Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İstanbul Kongre Merkezi’nde yapılan “Küresel Ulaştırma Koridorları Forumu”ndaki “Parçalanmış Bir Dünyada Küresel Bağlantısallığın Geleceği” adlı panelde konuşma gerçekleştirdi.
Ulaşım ve bağlantının giderek daha fazla önem kazandığını vurgulayan Fidan, “Her iki alan da dış politikanın merkezinde yer almaktadır. Artık yalnızca ticaret, iş ve kalkınma ile ilgili değil, dış politikanın en önemli meselesi haline gelmiştir.” ifadelerini kullandı.
Fidan, mevcut jeopolitik durumu değerlendirerek enerji, ulaşım, dijitalleşme ve bağlantının dış politikadaki önemine dikkat çekti. Şunları ifade etti:
“Son iki haftada yaşanan gelişmeler, ulaşım ve ilgili konuların stratejik önemini gözler önüne serdi. Eğer iş birliği yapmazsak, mevcut istikrarsızlıklar, uzun vadeli küresel ulaşım yatırımlarını ve küresel enerji güvenliğini olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, güven ortamını güçlendirmek ve uluslararası ticarette daha fazla öngörü sağlamak amacıyla alternatif girişimler üzerinde iş birliğini artırmalıyız.”
Fidan, Türkiye’nin bu alanda öncü rol oynamak için uygun bir konumda olduğunu belirterek, “Türkiye, güvenilir bir ortak olma özelliği taşıyor. Coğrafi konumumuz, ticaret ve sanayi kapasitemiz ve bölgemizdeki barış, güvenlik ve istikrar için gösterdiğimiz kararlılığımızla bu noktada kritik bir rol üstleniyoruz.” şeklinde konuştu.
Son 20 yıl içinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde gerçekleştirilen yatırımlara da dikkat çeken Fidan, “Altyapı projelerine yaklaşık 200 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirerek daha geniş bir coğrafyada bağlantıyı güçlendirdik. Kesintisiz bağlantı bizim önceliğimizdir.” dedi ve projelerin Türkiye ile dünya arasında hem gerçek hem mecazi anlamda köprüler kurduğunu vurguladı.
“Kalkınma Yolunu başlatmak için çalışıyoruz”
Fidan, Orta Koridor’un öneminin, Rusya-Ukrayna Savaşı gibi jeopolitik riskler ve Orta Doğu’daki gelişmelerle daha da belirginleştiğini söyledi. “Orta Koridor, bu rota üzerindeki ülkeler için ekonomik kalkınma ve ticaret çeşitlendirmesi fırsatları sunmaktadır.” ifadelerini kullandı.
Öte yandan, Fidan, Orta Koridor’un malların hızlı ve yüksek verimlilikle taşınmasını sağladığını da dile getirdi.
Bakü-Tiflis-Kars Demir Yolu’nun Orta Koridor’un önemli bir parçası olduğunu hatırlatan Fidan, bu ortak projenin Türk, Azerbaycan ve Gürcistan arasındaki iş birliğinin bir sonucu olduğunu belirtti.
Fidan, demir yolunun verimliliğinin artırılması ve potansiyelinin gerçekleştirilmesi için birlikte çalışmanın gerekliliğine vurgu yaparak, “Trans Hazar Orta Koridor girişiminin, Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi ile uyumlandırılması konusunda önemli ilerlemeler kaydettik.” şeklinde konuştu.
“Orta Koridor, tüm Kafkasya ve Hazar Denizi boyunca güvenilir bir alternatif sunarken, Kalkınma Yolu’nu başlatmak için de çalışmalarımıza devam ediyoruz.” diyen Fidan, bu projenin Körfez’den Avrupa’ya kuzey-güney ekseni oluşturmaya yönelik olduğunu kaydetti.
“Orta Koridor ve Kalkınma Yolu projeleri refaha katkıda bulunacak”
Fidan, Irak’ın Fav Limanı’ndan başlayacak olan projenin, Irak üzerinden Türkiye’ye ve oradan Avrupa’ya giden demir yolları, yollar ve enerji hatlarının inşasını da içereceğini belirtti.
