişlerinin sürekli olarak sahada bulunduğunu ifade etti.
Grossi, Rusya’nın denetimi altındaki Zaporijya Nükleer Santrali yakınlarına yönelik bomba atılması olayını kınadı. Buna ek olarak, İsrail’in İran’daki nükleer tesislere yönelik eylemlerini kınayıp kınamayacağı sorusunu yanıtladı. Nükleer tesislerin herhangi bir saldırıya uğramaması gerektiğini net bir dille vurgulayan Grossi, bu konudaki rolünün teknik olduğunu, siyasi olmadığını belirtti.
“BUNUN SİYASİ BİR KARAR OLDUĞUNU BİLİYORSUNUZ”
Grossi, 12 Haziran’da yayımlanan UAEA Yönetim Kurulu raporunun, İran’a saldırmak için İsrail’e bir gerekçe sunduğu iddialarına yanıt verirken, “UAEA’nın rolü ve raporu, askeri harekatları haklı çıkarmak için asla kullanılamaz,” dedi. Grossi, bunun siyasi bir mesele olduğunu ve sorumluların bu kararları alan siyasi figürler olduğunu açıkladı. UAEA raporunun herhangi bir saldırıyı mümkün kıldığına dair iddiaların kasıtlı olarak yanlış yorumlamalar olduğunu kaydetti.
Grossi, İran’ın yüksek zenginleştirilmiş uranyum biriktiren “dünyadaki tek ülke” olduğunu ancak İran’da nükleer silah üretildiğine dair herhangi bir kanıta rastlamadıklarını belirtti. Ayrıca, İranlı bilim insanlarının kimliklerinin UAEA ile paylaşılmasının ardından öldürüldüğü iddialarını kesin bir dille reddetti. “Kesinlikle hayır. Nasıl böyle bir şey düşünebilirsiniz? Bizim insanların adreslerine veya yaşamlarına dair hiçbir bilgimiz yok.” dedi.
İsrail’in UAEA’yı etkilediği yönündeki iddiaları da yalanlayan Grossi, UAEA’nın tamamen bağımsız bir kurum olduğuna dikkat çekti.
İRAN’IN ELEŞTİRDİĞİ KARAR ONAYLANMIŞTI
UAEA Yönetim Kurulunda, İran’ın yeterince işbirliği yapmadığı yönündeki eleştirilerin yer aldığı bir karar tasarısı 12 Haziran’da kabul edildi. İran’a daha önce benzer kararlar çıkarılsa da bu sefer Türkiye ile diğer ülkelerin itirazları sonucu, 20 yıl sonra İran’a “Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması (NPT) yükümlülüklerini ihlal etme” suçlaması yöneltildi. Tahran, bu kararı kınadı ve bu durumun bir tepkisi olarak “güvenli bir alanda yeni bir uranyum zenginleştirme merkezinin kurulacağını” açıkladı.
İSRAİL’İN İRAN’A SALDIRISI İLE BAŞLAYAN ÇATIŞMA
İsrail, 13 Haziran’da İran’ın çeşitli şehirlerindeki nükleer tesislere yönelik geniş çaplı saldırılar gerçekleştirdi. Bu saldırılar sonucunda İran Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Genel Komutanı ve birçok üst düzey komutan ile 9 nükleer bilim insanı hayatını kaybederken, sivil kaybın ise 224 olduğu bildirildi. İran ordusu, İsrail’e balistik füzelerle misilleme yaparak 24 kişinin ölümüne ve 500’den fazla yaralının oluşmasına yol açtı. Bu gelişmeler üzerine Türkiye başta olmak üzere pek çok ülke İsrail’i kınadı.