Türkiye’nin çevresel sorunlarıyla mücadele etmek amacıyla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Marmara Denizi’ni müsilajdan arındırma ve ekolojik dengesini koruma çabalarını sürdürüyor. 2021 yılında ortaya çıkan müsilaj krizi sonrası, 6 Haziran 2021’de bakanlık koordinasyonuyla 22 maddeden oluşan Marmara Denizi Eylem Planı duyuruldu. Bu eylem planı, yapılan toplantılarda katılımcılar arasında uzlaşmaya varılarak hazırlandı ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum tarafından kamuoyuyla paylaşıldı.
BAKANLIK İZLEME İSTASYONLARINI ARTIRDI
Bakanlığın eylem planı doğrultusunda, Marmara Denizi Havzası’nın çevresel durumunun iyileştirilmesi için 2021-2024 dönemi kapsamında 134 alt eylemi içeren Marmara Denizi Bütünleşik Stratejik Planı hayata geçirildi. Bu bağlamda, Marmara Denizi’nde bulunan izleme noktalarının sayısı 91’den 150’ye çıkarıldı. Böylece, Denizlerde Bütünleşik Kirlilik İzleme Programı (DEN-İZ) çerçevesinde tüm denizlerdeki izleme istasyon sayısı 428’e ulaştı. Türkiye Çevre Ajansı, gemi kaynaklı deniz kirliliğini önlemeye yönelik çeşitli çalışmalar da yürüttü. Ayrıca, Bakanlık bünyesindeki Sürekli İzleme Merkezi vasıtasıyla Marmara bölgesindeki 69 kentsel, 16 endüstriyel, 18 OSB atık su arıtma tesisi ile 24 sanayi tesisinin soğutma suyu deşarj istasyonları gözlemleniyor.
16. MADDE İÇİN TANINAN SÜRE DOLDU
Eylem planının kritik maddelerinden biri, Müsilaj Bilim Kurulu üyelerinin de vurguladığı gibi, atık su arıtma tesislerinden kaynaklanan azot ve fosfor yükünün azaltılmasıdır. Bilimsel veriler, müsilaj oluşumunun iklim değişikliği gibi çeşitli faktörlere dayandığını göstermektedir. Bu nedenle, eylem planında yer alan maddeler arasında, bölgedeki atık su arıtma tesislerinin ileri biyolojik arıtma sistemine dönüştürülmesi zorunluluğu bulunuyor. 16. maddede belirtilen belediyelerin bu tesisleri kurmaları için tanınan süre 15 Haziran 2025 tarihinde sona erdi.
169 İŞ PLANINDAN SADECE 42’Sİ TAMAMLANDI
Mevcut verilere göre, tesislerin dönüşümü, kapasite artırımı ve revizyonuna yönelik Bakanlığa sunulan 169 iş planından yalnızca 42’sinin tamamlandığı gözlemleniyor. Marmara Bölgesi’nde ileri biyolojik atık su arıtma oranı, 2021 yılında yüzde 51 iken, günümüzde sadece yüzde 51,7 seviyesine çıkmıştır. Bu, ileri arıtmaya geçişteki artışın oldukça düşük kaldığını göstermektedir.
7 İLDE EŞ ZAMANLI DENETİM YAPILDI
Bakanlık, 23 Haziran itibarıyla Marmara Denizi’ne kıyısı bulunan 7 ilde 480 tesiste eş zamanlı denetim başlattı. Bu konuya dair Tuzla sahilinde bir basın açıklaması yapan ÇED İzleme ve Çevre Denetimi Dairesi Başkanı Barış Ecevit Akgün, mevcut atık su arıtma tesislerinin ileri sistemler ile uyumlu olup olmadığını denetleyeceklerini belirterek, bu denetimlerin her birinin detaylı bir şekilde kayıt altına alınacağını ifade etti.
FARKLI YAPTIRIMLAR UYGULANACAK
Akgün, denetimlerde 50 ekip ile 24 yetkili çevre laboratuvarının görev aldığını, ayrıca denetimlerin belediye ve sanayi atık su arıtma tesisleri, gemi kaynaklı atık kabul tesisleri gibi çeşitli tesisleri kapsadığını duyurdu. Son 4 günde 303 tesis denetlendiklerini ve bu tesislerden 301 atık su numunesinin alındığını aktaran Akgün, standartlara uymayan tesisler için çevre yasaları çerçevesinde önemli yaptırımlar uygulanacağını ifade etti.
AZOT VE FOSFOR YÜKÜ AZALIRSA MARMARA NEFES ALACAK
Marmara Denizi’nde azot ve fosfor yüklerinin yüksek seviyede olduğuna dikkat çeken Akgün, çözülmüş oksijen seviyesinin yer yer 20-30 metreden sonra ciddi şekilde düştüğünü dile getirdi. Ayrıca, bakanlık tarafından Marmara Denizi için bir Bütünleşik Modelleme Sistemi çalışması yürütüldüğünü ve bu süreçte Marmara Denizi’nin dijital bir ikizinin oluşturulmakta olduğunu kaydetti. Modelleme sonuçlarına göre, azot ve fosfor yükü yüzde 50 oranında azaltılabilirse, Marmara Denizi’nin ekosisteminde iyileşmenin 4-6 yıl içinde gerçekleşeceği öngörülüyor.
2021’den bu yana Marmara Bölgesi’nde gerçekleştirilen denetimlerle toplamda 274 bin 885 işletme ve deniz aracı kontrol edildi. Bu kontrol sürecinde, 2 bin 922 işletme ve deniz aracına toplam 1 milyar 855 milyon 643 bin TL idari ceza uygulanmış, 268 işletmenin faaliyetleri durdurulmuştur.