Bilim camiasında uzun süredir teorik olarak varlığı bilinen, ancak pratiğe dökülemeyen “hayali zaman” konsepti, ilk defa somut bir deney aracılığıyla gözlemlendi.
ABD Maryland Üniversitesi’nden fizikçiler Isabella Giovannelli ve Steven Anlage, görünür ışığın dışında kalan mikrodalga radyasyonu kullanarak bu gizemli olguyu deneysel olarak açığa çıkardı. Işık, saydam bir madde üzerinden geçerken, maddenin içindeki elektromanyetik alanlarla etkileşime giriyor ve bu etkileşim sonucunda ışığın hızı yavaşlayabiliyor. Fizikçiler, bu gecikmelerden, ışığın geçtiği materyalin özelliklerine dair bilgiler edinebilir. Ancak bu gecikmeleri hesaplarken kullanılan hayali sayılar, uzun zamandır sadece matematiksel bir araç olarak kabul ediliyordu. Hayali sayılar, bir negatif sayının karekökü gibi, günlük hayatımızda fiziksel bir anlam taşımayan soyut değerlerdir. Yine de fizikçiler bu sayıları denklemleri çözmede önemli bir araç olarak kullanıyor.
IŞIK DARBELERİNİN KARMAŞIK YOLCULUĞU
Giovannelli ve Anlage, birbirine bağlı dairesel koaksiyel kablolar aracılığıyla ışık darbelerinin karmaşık yolculuğunu gözlemleme fırsatı buldular. En gelişmiş osiloskoplar kullanarak, dalga frekanslarındaki en küçük değişimleri tespit ettiler. Bu sayede, hayali sayılarla tanımlanan değişkenlerin, ışık darbelerinin gerçek hareketini nasıl etkilediğini adım adım ortaya koydular. Araştırma ekibinden Steven Anlage, “Bu, daha önce göz ardı edilmiş bir özgürlük derecesinin keşfi gibiydi. Biz bunu açığa çıkardık ve fiziksel bir anlam kazandırdık” şeklinde konuştu. Böylelikle, hayali sayıların yalnızca soyut bir hesaplama aracı değil, aynı zamanda ışık dalgalarının madde içindeki davranışını açıklayan ölçülebilir bir olgu olduğu kanıtlandı.
IŞIĞIN MALZEMELERLE ETKİLEŞİMİ
Bu önemli buluş, ışığın materyallerle etkileşimini anlama açısından yeni olanaklar sunabilir. Özellikle telekomünikasyon, fiber optik sistemler ve dalga yayılımına dayanan teknolojilerde, bu yeni bilgi pratik uygulamalara dönüştürülebilir.