“Hem Orta Koridor hem de Kalkınma Yolu projeleri, rotalar üzerindeki büyük ortak yatırımları ve iş fırsatlarını artırarak bağlantıyı güçlendirecek ve refah düzeyini yükseltecektir.” ifadelerini kullandı.
“Dünyadaki ulaşım rotaları birbirini tamamlayıcı”
Fidan, bölgedeki barış, refah ve istikrar kuşağının kurulmasının Türkiye’nin dış politikası açısından temel hedeflerden biri olduğunu belirterek, refahın güvenlik ve istikrar üzerindeki olumlu etkisini vurguladı.
“Küresel ticaret hacminin arttığı günümüzde ulaşım rotalarını daha geniş anlamda bir bütün olarak değerlendiriyoruz.” diyen Fidan, Türkiye’nin bu bağlamda yeni ortaklıklar geliştirdiğini hatırlattı.
Türkiye’nin yakın zamanda Üç Deniz Girişimi’nin stratejik ortağı olduğunu anımsatan Fidan, Türkiye’nin kamu-özel sektör ortaklıklarındaki deneyiminin bu girişimlere büyük katkı sağlayacağını ifade etti.
“Altyapımıza yatırım yapmaya devam edeceğiz”
Fidan, Avrupa’daki ortaklarla çalışmalarını sürdürmeyi arzuladıklarını belirtti.
Ülkeler arasındaki işbirliğinin önemine değinen Fidan, bu çalışmaların birçok yeni girişim ve projeye kapı açtığını ve sadece ülkeler ile kamu-özel sektörü arasındaki işbirliği sayesinde ulaşım ve enerji koridorlarının oluşturulabileceğini vurguladı.
Türkiye’nin bu hedefe bağlı olduğunu ifade eden Fidan, “Altyapımıza yatırım yapma ve mal akışını kolaylaştırmak için gerekli düzenlemeleri yapma konusunda kararlıyız. Aynı zamanda komşularımızın ve ortaklarımızın çabalarını desteklemeyi sürdüreceğiz.” diyerek sözlerini tamamladı.
“Diplomatik çalışmalarımızın çoğu arabuluculuk üzerine tesis edilmiş durumda”
Türkiye’nin bölgedeki barış ve güvenliği sağlamada kritik bir rol oynadığını belirten Fidan, “Bölgedeki pek çok çatışma ve savaş var ve bu durumlarda olumlu gelişmeler görmek zor. Diplomatik çalışmalarımızın büyük çoğunluğu arabuluculuk temellidir.” ifadelerini kullandı.
“Bağlantısallığı sağlarken, barış ve refahı gözetmek durumundayız.” diyerek sözlerine devam eden Fidan, Kalkınma Yolu Projesi’ne işaret etti.
“İlk defa bölgesel bir proje sunulmasını önemli buluyoruz. Irak Başbakanı Sayın Sudani projenin önerisini yaptığında hemen destek verdik.” dedi.
Fidan, projenin fiziksel bağlantıların ötesinde, fiber alanların da bu projeye dahil olmasının önemine vurgu yaparak, bu bağlantıların artırılmasının kritik olduğunu belirtti.
Fidan, Dışişleri Bakanlığı görevine geldiğinde öncelikle bölgedeki iş, ticaret, kalkınma ve bağlantılara odaklandığını dile getirerek, bu açıdan kazan-kazan politikalarına inandığını ifade etti.
“Savaşların bağlantısallığa etkisi”
Ukrayna-Rusya savaşı ile birlikte bağlantısallık alanlarının ciddi şekilde etkilendiğini anlatan Fidan, tarafların yeni projelerini hayata geçirebilmek için zamana ve kaynağa ihtiyaç duyduğunu söyledi.
Gazze’deki insani ihtiyaçların karşılanması gerektiğini belirterek, önceliklerinin savaşları durdurmak olduğunu ifade etti.
Savaşlar nedeniyle bölgedeki ticaret güzergahlarının olumsuz etkilendiğini dile getiren Fidan, potansiyel gelecekteki çatışmaların Süveyş ve Hürmüz Kanalları üzerindeki etkilerine de dikkat çekti.