Gazze’deki savaş suçlarından sorumlu tutulan Binyamin Netanyahu, İran’la olan gerginlik nedeniyle yeniden gündeme geldi. “Gazze kasabı” olarak tanınan Netanyahu, rüşvet ve yolsuzluk suçlamalarıyla da gündemde. Peki, 30 yaşın altındaki İsraillilerin tanıdığı tek başbakan olan Netanyahu kimdir? (Haber: Derya Acemoğlu)
Binyamin Netanyahu, 13 Haziran’da İran’a yönelik saldırının emrini veren kişi olarak Gazze’deki savaş suçlarının baş mimarıdır. Kendisine ait birçok katliam ve yasa dışı yerleşim birimi kararları ile tanınır. İlk başbakanlık döneminden bu yana rüşvet, yolsuzluk ve görevi kötüye kullanma suçlarıyla anılmakta. 30 yaşın altındaki İsraillilerin tanıdığı tek başbakan olmasıyla dikkat çekerken, “Bibi” olarak bilinir ve en uzun süre görev yapan başbakan unvanına sahiptir. 21 Ekim 1949’da Tel Aviv’de doğmuş, o dönemde İsrail devleti yalnızca bir buçuk yaşındaydı.
KUDÜS’TE BÜYÜDÜ, AMERİKA’DA YAŞADI
Kudüs’te büyüyen Netanyahu’nun gençliği, sağcı bir ideolog olan babasının Yahudi tarihi dersleri verdiği Amerika Birleşik Devletleri’nde geçti. 1967’de, 18 yaşında İsrail ordusuna katıldı ve hızla komando olarak görev aldı. Komutanı, daha sonra kendisinin başbakanlık yapacağı Ehud Barak’tır.
ARAP-İSRAİL SAVAŞI’NDA YÜZBAŞIYDI
Netanyahu, 1973 Arap-İsrail savaşında yüzbaşı olarak görev aldıktan sonra Amerika’ya döndü. MIT’de işletme ve Harvard Üniversitesi’nde siyaset bilimi eğitimi aldı. 1976 yılında, Uganda’ya kaçırılan bir Air France uçağının yolcularını kurtarma operasyonunda en büyük ağabeyi Yoni’nin öldürülmesi, onun politikaya yönelmesine neden oldu. 1982’de İsrail’in Washington’daki diplomatik misyonuna katıldı ve 1984’te Birleşmiş Milletler büyükelçisi olarak atandı. 1988’de İsrail’e geri döndü ve siyasi hayata atıldı, sağcı Likud partisinden Knesset Üyesi seçilerek Dışişleri Bakan Yardımcısı olarak görev aldı. Bu dönemde Birinci İntifada, Körfez Savaşı ve Madrid Barış Konferansı gibi önemli olaylar yaşandı.
“SUİKASTI GETİREN KOŞULLARI YARATTI”
1993 yılında, Netanyahu Likud partisinin başkanı oldu ve eski Başbakan Yitzhak Rabin’in suikastından önceki ve sonraki süreçlerde muhalefeti yönlendirdi. Rabin’i ve Filistinlilerle yaptığı anlaşmaları sert bir dille eleştirmesi nedeniyle suikast koşullarını yaratmakla itham edildi. 1996 yılında başbakanlığa ilk kez seçilen Netanyahu, 46 yaşında iktidardaki İşçi Partisinin adayı Şimon Peres’i mağlup ederek İsrail’in en genç başbakanı unvanını kazandı. Ancak Mayıs 1999 seçimlerinde İşçi Partisi lideri Ehud Barak’ın karşısında üstünlük sağlamakta zorlandı. Liderliği bir süreliğine Ariel Şaron’a kaptırdı, fakat 2002 yılında siyasete dönerek Dışişleri Bakanı ve ardından Maliye Bakanı olarak görev yaptı.
İSTİFA ETTİ, GAZZE’Yİ HEDEFE KOYDU
İsrail’in Gazze’den çekilme kararına karşı tavır alarak dikkat çekti. Bakanlar Kurulu, Şaron’un planının ilk aşamasını onayladığında Netanyahu beklenmedik bir şekilde istifa etti. Çekilme planının İsrail’i tehlikeye attığını söyleyerek, bu çekilmenin bedelini Gazze’deki halkın ödemesi gerektiğini belirtti.
Netanyahu’nun başbakanlık döneminin ikinci kısmı, Ehud Olmert’in istifasının ardından 2009 seçimleriyle başladı. 2009-2021 yılları arasında süren 12 yıllık görev süresi boyunca pla форму кастрюли mamluk hazırlanıyor. Bu zaman diliminde Mavi Marmara baskını da dahil olmak üzere birçok sivil kayba neden olan operasyonlara imza attı. 2012’de “Bulut Sütunu Operasyonu” ve 2014’te “Koruyucu Hat Operasyonu” adını verdiği saldırıların emrini veren kişi kendisiydi.
OBAMA’YLA GERİLDİ, TRUMP’LA İYİ ANLAŞTI
Başbakanlığının ikinci dönemi boyunca, Barack Obama ile yaşadığı politik farklılıklar nedeniyle ilişkiler gerildi. Netanyahu, Obama’nın Filistinlilerle barış sürecinde İsrail’in yasa dışı yerleşim yerlerini dondurma talebine karşı çıkmayı tercih etti. Donald Trump başkanlık koltuğuna geçtiğinde ise, ilişkiler olumlu bir yönde gelişti. Trump’ın Kudüs’ü başkent olarak tanıma kararı ve İsrail’in Golan Tepeleri üzerindeki egemenliğini tanıması, Netanyahu’nun siyasi kariyerine olumlu katkı sağladı. Golan Tepeleri’nde “Trump Tepeleri” adıyla yeni bir yerleşim yeri inşası için düğmeye bastı. Netanyahu, Amerikan Kongresi’ne yaptığı dört konuşmada da tam destek gördü.
YARGI REFORMU PROTESTOLARI
Netanyahu’nun liderliğindeki koalisyon, yargı reformu ile ilgili kitlesel protestoların tetiklenmesine yol açtı. Yüksek Mahkeme’nin yetkilerini kısıtlamayı hedefleyen reform, iktidarın yargı atamalarında söz sahibi olmasını sağlayacaktı. Bu olayların arasında Hamas’ın 7 Ekim tarihinde gerçekleştirdiği saldırı yer aldı.
ULUSLARARASI YAKALAMA KARARI ÇIKARILDI
Netanyahu’nun adı, başbakanlığının ilk döneminden itibaren yolsuzluk skandallarına karıştı. Rüşvet, yolsuzluk ve görevi kötüye kullanma suçlarından yargılandı. Ayrıca, Uluslararası Ceza Mahkemesi başsavcısı, Netanyahu hakkında “savaş suçu” gerekçesiyle tutuklama emri çıkarılmasını talep etti. Bunun gerekçesi olarak ise 8 Ekim’den bu yana Filistin topraklarında işlenen savaş suçları ve insanlığa karşı suç olduğunu iddia etti.