Uraloğlu, Küresel Ulaştırma Koridorları Forumu’nda gerçekleştirdiği “Orta Doğu’nun Orta Asya ve Avrupa ile Bağlantısı” başlıklı oturumda, forumun Dünya Bankası’nın katkılarıyla organize edildiğini ifade etti.
Foruma 70 ülkeden, yaklaşık 40 bakan ve bakan yardımcısının katıldığını belirten Uraloğlu, “Etkinlik sonrasında ‘2’ncisi ne zaman düzenlenecek?’ yolunda birçok soru aldık. Bu durum bizim için sevindirici. Gelecekteki organizasyonların nerede ve nasıl olacağı konusunda ortak görüşmeler yapacağız.” şeklinde konuştu.
Uraloğlu, hiçbir ülkenin yalnız başına yeterli olamayacağının altını çizerek, ülkelerin birbirine olan ihtiyacını vurguladı.
Bağlantının sağlanmasının bu ihtiyacın kritik bir unsuru olduğu üzerinde duran Uraloğlu, “İletişim kurabilmek ve birbirinize ulaşabilmek son derece önemli. Bu nedenle ulaştırma sektörüne, bağlantıyı gerçekleştirme sorumluluğu düşüyor. Rutin zamanlarda olduğu kadar olağanüstü durumlarda da ‘Ne yapabiliriz?’ konusunu ciddiyetle tartışmalıyız. Aksi takdirde kriz anlarında zor durumda kalabiliriz. Bu tür organizasyonlar ve iş birlikleri bu anlamda değerli birer platformdur.” dedi.
Forumun, ulaştırma koridorlarının merkezinde yer alan İstanbul’da gerçekleştirilmesinin büyük öneme sahip olduğunu vurgulayan Uraloğlu, Türkiye’nin stratejik jeopolitik konumunu da kaydetti.
“Orta Koridor’u ülke olarak desteklemeye devam edeceğiz”
Türkiye’nin doğu-batı koridorlarının Orta Koridor’un merkezinde bulunduğunu belirten Uraloğlu, “Tarihsel olarak bu ticaret yollarının önemini biliyoruz. Günümüzde de doğu-batı ekseni hala etkili. Ancak yalnızca bu eksenin yeterli olmayacağını, kuzey-güney ve çapraz koridorların diğerleriyle entegrasyonunun şart olduğunu kabul ediyoruz. Dolayısıyla bu bağlantıları güçlendirmeye yönelik neler yapabileceğimizi araştırıyoruz.” şeklinde değerlendirmede bulundu.
Uraloğlu, Türkiye’nin Avrupa’da Karpatya, Baltık Denizi ile Adriyatik Denizi’ni kara yoluyla birleştirecek Üç Deniz Girişimi’nde stratejik ortak olduğunu belirtirken, bunun önemine dikkat çekti.
Kalkınma Yolu projesinin tamamlanmasıyla 45 gün süren bir yolculuğun 25 güne ineceğini dile getiren Uraloğlu, “Orta Koridor üzerinden demir yolu ile yük taşıdığınızda, Uzak Doğu’dan gelen bir mal 18 günde Avrupa’nın en uzak noktalarına ulaşabiliyor. Gelecek dönemlerde bu sürenin 15 güne, belki 13 güne kadar inmesini bekliyoruz. Bu koridoru komşu ülkelerle birlikte geliştiriyoruz. Toplamda 2 bin 200 kilometre uzunluğa sahip bu koridorun önemli bölümleri tamamlanmış durumda; şu an çalışan bir sistem mevcut. Ancak daha fazla geliştirmeye ihtiyacı var, bu kapsamda İstanbul’a yeni bir demir yolunun inşaasını planlıyoruz.” dedi.
Uraloğlu, Hürmüz Boğazı’nın kapatılması ihtimalinin, alternatif koridorların önemini bir kez daha gündeme getirdiğini vurguladı. “Kalkınma Yolu projesi tamamlanmış olsaydı, risklerimiz büyük ölçüde azalabilirdi.” ifadelerini kullandı.
Proje kapsamındaki dört ülkenin Irak, Türkiye, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri olduğunu hatırlatan Uraloğlu, diğer ülkelerin de katılımına açık olduklarını belirterek, birlikte hareket etmenin değerine işaret etti.
Uraloğlu, kriz dönemlerinde, “Kendi sorunumu çözdüm.” deme lüksü olmadığını ve iş birliği ile kazan-kazan politikası izlenmesi gerektiğini belirtti.
“E-mobiliteyi desteklememiz gerekiyor”
Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde son 23 yılda ulaştırma ve haberleşme alanına yaptığı yatırımların yaklaşık 300 milyar dolara ulaştığını belirten Uraloğlu, şöyle konuştu:
“Bu rakam oldukça büyük. Bölünmüş yol uzunluğumuzu 6 bin 101 kilometreden 29 bin 700 kilometreye çıkardık. Demir yolu ağımızı 11 bin kilometreden 14 bin kilometreye genişlettik. Liman sayısını 150’lerden 200’lere, ticari uçuşlara açık havalimanı sayısını ise 26’dan 58’e çıkardık. Geçtiğimiz yıl Türkiye genelinde havalimanlarını kullanan yolcu sayısı 231 milyondu. İstanbul Havalimanı ise bu dönemi 80 milyon yolcu ile kapattı. Bu yıl, havalimanları toplamda 240 milyon yolcuya hizmet vermeyi hedefliyor. Bu yatırımları yapmazsanız, kriz zamanlarında ve normal dönemlerde sistem yönetiminde zorluklar yaşayabilirsiniz. Bu nedenle öncelikle bölgesel, ardından küresel iş birlikleri önem arz ediyor.”
Uraloğlu, Türkiye’nin çevresindeki savaşların bir an önce sona ermesi yönünde çalışmalara devam ettiklerini dile getirerek, bu savaşların durmasını umduğunu belirtti.
Dijitalleşmenin önemine de değinen Uraloğlu, “Ticaret yapılıyor, yük naklediliyor. Ancak gümrüklerde saatlerce, bazen günlerce beklemek zorunda kalıyoruz. Bu duruma tahammül edilmeli. Bu nedenle dijitalleşmeyi mutlaka gerçekleştirmeliyiz. E-devlet uygulamamız var ve 67 milyon vatandaşımız buradan çeşitli hizmetlere erişiyor. Bu hizmetleri her geçen gün geliştiriyoruz. Ayrıca yeşil enerji ve karbon ayak izinin azaltılması konularında da ciddi çabalar göstermeliyiz. E-mobiliteyi desteklememiz elzem.” diye ekledi.
