Uluslararası ilişkiler alanında uzmanlar, İsrail’in İran’a yönelik saldırılarının ardından yeni bir silahlanma yarışının kapıda olduğunu belirtmektedir.
Belçika’nın Antwerp Üniversitesinde Uluslararası Politika Profesörü olan Tom Sauer ve Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nden SETA Kıdemli Araştırmacısı Doç. Dr. Murat Aslan, AA muhabirine durumu değerlendirdi.
Sauer, küresel ölçekte silahlanma yarışının uzun zamandır sürdüğünü vurgulayarak, Orta Doğu’da yaşanan son çatışmaların bu yarışın yeni bir aşamasına yol açacağını ifade etti.
Yeni çatışmalarda silahlı insansız hava araçları (SİHA) gibi gelişmiş silah sistemlerinin önemli rol oynadığını belirten Sauer, “İnsansız hava araçları, Ukrayna-Rusya çatışmasında olduğu gibi, bu savaşta da etkili bir şekilde kullanılıyor. Bu konuda bir teknolojik silahlanma yarışı yaşanıyor.” dedi.
Ülkelerin savaşlardan dersler çıkardığını ve bu derslerin, kendilerini savunmak için daha kaliteli silah sistemlerine ihtiyaç duyduklarını ortaya koyduğunu belirten Sauer, Orta Doğu’da yeni bir silahlanma yarışının başlayabileceği endişesini dile getirdi.
– “TÜRKİYE YENİ SİLAH SİSTEMLERİ GELİŞTİRMEDE BAŞARILI”
Sauer, Türkiye’nin savunma sanayisindeki ilerlemelerine de dikkat çekerek, “Türkiye, yeni silah sistemleri geliştirme ve bunları diğer ülkelere ihraç etme konusunda oldukça ileri seviyededir. Geçmişte Ukrayna’ya ihraç edilen insansız hava araçlarını düşünüyorum ve Türkiye’nin bölgedeki diğer ülkelere de ihraç yaptığını biliyorum.” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin dış politikası hakkında “gerçekçi” ve “akıllı” tanımlamalarını yapan Sauer, bu yaklaşımın ülkenin tüm seçenekleri açık tutmasına olanak tanıdığını belirtti. Türkiye’nin jeostratejik konumunun da bu olumlu tabloya katkı sunduğunu söyledi.
– ÜLKELER, SİLAH SİSTEMLERİNİ YENİDEN DEĞERLENDİRECEK
Doç. Dr. Murat Aslan, savaşların ardından savunma programlarının değiştiğini ve bu durumun yeni savunma ekipmanları edinimini gerektirdiğini ifade etti.
İsrail’in İran’a yönelik hava saldırılarına dikkat çeken Aslan, “Avrupa’nın doğusunda Baltık bölgesindeki savunma programları Rusya odaklıyken, İran-İsrail gerginliği bu programların gözden geçirilmesine yol açtı.” dedi.
Yeni teknolojilere uygun silah sistemlerinin çatışma alanlarında ortaya çıktığını ifade eden Aslan, “Ülkeler, teknoloji bağlamında kendine yeterli hale gelme ihtiyacı hissedecekler.” diye ekledi.
– “İSRAİL’İN SALDIRILARI DEVLETLERİ YENİ HAVA SİSTEMLERİNE YÖNLENDİRECEK”
Aslan, İran’ın İsrail’e karşı verilen mücadelede yeterli yanıt verememesinin, ülkelerin hava sistemleri ve hava savunma sistemlerini daha entegre bir hale getirmesi gerektiğini öngördüğünü aktardı.
Türkiye’nin hava sistemleri entegrasyonunda şanslı olduğunu belirten Aslan, “Bu projeler zaten ilerleme kaydetmişti.” dedi.
Gelecek yıllarda hava sistemlerinin öneminin daha da artacağına inandığını dile getiren Aslan, “Tüm devletlerin en modern hava ve hava savunma sistemlerine sahip olma isteği artacak.” öngörüsünde bulundu.
Türkiye’nin insansız hava araçlarında önemli bir aşama kaydettiğini vurgulayan Aslan, Avrupa’nın bu alandaki teknolojiye Türkiye kadar sahip olmadığını aktardı.
– ESKİ SİLAH SİSTEMLERİNİN MODERNİZASYONU KRİTİK
Doç. Dr. Aslan, eski silah sistemlerinin modernizasyonunun önemine dikkat çekerek, örnek olarak Rusya-Ukrayna Savaşındaki T-62, T-64 ve T-72 tanklarını gösterdi. Bu araçların giydiği teçhizatın eski olması nedeniyle etkisiz kaldığını, bu durumu modernleşmenin gerekliliği açısından vurguladı.
Aslan, her savaşın başka devletler için emsal olabileceğine işaret ederek, Basra Körfezi’nde yaşanabilecek çatışmaların deniz kuvvetleri için yeni ihtiyaçları gündeme getirebileceğini de sözlerine ekledi.