ASELSAN, yaptığı açıklamada; sürdürülebilirlik kriterlerini en üst düzeyde karşılayarak, değerlendirme sürecinde A+ notunu aldığını duyurdu. Bu sonuç, şirketin sürdürülebilirlik alanındaki çabalarının büyük bir göstergesi olarak öne çıkıyor.
ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, şirketin bu başarısını değerlendirirken, “Sürdürülebilirliği, tüm iş süreçlerimizde temel bir değer olarak belirliyoruz. İş yapış şeklimizde bu anlayışı merkez alıyor, sadece kendi faaliyetlerimizle sınırlı kalmayarak, liderlik rolümüzle değer zincirimizde farkındalık yaratmayı hedefliyoruz.” şeklinde ifade etti.
Akyol, sürdürülebilirliğin ASELSAN için stratejik bir öncelik olduğunu vurgulayarak şu sözleri ekledi:
“Çevresel sürdürülebilirlik adına attığımız adımlar, 2021 yılında belirlediğimiz 2050 net sıfır emisyon hedefiyle şekillendi. Gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için, operasyonlarımızda ve stratejimizde bütüncül bir yaklaşım benimsiyoruz. 2021 yılından beri sürdürülebilirliği kurumsal düzeyde değerlendiriyor, risk ve fırsat analizleriyle stratejilerimizi oluşturuyoruz. Üst yönetim seviyesinde sürdürülebilirliğe verdiğimiz önem sayesinde, ASELSAN’ın BİST Sürdürülebilirlik 25 Endeksi’ne dahil olmasından gurur duyuyoruz.”
Borsa İstanbul tarafından 2014 yılından bu yana hesaplanan BIST Sürdürülebilirlik Endeksi, şirketlerin çevresel, sosyal ve kurumsal yönetim alanındaki risklere yönelik politikalarını geliştirmelerine yardımcı olmayı ve sorumlu yatırımcılara sürdürülebilirlik performansı konusunda bilgi sağlamayı amaçlıyor.
Endeks, genel sürdürülebilirlik notu 70 veya üzerinde, her ana başlık notu 60 veya üzerinde olan, en az sekiz kategori notunun 50’nin üzerinde bulunduğu ve piyasa değeri ile işlem hacmi en yüksek 25 şirketi kapsıyor.
ASELSAN, değerlendirme sonucunda tüm başlıklarda en yüksek puanları alarak, listeye liderlik seviyesinden giriş yaptı. Kurumsal sürdürülebilirlik anlayışını stratejik bir çerçevede benimseyen ASELSAN, çevresel etkiyi azaltmayı, sosyal sorumluluğu artırmayı ve etkin kurumsal yönetimi sağlamak amacıyla politikalarını şekillendiriyor.