1. Haberler
  2. Dünya
  3. Trump’ın İran Stratejisi: Gerçek mi, Strateji mi?

Trump’ın İran Stratejisi: Gerçek mi, Strateji mi?

featured

ABD Başkanı Donald Trump, İran’a yönelik saldırılara ilişkin istihbarat raporlarını haberleştiren CNN’e karşı sert eleştirilerde bulundu. CNN, Trump’ın bu konudaki açıklamaları ve stratejilerini derinlemesine inceleyerek manşetlerine taşıdı.

Basına sızan istihbarat raporları, ABD’nin İran’ın nükleer programının sadece birkaç ay geri gittiğine işaret ederken, Trump’ın bu konudaki iddiaları ise açıkça çelişiyor. CNN International, Trump’ın İran meselesindeki söylemlerinin, daha önce sıkça görülen bir taktiği yansıttığını öne sürdü. “Trump’ın İran’ın nükleer tesislerine büyük zarar verildiğine yönelik inandırıcılığa ihtiyacı var” başlıklı haberde, bu durumun iki ana sebebi olduğu belirtildi.

Analize göre, birincisi, Trump’ın başkanlık döneminin tamamının güçlü bir lider imajı oluşturma üzerine kurulu olduğu ve bu efsaneye aykırı bilgilerle yüzleşmenin hoş karşılanmadığıdır. İkincisi ise, İran’ın ABD bombardımanından sonra nükleer silah üretmeye başlaması durumunda “ABD, gerilimi daha da artırmak için yeniden askeri harekâtlara mı yönelmeli?” sorusunun gündeme geleceği düşüncesidir. Eğer bu senaryo gerçekleşirse, uzun süreli çatışma ihtimali doğacak ve Trump’ın seçmenleri arasında huzursuzluk yaratabileceği belirtiliyor.

“TRUMP’IN TAKTİKLERİ TANIDIK”

Trump, Lahey’de düzenlenen NATO Liderler Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, İran’a yönelik operasyonların “çok çok başarılı” olduğunu savunarak, “Buna yok etme denir. Dünya üzerindeki başka hiçbir ordu bunu yapamazdı” şeklinde ifadelerde bulundu. Ayrıca, Pentagon’un raporunu yayımlayarak kendisini yalanlayan The New York Times ve CNN’i de sert bir dille eleştirmeyi sürdürdü.

CNN, Trump’ın bu açıklama ve eylemlerinin bilinen bir strateji olduğunu vurguladı. Değerlendirmede, “Kendi söylemlerini desteklemek için delil olsun ya da olmasın bir anlatı yaratma çabası, 2020 seçimlerinde hile iddialarıyla ne kadar etkili olduğunu gösterdi” denildi. Eğer dünya, İran’ın nükleer programının yok edildiğine inanırsa, Trump’ın yeni bir askeri eylem için de bir gerekçesi kalmayacak.

“TEHLİKELİ BİR OLASILIK DA VAR”

Analizde, istihbarat konusunda belirsizliklerin bulunduğu ve teknik ya da insan kaynaklı nedenlerle ABD’nin İran’ın nükleer programını ne ölçüde etkileyebildiği konusunda kesin bir sonuca ulaşmanın zaman alacağı ifade edildi. ABD yönetiminin sahip olduğu ve operasyonel sebeplerle açıklamadığı farklı bilgilere sahip olup olmadığı ise merak konusu.

Öte yandan, CIA, İran’ın nükleer programına ilişkin “ciddi hasar” gördüğüne dair kanıtların elde edildiğini duyurdu. İran’ın nükleer silah üretmediğini belirtmiş olan Ulusal İstihbarat Direktörü Tulsi Gabbard da, X sosyal medya platformunda yaptığı bir paylaşımda yeni istihbaratın İran’ın nükleer tesislerinin yok edildiğini gösterdiğini belirtti.

Analizde dikkat çekilen başka bir konu da, ABD halkının karar alma sürecine etki edilmesine yol açabilecek durumların varlığıdır. ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth’in ifadelerinin aksine, İran’ın nükleer programına verilen hasarın boyutunu sorgulayan bilgilerin yayımlanmasının, vatanseverlikten uzak olduğu iddia ediliyor.

Trump yönetiminin Pentagon’un istihbarat raporuna verdiği sert tepkilerin, istihbaratı kendi siyasi çıkarlarına göre şekillendirmek amacıyla istihbarat kurumlarına baskı yapma olasılığını da beraberinde getirdiği ifade ediliyor.

Trump’ın İran Stratejisi: Gerçek mi, Strateji mi?
Yorum Yap
Bizi Takip Edin
KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.